8㊂Uzay Canavarı / 1

135 16 5
                                    

Gezegene ışınlanan ekip Spectrum'un kompütörüne verdikleri bilgilerin sonuçlarını iletişim hattından aldılar. 

Bu sonuçlar ve beraberinde yapılan planlar son derece karışıktı... Yeraltında tıpkı bir karınca yuvası misali pek çok tünel ve kıvrım vardı. 

Buraya zamanında kazı çalışmaları için iş makinelerinin girdiği kesindi lakin tünellerin ulaştığı bu sayı korkutucu derecede fazlaydı. 

Travis, "İnsan eliyle yapılmadıkları bir gerçek," dedi. "Lav kanalları olabilir, ama yine de kesin bir şey söyleyebilmem için tünellerin sayısını ve kesişim noktalarını analiz etmem gerekiyor. "

Makkov, Travis'in bir sonuca varması için zamana ihtiyacı olduğunu biliyordu. Şayet burası incelemek için bayağı büyük bir alandı. " Desenize avlanmak pek kolay olmayacak," dedi ardından lafına devam etti. "Yüzbaşı, kazı çalışmaları ekibindeki cesetler hakkında ne söyleniyor?"

Buck, bir kaç dakika elindeki eski kayıt dosyalarını inceledi. " Başmühendisin hakkı var Kaptan. Bu insanlar yanarak ölmemiş. Ya bir asit içine düşmüş, ya da üzerine bir asit karışımı püskürtülmüş.

"Bu asit madenlerini de eritebilir mi?" Wini, görünmez tehlike karşısındaki ciddiyeti öğrenmek istedi.

"Herhangi bir gezegendeki en dayanıklı madeni hatta altını bile eritebilir. Beni şaşırtan hidroflorik asit izleri. Çok zayıf bir asit olsa da iki şey için korkunç bir aşındırıcı."

Hepsi merakla Yüzbaşına baktı. Buck, "Bunlardan biri cam. " dedi.

"Diğer madde?" diye sordu Makkov.

Travis saniyeler içinde bu konu hakkında zihninde yaptığı araştırmalarla Yüzbaşıdan önce davranıp, "İnsan eti." dedi.

Buck onu onaylarken herkes içine düştüğü durumu idrak etmeye çalışıyordu.

Wini, "Garip bir ikili. Bir canavardan çok birisinin dikkatle hazırladığı bir bileşik gibi görünüyor. Travis-," merakla etrafını inceleyen androide seslendi. "Acaba bu canavar hikâyesi bir sabotaj hareketini gizlemek için mi uyduruldu dersin?" 

"Güzel bir spekülasyon Wini. " dedi onu onaylarken. Ardından Makkov'a dönüp ihtimalleri sıralamaya başladı. "İhtimaller üzerine oluşturduğum bir kaç senaryoya göre Kaptan, suçlu; bir yaratıktan çok bilinçli bir zekaya sahip varlığın yarattığı etki olarak gözüküyor."

Etrafındaki oyukları gösterdi. "Başmühendis, bu yaratığın tüneller oluşturup dolaştığını söylüyor. Fakat ölümlerin, tahrip hareketlerinin ve zamanlarının bir grafiği yapılacak olursa, yaratığın söylenildiği kadar çabuk olarak bu noktalarda görünmesinin mümkün olamayacağı anlaşılabilir başka bir gerçek." 

"Şu tünelleri gösteren haritalar yeni mi?" Kaptan'ın aklı gittikçe karışıyordu. Uğraştıkları bu şey bir yaratık mı yoksa sabotajı güzel bir şekilde kamufle etmiş insan mı... 

Buck, "Geçen yıl yapılmış... Sözü edilen canavarın ilk ortaya çıkışından önce. Hem canavarın ortaya çıkmasıyla planların yapılması arasında uzun bir zaman farkı yok." 

"İki çaremiz var o zaman-," dedi Wini diğerlerine doğru bakıp, "Ya varlığı kesin olmayan sözde canavarımızla karşılaşabilmek gibi zayıf bir ihtimalle binlerce mil uzunluğundaki tünelleri yaya dolaşacağız,"

Makkov, bu ihtimali şimdiden sevmemişti. "Ya da?" diye sordu ikinci seçeneğin daha cazip olması umuduyla.

Wini, "Ya da kolayca toplanılması mümkün olmayan bu aşındırıcı maddeyi yeterince araştırılabilecek şekilde toplayıp, saklamayı başarabilen, hiç değilse otuz litre kapasitelik portatif bir taşıyıcı yüklenebilen, insandan daha dayanıklı birini aramak. " diye devam ettirdi.

Uzay Yolu {Ara Verildi}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin