2

1.1K 64 27
                                    




*

🌙
Taehyung'dan;

Bugün benim için dünyanın en zor günüydü.

Bugün benim hayatımın en zor günüydü, her iki anlamda da.

"Taehyung, ne dediğimi duydun değil mi? Ayrılacaksın Jungkook'tan, nasıl yaparsın orasını ben bilmem ama ayrılacaksın, terk mi ediyorsun, hiç bir şey söylemeden bırakıp gidiyor musun beni ilgilendirmez ama bu ilişkiyi sonlandıracaksın. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim, söyledim sana, o çok sevdiğin, kendi canından bile çok sevdiğin Jungkook'cuğunu gözünün önünde öldürür, seni de arkasından yollarım. Duydun mu beni?!"

Hatırladığım konuşmayla yeniden aynadan dönüp kendime baktım, gözlerim ağlamaktan kızarmış haldeydi, ben daha kötü haldeydim.

Benim hayatımın en güzel şeyini benden almak, onu benden koparmak istiyorlardı. Benim hayatımı elimden almak istiyorlardı. Benim kalbimi söküp beni kalpsiz bırakmak istiyorlardı.

Nefret ediyordum, elimde olsa karşıma çıkan herkesi öldürür hayatıma devam ederdim ama yapamıyordum, Jungkook'u öldürmekle tehdit ediyordu beni piç orospu çocuğu. Kendi canımı geçtim, canımın canını yakmayı, onu öldürmeyi nasıl aklından geçirebilirdi!

Hiçbir şey yapamıyordum, elim kolum bağlı kalmış, zincirlenmiştim öylece. Elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Benim orospu çocuğu babamın başıma açtığı bu iğrenç olay yüzünden ben canımı kaybedecektim.

Jungkook'tan ayrılmamı istiyordu, çünkü oğlunun başka bir erkekle birlikte olmasını istemiyordu, çünkü oğlu başka bir erkekle birlikte olursa onun itibarı zedelenir, onun adı kirlenirdi.

Tehdit etti beni, ayrılmazsam Jungkook'u öldüreceğini söyledi.

Nasıl bu kadar kötü olabilirdi? Nasıl böyle bir şeyi yapmayı göze alabilirdi?

Saf sevgiye nasıl karşı çıkabilirdi?

Ama mecburdum. Jungkook'uma zarar vermesine izin veremezdim, onun canını yakmasına izin veremezdim, vermeyecektim de.

Onun canını başkaları değil ama ben yakacaktım.

Bugün bizim yıldönümümüzdü, ona hediyesini bile aylar öncesinden almış hazırlamıştım ama ona hiçbir zaman veremeyecektim hediyesini. Onunla bugün konuşup ayrılacaktım ondan, nasıl yapacağımı bilmiyordum ama ayrılacak ve onun hayatını sağlama alacaktım, ona zarar gelmesine engel olacaktım.

Son kez aynada kendime baktım, üstüme Jungkook'un en sevdiği takımımı giymiş, en sevdiği takılarımı takmıştım parmaklarıma. Bu evdeki son günümdü benim, onunla birlikte yaşadığım bu evi son görüşümdü, 5 yıldır onunla birlikteydim ama 3 yıldır birlikte bu evde yaşıyorduk ve hayatımızın en güzel günlerini geçirmiştik. Acılarımızı, güzelliklerimizi bu evde yaşamış, birlikte bu evde bir sürü anı biriktirmiştik.

Beraber uyuduğumuz yatağımıza baktım son kez, Jungkook arkamda usulca uyuyordu ve şu an hiçbir şeyden haberi yoktu, benim masum bebeğim.

Yaklaşıp onu uyandırmayacak şekilde dudaklarına dudaklarımı bastırdım, usulca son kez öptüm onu, son kez derin bir nefes alıp kokusunu çektim içime. Çok ama çok seviyordum onu, o benim tüm hayatım, o benim bütün dünyamdı.

Saate baktığımda 8 olduğunu görmemle hızlandım ve evden çıkmak için hareketlendim, ses çıkarmamaya özen göstererek odamızdan çıktım ve son kez etrafıma bakınarak evden ayrıldım.

MY STARLİGHT | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin