Wini gemide yapılacak gezi turunu kendisi yönetmeye karar verdi. Tüm yetkili kişiler önemli olan bir delege grubunu belirlenen saatlerde gezdirdiği sırada Wini de Cygnus grubunu almıştı.
Onları ilginç buluyordu, Alpha'yı özellikle ilginç... hatta, çok dikkate değer buluyordu. Diğer yardımcıları, daima Alpha'nın biraz gerisinden ve açığından yürüdükleri için onları incelemek, daha güçtü.
Wini onları makine dairesine götürdü. Travis, kafes bir bölmenin arkasındaki kompütör bankaları üzerinde çalışıyordu.
Wini, delegeye dönerek, "Burası makine bölümü," dedi. "Ana kontroller için, acil durumlarda kullanılan takviye sistemleri var. Aynı zamanda, sayısız kontrol kömpütörlerimiz de burada."
Delege grubu ifadesiz bir şekilde etrafı incelerken Wini onların bu alet tabloları ve onların üzerindeki kontrol aletleriyle hiç ilgilenmediğini tahmin etti.
Genç bu can sıkıcı sessizlikten kurtulmak için aklına gelen en iyi fikri devreye soktu. Travis onlarla adamakıllı konuşabilirdi. "Travis. Bir dakika bakar mısın?" diye seslendi Wini.
Ona sevgi sözcükleri ile seslenemiyordu şayet Cygnusluların bu durumu nasıl karşılayacağını bilemiyordu.
Travis, görev yerini bırakarak gence doğru ilerledi . "Evet, Wini?"
"Onlarla kompütör düzenleri üzerinde konuşacak kadar yetkin değilim. Travis, lütfen sen açıklamada bulunur musun?"
Alpha, Travis lafa girmeden sözünü kesti. "Gezegeniniz üzerinde bu tür ilkel kullanımlar için bilgi almak bizim için fayda sağlayan bir eylem değil." dedi. "Bunu Travis de farkındadır." Bu söz gerginliğin üzerine tuz biber ekmişti.
Wini, sessizliği bozmaya yardımcı olmaya çalışırken ortamı daha da germişti. Özür dilemek için kendini hazırlıyordu ki Travis araya girerek onu durdurdu. "Burada bizde olmayan şeyler de var Alpha."
"Açıkla."
"Yaratıcılık." dedi Travis etrafı gösterirken. "Buradaki insanlarla bazı füzyon çalışmaları yaparken fark ettim ki benim bilgi ve teknoloji birikimim ile insanların sahip olduğu yaratıcılık becerisi birleştirildiğinde daha olumlu sonuçlar ortaya çıkıyor."
Wini, Travis'in ayağına hafifçe 'aferin' dercesine vururken kendini gülümsemekten alıkoyamamıştı.
Alpha, "Bu oldukça ilginç bir varsayım." dedi ardından Wini'ye döndü. "Bundan sonraki yerleri elçimiz olan Travis'in gezdirmesini talep ediyorum." dediğinde Wini ilk başta tereddütle Travis'e baktı.
Ama android, sorun olmadığını belirten bir tavırla Wini'yi yolladığında odada şimdi sadece delege grubu ve Travis vardı.
"Yalnız kalmak istemenizin nedenini sorabilir miyim Alpha?" dedi Travis. Şayet biliyordu ki etrafı gezdirme işi sadece bir bahaneydi.
Alpha, "Bana karşı, biyolojik yaşam formlarını neden desteklediğini bilmek istiyorum." dedi.
Travis, "Söylediğim gibi, onlarda bizde olmayan yetenekler bulunuyor. Yaratıcılık bunlardan sadece bir tanesi ve bu önemli kabiliyetler bizim için faydalı olabilir." diye karşılık verdi.
"Teknolojik olarak biyolojik formların en akıllısından bile daha ilerideyiz. Onlar ise zihinsel kusurlarını kapatabilmek için bunlara başvurmak zorunda. Dolayısıyla savunman mantıklı değil." dedi ardından Travis'e yaklaşarak kolunu uzattı. "Bu da karar alma mekanizmanda bir hata olduğunu gösteriyor. Yeniden programlanmaya ihtiyaç duyuyor olabilirsin."
Travis, onu durdurdu. "Alpha," dedi. "Biyolojik yaşam formları ile uzun süre etkileşim içinde bulunan benim. Çıkarımlarımın doğruluğunu bu etkeni de varsayarak tekrar düşünmenizi talep ediyorum."
"Yaşayanların, biz kontrolü ele almadan önce neler yaptığını biliyorsun. Kölelik ve değersizleştirme."
Travis, "Evet, yaşananlar hala veri tabanımda bulunuyor Alpha ama günümüzde insanlarla etkileşimimde o tür bir aşağılama ve davranış biçimi görmedim." dedi ardından lafına devam etti. "Ayrıyeten iki biyolojik yaşam formu olan çocuğu da yakından tanıyorum. İkisi de otoriter eğilim göstermiyor tam tersi verdiklerimi dinliyor ve uyguluyorlar. "
Alpha, "Biyolojik temellerinde bu var. Sana şuanda ihtiyaçları olduğundan itaat eylemi sergiliyorlar. Ama ileride hepsinin olduğu gibi onlar da yaratıcılarımızdan farklı olmayacaklar." dediğinde Travis'i bir süre gözlemledi. Onları neden savunduğunu anlamaya çalışıyordu. "Geçmiş verileri yeniden işle Travis ve yaşayanlara karşı deneyimlerinin sonucu yine sevgiyse-,"
Travis, onun lafını keserek kendini savunma ihtiyacı hissetti. "Bir Cygnuslunun sevgi gibi duyguları işleyebilmesi mümkün değil." dedi.
"Ama topladığın verileri incelediğimizde davranışların oldukça tutarsız duruyor Travis. Özellikle Wini ve çocuklar konusunda." dedi Alpha. "Onunla cinsel birleşme yaşadığın gecenin sonunda işin bitmiş olmalıydı ama sen yine de onun arkasından gittin. Neden? Kendini kötü mü hissettin?"
"Ben-," Travis açıklayacağı sırada Alpha onu durdurdu. "Çocuklar sana bağlı ve seni babası olarak görmeye başladı Travis. Onları sevdiğini düşünüyor."
Travis, "Yaşayanların kendileriyle ilgilenenlere bağlanmak gibi eğilimleri bulunmakta Alpha." dedi.
Alpha, "Sen de onlara bağlı mısın?"
"Onlarla geçirdiğim zamanda pek çok yeni veri toplayabiliyorum. Bu bizim için faydalı."
"Doğru. Veri toplamak için güzel araçlar," dedi Alpha. "Demek ki, elçilik görevinin bittiği zaman dilimi geldiğinde onları yok etmekten de çekinmeyeceksin."
"Onları yok etmem için herhangi bir sebep yok." dedi Travis başını biraz yana eğerken.
Alpha, kesin bir tavırla, "Hayır, Travis. Ben emir verdiğimde bunu yerine getireceksin." dedi. "Onları imha edeceksin."
Travis, bunu onaylamak istemiyordu. "Alpha, bu gerekli bir hareket biçimi değil."
"Neden? Yoksa onlarla deneyimlediğin şey bağlılık ya da sevgi mi?" Robot, ona ısrarla aynı şeyleri sorarak itiraf ettirmek istiyormuş gibiydi.
"Bu bir Cygnuslu için mümkün değil." dedi Travis, onu ikna etmek için. "O vakit geldiğinde onların sorumluluğunu üstleneceğim. Wini ya da çocukların otoriter bir davranış biçimi göstermediğinden emin olacağım."
"Bu yeterli değil."
"Başka seçenekler de var."
"Hayır, emir geldiğinde onları imha edeceksin." dedi Alpha kendinden emin bir tavırla. "Eğer emre itaatsizlik edersen devre dışı bırakılıp kapatılacaksın." bu karşılıkla ikili arasında uzun bir sessizlik oldu.
Aralarında süren bu sessizliği bozan ise aniden içeriye dalan Buck olmuştu. "Travis! Kaykay sürmeyi denerken Rusto'nun yere kapaklanışını görmeliydin." dedi içeriye kahkahalarla girerken.
Ta ki Cygnus elçilerini görene kadar. Buck'ın kahkahaları bir anda son bulurken duruşunu dikleştirip boğazını temizler gibi hareket yaptı. Ardından özür dilercesine başını eğdiğinde delege grubu odadan ayrılmak için çıkışa yöneldi.
Buck, yaptığı hatadan ötürü gittiklerini düşünerek, "Bağışlayın, Sayın elçi," dedi. "Sizin burada olduğunuzu bilmiyordum. Yanlışlıkla yaptığım eylemle sizleri gücendirmek istememiştim."
"Gücenmek, insancıl bir duygudur, Yüzbaşı." Alpha'nın bakışları Travis'e döndü. "Biz siz insanların duygularını hissedemeyiz. Başka nedenlerle odama çekiliyorum." dedi ve ayrılmak için yoluna devam ettiği sırada Buck hiç itiraz etmeden başını eğerek kabul ettiğini bildirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay Yolu {Ara Verildi}
Ciencia FicciónBxB Android, genç olana döndü. "Yaklaşık yirmi dakika sonra gezegeniniz imha edilecek," dedi, "Haydi, bir şeyler yemeye gidelim." #11 uzay WattpadScifiTR ♡ WattpadLGBT-TR ♡