*⭐️
Jungkook'tan;Adı Kim Taehyung'muş..
Biliyordum, buraya beni getirenin Taehyung olduğunu, yanıma gelenin o olduğuna adımın Jungkook olduğu kadar emindim. Kokusunu tanımıştım, sesini duymuştum.
Ama neden bana yalan söylemişlerdi?
Eğer o geldiyse neden bana gözükmek istemedi? O kadar mı nefret ediyordu benden, beni görmek istemeyecek kadar mı iğrenmişti benden? Gerçekten bu kadar mı sevmiyordu beni?
Yine kafamda kurmaya başlamıştım bir sürü şeyi, aklımdan milyon tane ihtimal geçiyor her geçen ihtimale kendimi inandırıyordum. Oysa bana yanındayım demişti, güzelim demişti bana. Benden nefret etme ihtimali neydi ki o böyle şeyleri bana söylerken?
Gerçekten neler dönüyordu böyle?
Gözlerimi hastane zeminine dikmiş aklımdan geçen saçma düşünceleri zihnimde tartıyordum, Namjoon'un geldiğini fark etmemiştim bile, önüme bıraktığı ayakkabılar sesli bir şekilde yere çarpınca irkildim ve kafamı ona çevirdim.
"İki saattir sana sesleniyorum, ne düşünüyordun öyle? Bak ayakkabıları da getirdim giy hadi." dedi yine yanımdaki boş sandalyeye oturarak, gözleriyle önüme bıraktığı ayakkabıları işaret etmişti.
"Hiç." dedim, düşündüklerimi ona söylemeyecektim. Duyduklarımı da.
Beni buraya getiren kişinin o olmadığını bildiğimi söylemeyecektim, Taehyung'un yanımda olduğunu bildiğimi, beni buraya getirenin o olduğunu öğrendiğimi ona söylemeyecektim.
Belki de Namjoon'un bile haberi yoktu Taehyung'dan çünkü birbirlerini tanımıyorlardı bile, peki Namjoon'un benim yanımda gerçekten ne işi vardı? Kafam çok karışıktı.
Namjoon iyi birine benziyor olabilirdi ama güvenmek salaklık olurdu, kim olduğunu bile bilmiyordum, neden bana yardım ettiğini, neden bana iyi davrandığını bilmiyordum.
Önüme bıraktığı ayakkabıları geçirdim ayağıma, garip bir şekilde ayakkabılar ayak numarama uyuyordu.
"Teşekkür ederim, yardımcı olduğun için." diye mırıldandım kollarımdan destek alıp kendimi yataktan kaldırırken, ona bakmadan direkt önüme bakıyor bir an önce buradan çıkmak istiyordum.
Çıkmak istiyordum ama eve gitmek istemiyordum ki ben..
"Rica ederim, bekle sana yardımcı olayım." diyerek arkamdan kolumu tutmaya çalıştı ama izin vermedim. Son duyduklarımdan sonra ve aklımda dolaşan bin bir türlü düşünceden sonra ona karşı tutumum değişmiş, ona güvenmemem gerektiği beynime işlenmişti.
"Gerek yok." dedim soğuk bir şekilde, yürüyebildiğim en hızlı şekilde yürüdüm, ondan uzak durmaya çalışıyordum. Arkamdan gelirken bir anda kolumu çektiğim için duraksamış, bana garip bir şekilde bakmaya başlamıştı, bakışlarını üzerimde hissediyordum. Beni korkutuyordu.
O neden yanımdaydı?
"Jungkook, ayakta zor duruyorsun bırak yardım edeyim." diyerek iki adımda yanımda bitti. "Gerek yok gerçekten, iyiyim ben." dedim yardım etmesine izin vermeyerek, "Ayrıca teşekkür ederim ama beni eve getirmene de gerek yok kendim gidebilirim iyi hissediyorum." Hastanenin çıkış kapısının önünde ona dönüp yüzümü sabit tutmaya gayret göstererek düşüncelerimi söyledim ona. Esen sert rüzgar bir an üşütmüştü beni, üzerimde incecik bir gömlek vardı çünkü.
"Birden bire fikrini ne değiştirdi senin? içeride kabul etmiştin." yüzüme merakla bakıyordu, bakışlarının altındaki merakı görebiliyordum. "İyi hissediyorum o yüzden gerek duymadım, sana yük olmak istemem zaten çok uğraşmışsın." dedim bildiğimi belli etmemeye çalışarak. O bana yalan söylüyorsa, bende ona bildiğimi belli etmeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY STARLİGHT | TAEKOOK ✓
Fanfiction"Beni hiç bir zaman bırakmayacağını söylemiştin?" "Ne güzel kandırmışım değil mi seni? Sen de ne güzel inanmışsın bana?" * * #taekook #vkook #jungkook #taehyung #düzyazı #semetae #ukekook