FİNAL

600 32 25
                                    





*

İlk hikayemin finali.. buraya kadar okuyan, oylayan ve yorumlayan herkese çok teşekkür ederim. Umarım bu hikayeyi çok sevmişsinizdir, umarım sizin içinizde bir yerlerde ufakta olsa yeri vardır bu ikilinin.. hep sevgiyle kalın. 🤍

Hikayede herhangi bir mantık hatası, herhangi bir yazım hatası varsa, sürçü lisan ettiysem affedin.

Yazdığım en uzun bölüm olarak karşınızda, keyifli okumalar.



🌙⭐️
Taehyung'dan;



2 AY 17 GÜN ÖNCE;

Korumaların söylediklerinden sonra birkaç saniye duyduğum şeylerin doğruluğunu sorguladım. Babam, Jungkook'u öldürmek için götürüyordu..

"Tüm korumalar izinli çünkü bugün Jungkook'u öldürmek için şehrin diğer ucuna çağırdığını ve oraya gittiğini bildirdi hepimize." kulaklarımda yankılandı korumanın söyledikleri, duyduklarımdan sonra bir dakika bile beklemeden arabama koştum, kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, tüm vücudum öyle bir titriyordu ki, korku bedenimi esir almıştı. Kulaklarım uğulduyordu, korumanın söyledikleri çan misali çarpıp duruyordu beynimin içinde.

"Siktiğimin herifi!" diye bağırdım sinirle direksiyona vurarak, direksiyonu iki elimle birden kavramıştım, önüme gelenleri görmüyordum bile, arabayı bir yere vurmadan sürebilmek bile bir lütuftu benim için. Yan koltuğa fırlattığım telefonumu alarak ekrana baktım birkaç saniye, gözümü yoldan ayırdığım için araba şeritten çıkmış olsa da son anda düzelterek yola geri soktum arabayı, Namjoon'un gönderdiği konuma bakıyordum. En son Namjoon bana mesaj atmış ve Jungkook'un götürüleceği yerin konumunu göndermişti. Son sürat arabayı oraya sürdüm.

Neler olacağını az çok tahmin edebiliyordum, bugün orada asla ama asla Jungkook'un vurulmasına izin vermeyecektim. Gerekirse kendimi önüne siper eder, ona zarar gelmesine engel olurdum. Bugün yapmak istediğim tek şey lanet heriften kurtulmaktı, gözünün yaşına bakmadan, babam demeden eğer sevgilime zarar vermeye kalkarsa onu kendi ellerimle öldürecektim. Korkuyordum evet ama Jungkook'a bir şey olacak diye.

Her ihtimale karşı telefonumdan ismini bulup uzun zamandır iletişim kurmadığım kardeşimi aradım.

"Jimin?"

"Oooo," dedi uzatarak, neşeli sesi kulaklarıma dolduğunda hiçbir şeyden haberi olmayan kardeşim için üzüldüm. Birazdan hayatında asla ama asla yapmak istemeyeceği şeyleri teklif edecektim ona. "Sen beni ararmıydın ya? Hangi dağda kurt öldü, hangi denizde balık tükendi, hangi gökyüzü yıldızsız kaldı he?" dalga geçiyordu aklınca, ama son söylediği şeyin doğruluğundan haberi bile yoktu.

"Senden bir şey isteyeceğim." dedim son derece sert çıkan sesimle, "benim için çok önemli." Önemli olduğunu gerçekten anlamış olmalı ki öksürerek sesini düzeltti.

"Sorun ne Taehyung?" dedi merakla, bir anda tüm neşeli sesi solmuştu, Jimin'i üzmek istemiyordum ya da onu böyle tehlikeli olacak şeylerin içine sürüklemekte istemiyordum ama mecburdum.

Jimin'i çok severdim, öz kardeş olmasak da onu öz kardeşim gibi severdim. Annemin ikinci evliliğindendi Jimin ve babamın Jimin'den haberi yoktu..

Annem beni ondan koruyabildiği kadar korumuştu ama bir gün başıma bela olacağını çok iyi biliyordu, bu yüzden Jimin'den babama hiç bahsetmemişti. Zaten annem ve babam boşandıklarından beri neredeyse hiç görüşmemişlerdi bu yüzden birbirlerinin hayatında neler olup bittiğinden haberleri yoktu.

"Seninle en son konuştuğumuzda sana sevgilimden bahsetmiştim, hatırlıyor musun?" dedim, konuya nasıl giriş yapacağımı bilemeyerek. Bir yandan yolda son sürat araba kullanmaya, öte yandan Jimin'e neler olup bittiğini anlatmaya çalışıyordum.

MY STARLİGHT | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin