28. Bölüm

2.2K 215 19
                                        

Jungkook: Eve geçtin mi

Jimin: Evet

Jungkook: Eve gidince beni ara demiştim

Jungkook: Kalabalıktı, aklım sende kaldı

Jimin: Jungkook tanrı aşkına

Jimin: Şu an mesajlaşırken bile utanıyorum

Jimin: Biz resmen sarıldık

Jimin: Nasıl aramamı bekleyebilirsin

Jungkook: jimin

Jungkook: çok utangaçsın, bugün yanımda da öyleydin

Jungkook: hoşuma gitmiyor değil ama meraklandım çünkü telefonun kapalıydı

Jimin: şarjım bitmişti eve girer girmez taktım

Jimin: ve yine seni özledim

Jimin: ben seni beş dakika boyunca görmediğimde bile özlüyorum

Jimin: ne yapacağım böyle?

Jungkook: yanımdayken neden bu cesaretini göremiyorum

Jimin: çünkü buna alışmam zaman alacak

Jungkook: bende seni özledim

Jungkook: sahiden biz niye ayrıldık

Jimin: çünkü aynı arabaya binseydik garip olabilirdi :(

Jimin: Ve çok kalabalıktı

Jungkook: siktir etsene

Jungkook: doyamadım sana

Jungkook: akşam alayım mı seni be

Jimin: Jungkoook ㅋㅋㅋㅋㅋㅋ

Jimin: olur 🥹

~~

Az önce ona evimin adresini yollamıştım şimdi de montumu giymiş ve yatağımda oturmuş onun buraya gelmesini bekliyordum.

Heyecanımı hala daha üzerimden atabilmiş değildim. Alt dudağımda dilimi gezdirdim bu sabah yaşadıklarımızı düşünürken.

Aklımdan bana sarılırken ki dokunuşları geçerken kalbim yine hızlanmaya başladı. Biraz sonra beni alacağı gerçeği de bunu tetikliyordu.

Sadece utangaç olduğumu ben dile getiriyordum o belli etmemeye çalışıyordu ama yan yana geldiğimizde bana sarıldığında ki o ellerinin titremesi saniye saniye zihnimdeydi. Kalbinin hızlı atışları elimin hemen altındaydı.

Gülümsedim kendi kendime.

Telefonun ekranı yandığında elimde ki telefona baktım.

Jungkook: Aşağıdayım.

Hemen montumu aldıktan sonra üstüme geçirip aynanın karşısına geçtim. Makyajımı çıkarmıştım ama ben Park Jimin'dim. Her şekilde güzel görünebilirdim, şu an olduğu gibi.

Kendi egomu okşamaktan vazgeçip Jungkook'u bekletmemek adına hemen evin anahtarını kaptığım gibi dışarıya attım kendimi.

Hava güzeldi. Ilık bir rüzgar hakimdi ve geceyi aydınlatan ışıklarla güzel görünüyordu.

Jungkook'u siyah güzel bir arabanın önünde dikildiğini gördüğümde heyecanlı bir nefes bıraktım dışarıya, buna alışamayacaktım.

Arkasından yavaşça ona yaklaşırken o ellerini birbirine sürtüyordu. Evet, soğuk bir hava vardı. Ellerini birbirine sürtüp hafifçe üflediğini gördüğümde sessizce güldüm. Çok güzel görünüyordu. Haraketleri, tavırları.. Dağınık saçları bile.

pose of idolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin