26. Bölüm

2.1K 222 22
                                        


Heyecandan içim içime sığmıyordu.

Düşündükçe karnım ağrıyor, kalbim hızlanıyordu.

Dolabımda ki kıyafetlere bakarken dudağımı büzdüm düşüncelerim arasında.

Ne giymeliydim?

Jungkook yarın geliyordu.

Yarın öğlen saat 12'de havalimanında olacaktım

Onu karşılayacaktım.

Ona sarılacaktım.

Ya ben Jungkook'un kokusunu içime çekecektim!

Düşündükçe heyecanlanmama engel olamıyordum.

Gündüz saatlerinde şu an olduğum gibi heyecanlı değildim. Ama saat yaklaştıkça heyecanım artıyordu, haklı olarak.

Saate baktığımda 20.00 olduğunu gördüm.

Hazırlıklarımı şimdiden yapmalıydım ki yarına sadece kıyafetimi giyip çıkabilirdim.

Öncelikle kendime uygun gördüğüm ve hoşuma giden kıyafetlerimi yatağımın üzerine bıraktım.

Dolabımdan temiz iç çamaşırlarımı da alarak banyonun yolunu tuttum. Duj jelimi ve saç kremimi de yanıma alırken düşünüyordum.

Hazırlanmaktan kastım, her açıdandı.

Kendimi yetersiz görmek istemiyordum. Jungkook dünyaca ünlü bir sanatçıydı. Çok yakışıklıydı. Her konuda yetenekliydi ve herkesin gözü önünde bulunan, sevilen birisiydi.

Benim yerimde olmak isteyen binlerce insan vardı.

Jungkook'un konumu buyken beni de yanına yakıştırsın istiyordum. Onun yanında kötü görünmek istemiyordum.

Biliyordum, kendimin farkındaydım. Benimde yetenekli olduğum konular vardı. Kendimi çirkin değil aksine gayet güzel buluyordum. Çevremden de sürekli bunu duyuyordum. Jungkook'da buna dahildi.

Ama ne olursa olsun yetersiz kalma düşüncesi de kafamın bir köşesinde takılı kalabiliyordu.

Biliyordum, sevgi olduktan sonra bunların bir önemi yoktu.

En önemlisi Jungkook ve ben.. hetero bir ilişki değildi. Göz önünde bulunan insanlar için böyle bir şey nasıl olurdu veya nasıl tepki verilirdi? Benim arkadaşlarım ve ailem açısından bir sorun yoktu. Arkadaşlarım zaten en başından beri beni desteklerken, anneme de anlattığımda gülümseyerek dinlemişti.

Ama Jungkook'un çevresini bilmiyordum. Jungkook'un şu ana kadar hiçbir zaman bir erkekle ilişkisine kimse şahit olmamıştı.

Jungkook ve ben sosyal medya da ciddi bir şekilde yakıştırılsakta illa ki tepki verenlerin olacağını da biliyordum.

Bu maalesef üzücü bir gerçekti.

Nefret her zaman vardı.

Bu kadar güzel ve doğru hissettirirken neden bazı insanlar bunun yanlış olduğunu düşünüyordu?

İki insanın birbirini sevmesi neden yanlıştı?

Düşüncelerim arasında dakikalar geçerken banyodan çıkıp temiz pijamalarımı da üstüme geçirmiştim.

Bu konuda Jungkook nasıl istiyorsa öyle davranacaktım. O daha önemliydi. Biz yan yana gelsek bile böyle bir ilişkiyi açıklamadığımız sürece sürekli söylenti olarak kalacaktı.

Ve belki böylesi çok daha iyi olurdu.

Aslında tam olarak bir ilişkimiz var sayılır mıydı?

Hiçbir zaman sevgili olmayı dile getirmemiştik fakat haraketlerimiz arkadaş ilişkisinden çok uzaktı.

Ve ikimiz de bunun farkındaydık.

Akışına bırakacaktım. Ne olursa olsun diye düşünmek bazen daha iyi hissettirebiliyordu.

Telefonumu elime alırken Jungkook'a yazdım büyük bir istekle.

Jimin: Seni seviyorum.

Jimin: Yarın görüşürüz.

pose of idolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin