"Pekala Bay mükemmel?.." Wini bu robotun ismini bilmediği için devamını getirememişti.
Robot onu tamamlayarak, "Travis." dedi elini sıkmak için uzatırken.
"Vay, el sıkışmasını biliyorsun. Etkileyici." diyerek kendisine uzatılan barış dalını tuttu ve bir tur aşağı yukarı salladı. "Ben de Wini."
"Organik Yaşam formları hakkında bir karara varabilmek için uzunca bir süre burada kaldım ve pek çok davranış öğrendim."
Wini, anlamamış bir şekilde, "Tam olarak neyin kararı bu peki?.."
"Yaşamaya değer olup olmadığına."
"N-ne.." dedi Wini korkuyla biraz gerilerken. "Bizi öldürecek misiniz yoksa!"
Travis, metalik kolunu kaldırdı ve güven vermek istercesine salladı. "Hayır, ben yok etmeyeceğim." dedi lakin lafın devamını getiremedi.
Fakat Wini devamını duymak istiyordu. "E kim o zaman??"
Travis ikinci kez konuşacakmış gibi kolunu kaldırdığında vazgeçip konuyu değiştirmişti. "Sizin gibi duygusal organik yaşam formları için bu açıklamalarım paniğe kapılmanıza yol açabilir." Dedi gökyüzüne ufak bir bakış atarken, ardından devam etti. "Haydi, bir yere gidelim. Meşgul müsün?"
"Meşgul müyüm?" diye alayla tekrarladı Wini. "Şey, bütün bu yıkım elemanlarını ve diğer şeyleri önlerinde durmak için buraya getirttim, çünkü eğer bunu yapmazsam günüm güzel geçmiyor ve ayrıyeten iş yerimizi de yıkacaklar, ama onun dışında... Özel bir meşguliyetim yok, niye sordun?"
Cygnuslar için kinaye diye bir şey yoktu ve bu yüzden de Travis yeterince dikkatli analiz etmezse çoğu zaman alaycı sözleri fark edemezdi. "Güzel, konuşabileceğimiz bir yer var mı?" diye sordu.
"Ne?" dedi Wini.
Travis birkaç saniyeliğine sanki Wini orada değilmiş gibi davrandı ve far görmüş tavşan gibi gözlerini dikip gökyüzüne baktı. Sonra, birdenbire tekrardan Wini'ye dikkatini verdi. "Konuşmalıyız," dedi sesinde aceleci bir tonla.
"Tamam o zaman-," dedi Wini, "Konuş."
"Ve tuzlu bir şeyler yemeliyiz. Celesialar tuzlu şeyler yiyerek rahatlamayı sever," diye ekledi Travis. "Konuşmamız ve bir şeyler yememiz hayati önem taşıyor. Şimdi. Haydi gidip yiyelim. "Tekrar gökyüzüne baktı, vücudu oldukça sabitti ve sanki bir şeylerin olmasını bekliyor gibiydi.
"Bak, anlamıyor musun," diye sert çıkıştı bu sefer Wini. Parmağıyla iş yerlerini yıkmak için bekleyen elemanları işaret etti. "Şunlar para kazandığım yeri yıkmak istiyor!"
Travis şaşkın şekilde bir Wini'ye bir de elemanlara baktı. "Tamam, bunu sen yokken de yapabilirler, değil mi?" diye sordu.
Wini, onun cümleleri bu kadar tekdüze anlamasına şaşırmıştı "Ama bunu yapmalarını istemiyorum ki!"
"..." Travis, ikilemi çözmeye çalışıyordu.
"Baksana, senin derdin ne?" dedi Wini karşısında bilmece gibi konuşan robota.
"İç taramalarım sonucunda herhangi bir sıkıntım gözükmemekte. Gayet sağlamım." Dedi dysoniumun kendisine sağladığı enerjiye itafen. "Ve söyleyeceklerimi size gergin ve rahatlamamış zihinle açıklarsam yapmış olduğum hesaplamalar sonucu şok geçireceğiniz kanısına varıyorum." Dedi. " %78 ihtimalle."
Wini, karşısındaki inatçı Cygnusluya dik dik bakmayı sürdürdü. "Peki ya iş yerime ne olacak?.." diye sordu ağlamaklı bir sesle.
Bu davranışın üzerine Travis, Wini'ye baktı ve bir salisenin bile altında bir sürede aklına parlak bir fikir geldi. "Bu organik yaşam formları mı iş yerinizi yıkmak istiyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay Yolu {Ara Verildi}
Science FictionBxB Android, genç olana döndü. "Yaklaşık yirmi dakika sonra gezegeniniz imha edilecek," dedi, "Haydi, bir şeyler yemeye gidelim." #11 uzay WattpadScifiTR ♡ WattpadLGBT-TR ♡