jimin: bizim böyle birlikte film izleyip üstüne konuşmamız çok eğlenceli değil mi jungkook 🥹jungkook: evet neden görüntülüyü kapadın
jimin: film bitti diye
jimin: ayrıca sen filmi değil beni izliyordun
jimin: bu yüzden uykunun geldiğini düşündüm
jimin: gözlerin kızarıktı
jungkook: olabilir
jimin: uyumalısın
jungkook: yine de kapatmasaydın
jimin: bana aşık olduğunu bu kadar belli etme
jimin: atarım bi fotoğraf geçer özlemin 😜
jungkook: bekliyorum
jimin: ciddi misin sen şu an
jungkook: son derece
jimin: tamam yarın atacağım
jungkook: hayır
jimin: jungkook~
jungkook: evet bekliyorum
jimin:
jungkook: jimin
jimin: efendim
jungkook: şımarmak yok
jungkook: ya da şımaradabilirsin
jungkook: dünyada gördüğüm en güzel yüze sahipsin
jungkook: başkasına göre farklı olabilir
jungkook: benim için böyle
***
"Neden açmıyorsun?" diye sordum dudağım istemsizce büzülmüşken.
"Sen bana hesap sormaya mı başladın yoksa?" dediğinde sesi keyifliydi. "Kendimi on yıllık evli adamlar gibi hissetmeme sebep oluyorsun." diye yaramazca konuştuğunda gözlerimi kırpıştırdım. "Yani benden sıkıldın demek mi bu?" diye sordum hayal kırıklığı içinde.
"Özel gününde misin Jimin?" diye sordu ters ters.
Silkelenip kendime geldim. "Neyse canım, haberleri görünce merak ettim. Kaç saattir telefonun kapalıydı." diye konuştuğumda güldü. "Ben iyiyim, sorun yok. Alanı kapattılar." dediğinde başımı o görmese bile onaylarcasına salladım. "İçim rahatladı." diye mırıldandım.
Jungkook'un Kore'den önce ki son konseri gerçekleşmişti bugün.
Konserin yapıldığı alana yakın bir yerde yangın çıkmıştı ve alevler kontrol altına alamayacak kadar büyüdüğünde konser maalesef yarıda kesilmek zorunda kalmıştı. İnsanların hızlıca konser alanını terk etmesi istenmişti.
"Bana görüldü attıktan sonra aramazsın sanıyordum." diye imalı bir şekilde konuştuğunda kalbim hızlandı ama sesime yansıtmamaya çalıştım. "Bana öyle şeyler yazarken cevap verebilmemi nasıl bekliyorsun?" diye konuştuğumda güldü.
Adam bana güzelsin yazmıştı resmen. Güzel bir yüze sahip olduğumu söylemişti. Bunun benim için anlamını biliyor muydu?
"Buna alışman gerekiyor, yan yana olduğumuzda çok yaşayacaksın." diye konuştuğunda dudağımı ısırdım yatağıma otururken. Beni delirtiyordu.
"Jungkook." diye mırıldandım. "Sadece beş gün sonra geliyorsun." dediğimde "Evet." dedi o da kısık bir sesle.
"Seni havalimanında karşılayacağım ama bana onay vermen gerekiyor." diye konuştuğumda "Bunu yapacağımı biliyorsun." dediğinde güldüm.
Jungkook havalimanına geldiğinde çok büyük bir kalabalık yaşanıyordu bu yüzden sanatçıların girdiği kısımdan gelecekti ve orada muhtemelen koruması ve havalimanı çalışanlarından başka kimse olmayacaktı. En azından hayranların girişine izin verilmiyordu.
Bende Jungkook sayesinde girebilecektim. Elbette onu havalimanında karşılayacaktım.
Sadece beş gün kalmıştı, beş gün.
"Beş gün sonra bu saatlerde yan yana mı olacağız yani?" diye sordum gülümseyerek.
"Beş gün sonra bu saatlerde seni mi öpeceğim yani?" dediğinde nefesimi tuttum. "Yine yapıyorsun." diye homurdandığımda güldü. "En azından doğru konuşuyorum." dediğinde başımı salladım onaylarcasına ellerim titrerken.
"Evet." dedim. "Beş gün sonra bu saatlerde beni öpüyor olacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pose of idol
Fanfiction@j.m: Cevap vermeyeceğini ve mesajlarıma o kadar insan içinden rast gelmeyeceğini bile bile sana yazmayı seviyorum. @j.m: Çünkü beni mutlu ediyor. @j.m: Jungkook, @j.m: Seni seviyorum. @j.m: Ve bu bir hayranın bir idole duyduğu sevgiden daha farklı...