18㊂Parti

98 13 7
                                    

Görevin olmadığı bir vakit ekip ve mürettebat yemek salonunda büyük bir parti düzenlerken herkes dostlarıyla bir şeyler içiyor sohbet ediyordu.

Wini de aynı şekilde mühendislik bölümünden biriyle sohbete daldığı sırada bir masa köşesinde tek başına etrafı inceleyen Travis'i gördü.

Diğerlerinden elinde bir içecekle ayrılıp Travis'in olduğu masaya doğru ilerledi ve içeceği masaya koyarak, "Burada tek takılmak sıkmaz mı sonra?" diyerek güldü.

Travis, Wini'nin kendisine doğru yaklaştığını görmüş, masasına gelene kadar onun hareketlerini dikkatli bir şekilde incelemişti. "Bu tür kalabalık davetler veri toplamak için oldukça iyi fırsatlar." dedi etrafına bakarken ardından tekrardan Wini'ye döndü. "Ve hayır. Sıkılmak biyolojik türlere özgü duygusal bir tepkidir."

"Pekala, o zaman burada beraber oturup bir şeyler içebiliriz." Elindeki içkiyi Travis'e doğru kaldırıp bir tur salladıktan sonra büyükçe bir yudum aldı.

Travis, "Ben içmem." dedi.

"Biliyorum-," dedi Wini, yandan bir gülüş sunarken. "Ama arada bir herkes kaçamak yapabilir." dediğinde Travis de ayakta durmaktan vazgeçmiş Wini'nin karşısına oturmuştu. 

"Çocuklar-," dedi Wini bir kaç saniye sessiz kalırken. "Seninle vakit geçirmeyi seviyorlar." içkisinden bir kaç yudum daha aldı. "Duygularının olmadığını biliyorum ama onlar sana gerçekten çok bağlı."

"Davranışsal uyaranlarından bir sürü bilgi topladım."

"Makine dilinde bu da senin onlarla vakit geçirmeyi sevdiğin manasına mı geliyor?"

Travis, düşünür bir şekilde, "İlginç bir varsayım. Kıyaslamak için bir analiz yapmam gerek." diyerek bir kaç saniye durdu. 

"Tamam, bunu bi düşün gel sonra." dedi Wini ufaktan gülerken.

"Ön ergenlik dönemindeki canlıların bilişsel kapasitesinin gelişmesi sınırlıdır." Travis, karşısındaki Celesialıya baktı. "Ancak çocuklar onlara öğretmeye çalıştığım şeylere inanılmaz bir şekilde odaklandılar. Biyolojik formlar arasında bu durum için söylenmesi uygun olan bir cümle var."

Wini onu dikkatle dinledi. Travis, "Onlarla gurur duymalısın." dediğinde Wini ciddiyetini koruyamamış ikinci kez gülümsemişti.

"Duyuyorum." dedi ardından bakışları düşünceli bir şekilde cam tarafından gökyüzündeki yıldızlara kaydı.

"Wini?" Birinci subay Travis, dikkatini camdan tarafı çevirmiş uzak yıldızlara odaklanmış bir şekilde öylece oturan Celesialıya seslendi.

Travis'in seslenmesi ile Wini ona döndüğünde, yüzünde bir gülümsemenin izleri vardı.

Yıldızlara baktığı anda her ne düşündüyse, güzel şeyler olmalıydılar. "Sadece dalmışım," dedi. "Evren sadece sonsuz gibi gözüküyor ve bu büyüleyici. Değil mi?" diye sorduğunda Travis'in bakışları yıldızlara kaydı.

Cygnuslu, "Büyüleyici mi emin değilim ama yıldızların sistematik bir şekilde dizilimlerini incelemek tatmin edici." dediğinde Wini gülümsedi.

"Sen de büyüleyicisin." dedi Wini boş bulunduğu bir anda. Daha sonra, "İlginç bir auran ve yakışıklı bir tipin de var." kendini düzeltmeye çalıştıkça daha da batırdığını hissediyordu.

Travis bu söyleme şaşırmıştı. "Bildiğim kadarıyla, yapım insan standartlarına benzese bile, yüz yapım herhangi bir şekilde uyuşmamakta. Teknik olarak ben de kimseyi insan olduğuma inandırmak için böyle tasarlanmadım. Yani yakışıklı olmam mümkün değ-," durdu. "Üzgünüm. Gereksiz ayrıntılar verdim." dedi.

Uzay Yolu {Ara Verildi}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin