42. Bölüm

869 119 10
                                    

Jimin:
Ben ne yapacağım
söyler misiniz
katlanamıyorum böyle olmasına
beni hatırlamadığı düşüncesi
beni mahvediyor

Taehyung:
Ben bunun kalıcı bir şey olduğunu düşünmüyorum
hem doktor söylemedi mi yüzde doksan hatırlanıyor diye

Mila:
Evet doktor söylemiş
bence jungkook'un jimin'i unutması gibi bir ihtimal yok
illa ki hatırlayacak

Taehyung:
Bence de kesinlikle öyle

Jimin:
Beni rahatlatmak için böyle konuşmuyorsunuz değil mi?
doğruyu söyleyin

Taehyung:
Yemin ederim düşüncemi söylüyorum

Mila: 
bende

Mila:
ve bunu hızlandırmanın bir yolu var

Jimin:
neymiş o yol

Mila:
en son ne zaman görüştünüz jungkook'la

Jimin:
iki gün önce hastanede
dün ve bugün iki saatte bir ben arıyorum
ama buluşalım mı demeye utanıyorum

Taehyung:
iki üç saatte bir mi arıyorsun ANĞSKWSPSP
açıyor mu bari hepsini

Jimin:
hepsini açıyor 🥺

Mila:
🥺
şimdi ne yapıyorsun söylüyorum
hemen buluşma planı ayarlıyorsun
ve sevgiliyken gittiğiniz yerleri geziyorsunuz
sonra senin ona ilk yazdığın mesajı gösteriyorsun
genel olarak hepsini okut hatta

Taehyung:
Mümkünse dudaklarına yapış
bu kesin hatırlatır

Jimin:
çok iyi fikir
şimdi mi söylüyorsunuw
ben gidiyorum

~

Jimin:
jungkook

Jungkook:
efendim

Jimin:
buluşalım mı
seni çok özledim

jungkook:
buluşalım

Jimin:
gerçekten mi  🥺
seni vakit geçirdiğimiz yerlere götürmeliyim
hem sana ilk attığım mesajı ve
senin bana yazdıklarını da okutmak istiyorum
bir yerden başlamalıyız değil mi

Jungkook:
bana her şeyi hatırlatmakta kararlısın

Jimin:
elbette kararlıyım
ve her şeyi hatırladığında
benden çekeceğin var jeon jungkook

~

Ilık havada bankta oturuyorken Jungkook'la olmanın keyfini çıkartıyordum.

Lunapark'a, yemek yemeyi sevdiğimiz açık kafeye ve dövmeciye gitmiştik. Açıkçası eğlenceli de geçmişti.

Şimdi ise bir bankta oturmuş ona mesajlarımızdan bahsediyordum.

"Sana o kadar kişi arasından cevap vermişim. Demek ki o zamanda gözüme güzel gelmişsin." dediğinde kıkırdayarak omuzuna vurdum hafifçe. "Hayır, yani söylediğin bir sebep olabilir ama asıl sebebi, seni yazdıklarım etkilemişti. Yani sürekli bunu söylerdin."

"Ve ayrıca." dedim heyecanla. "Gözüne şu anda da güzel geliyor muyum?" diye gözlerimi kocaman açarak sorduğumda Jungkook yüzümü izledi.

Yutkundu yavaşça beni izlerken ve dudaklarını araladı. "Evet."

Yanaklarım pembeleştiğinde Jungkook'un gözleri yanaklarıma kaydı. Yüzüm yanıyordu.

"Jungkook." dediğimde bakmaya devam etti 'söyle' dercesine. "Seni öpebilir miyim?" diye izin aldım ve ekledim. "Arkadaşım öneri olarak söyledi. Hatırlamana yardımcı olurmuş." dedim. "Benim bir suçum yok o söyledi. Seni çok fazla öpmek istediğimden değil yani."

Jungkook son cümleme kıkırdadığında onu güldürdüğüm için bende güldüm. "Beni öpmek istediğinden değil yani?" diye sorduğunda yutkundum ve başımı olumsuz bir şekilde salladım. "Yalan söyledim." derken sesim kısıktı ve hafiften ona yaklaşmıştım. "Seni deli gibi öpmek istiyorum."

Jungkook'un bakışları dudağıma kaydığında kalbimin hızlandığını hissediyordum. Ellerim nemlenmişti.

İlk adımı atan taraf olarak Jungkook'un dudağına dudağımı bastırdığımda gözlerim yavaşça kapandı.

Bu hissi çok özlemiştim.

Ağlayacaktım.

Birkaç saniye sonra Jungkook bana karşılık verdiğinde titredim. Tek elim yanağına çıktığında hafifçe üstüne doğru yanaştım.

Jungkook tek elini belime koyup beni hafifçe kendisine çektiğinde o kadar hoşuma gitti ki istemsizce tatlı bir mırıltı çıkarmıştım.

Alt dudağını emip geri çekildiğimde dudaklarım hafifçe aralıktı.

Yüzüne baktığımda o da beni izliyordu, ilgiyle.

Bu bakışları beni hastane odasında ilk gördüğü bakışlarından apayrıydı.

Sıcak ve ilgili bakıyordu.

Bakışları gereğinden fazla yüzümde oyalandığında sordum mırıldanarak. "Neden öyle bakıyorsun?"

Jungkook alt dudağını emdi yavaşça. "Bilmiyorum." dedi.

Bir süre daha susup saniyeler sonra devam etti. "Sanki seni tanımıyormuşum gibi ama gülüşün, kokun, yanaklarının kızarması ve bunun, benim deli gibi hoşuma gitmesi.. öpüşmen bile. Bu hislerin hepsi tanıdıkmış gibi."

Kafam karışık bir şekilde ona baktım.

Açıkladı.

"Beynim hatırlamıyor olsa bile kalbim her şeyi hatırlıyormuş gibi hissettiriyor."

pose of idolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin