40. Bölüm

874 105 35
                                    

"Anne nasıl görünüyorum?" diye sordum gülümseyerek.

"Ben doğurdum. Kötü görünmen imkansız." dediğinde gözümü devirip güldüm.

Kalbime aniden giren sıkıntıyla gülüşüm yüzümde solarken elim kalbime gitti.

İki üç saniye öylece bekledikten sonra "Ne oldu öyle ya?" diye mırıldandım kendi kendime. Bir tuhaf hissetmiştim.

"Neyse." diye homurdandıktan sonra aynanın önüne geri döndüm.

Jungkook'u bekliyordum.

Dün akşam bolca konuşmuştuk. Bugün Jungkook'un konseri vardı ve az önce telefonumu aldığımda magazin hesaplarının yaptığı paylaşımları görmüştüm.

Konser alanı daha erken bir saat olmasına rağmen ve başlamasına saatler olmasına rağmen dolmaya başlamıştı bile. İnsanlar erkenden gidip bekliyordu.

Ben ise erkenden hazırlanmış Jungkook'un gelmesini bekliyordum.

Kapı sesini duyduğumda "Anne açar mısın?" diye seslendim. Şu an dağıttıklarımı toplamam gerekiyordu. Giyinirken odamı mahvetmiştim resmen.

"Hoşgeldiniz çocuklar." diyen annemi duyduğumda gelenlerin tahmin ettiğim gibi Taehyung ve Mila olduğunu anlamıştım.

İkisi de odaya daldığında onlara baktım. "Oha şimdiden hazırlanmış." dedi Mila beni izlerken.

Kıkırdadım. "Son ana bırakınca giyineceğimi iki saate seçemiyorum. Hem Jungkook birazdan gelir. Hatta geç bile kaldı." dediğimde Taehyung saate baktı.

"Kaçta gelicekti ki?" diye sordu Taehyung.

Bende saate bakıp dudağımı büzdüm düşünürcesine. "Yani şu aralar gelmesi lazım aslında, gelir birazdan. Oturalım biz." diye konuştum ortalıkta ki dağınıklığı yok ederken.

"Nereden nereye be Jimin." diyerek omuzumu sıkan Taehyung'a "Niye ki?" diye sordum.

"Bir zamanlar Jungkook'un konserine geç kalmamak için saatler öncesinde çıkıp yer kapıyorduk. Biz beş dakika geç hazırlandığımızda bize kızıyordun giremeyeceğiz yer kapamayacağız diye." diyerek güldüğünde bende gülümsedim elimde olmadan.

"Şimdi bizzat evden Jungkook alıyor." dediğinde dudağımı ısırdım. Gerçekten neler yaşamıştık öyle?

Jungkook'la birlikteyken çok güzel zaman geçiriyorduk. Onun yanında zamanın nasıl geçtiğini tam olarak anlayamıyordum bile.

Sohbet ediyor oluşumuz, birbirimize anlattığımız şeyler, birbirimize olan dokunuşlarımız.. her şeyiyle bu ilişkinin özel olduğunu hissedebiliyordum.

Sarıldığımızda kalbimizin aynı ritimde attığını hissediyordum. Jungkook'la seviştiğimde beni izlerken göz bebeklerinin koyulaşıp büyüdüğüne şahit olmuştum. Benim, Jungkook üzerinde bıraktığım ciddi etkilerdi bunlar.

Aynı onun da, benim üzerimde etkisi olması gibi.

Jungkook'la ilişkimiz neredeyse seneye yaklaşıyordu fakat hala bana dokunup, sarıldığında bile sanki yeni flörtmüşüz gibi heyecan yaşıyordum. Ellerim terliyor ve yanaklarım kızarıyordu.

Bundan sonrası için düşündüğüm zaman Jungkook'suz bir hayat hayal edemiyordum.

Gerçekten çok seviyordum.

pose of idolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin