𝙾𝙺𝚄𝙻 𝙶𝚄𝙽𝙻𝚄𝙺𝙻𝙴𝚁𝙸 𝚂𝙴𝚁𝙸𝚂𝙸

Bölüm 54

...

Planlandığı gibi planladıkları yere planlanan zamanda Eren ve Ceren birlikte gelerek beklemeye başladılar ama ne Nazlıdan ne de Bartudan bir iz vardı . İkna etme konusunda ise fazlaca zorlanmışlardı zaten . Şimdiyse de gelmeleri için beklemekteydiler . Geleceklerinden ümitsiz bir şekilde ...

...

Bu yüzden Ceren Eren'e çemkirmiş ve bunun iyi bir plan olup olmadığını tartışmıştı .

" Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun geleceklerinden ? Ya gelmezlerse ve her şey iptal olursa !? ''

'' Ne olmuş canım birlikte gireriz ? Hem ben eminim gelecekler . ''

'' Biz bu planı ne için yaptık !? ''

'' Çöp çatmak için ? ''

'' Çöpler nerede !? ''

'' Ah pekala tamam ! Ama arkadaşlarımıza çöp demek biraz ... ''

'' Mecaz ! ''

" Amma kötü düşündün Ceren . İçim karardı. Lütfen biraz daha olumlu bak . "

Eren Ceren'in arkasından yaklaşmış ve omuzlarından tutarak ona gözleriyle işaret yapmıştı. Diğer tarafa odaklanan Ceren de bu işaret ile hemen kafasını onlara doğru gelen Nazlı'ya çevirmişti. Bu yüzden de gülümseyen bir tavırla o da Nazlı'ya doğru yaklaştı. Tabii daha onlar sarılmadan ve bir hoşgeldin diyemeden Eren ilk davranarak Nazlı'nın elini sıktı ve konuştu.

" Hoşgeldin Nazlı , senin şu boylarda yakışıklı ve karizmatik biriyle gelmen gerekmiyor muydu ?"

Nazlı anlamamışken Ceren olaya el atarak Eren'in tuttuğu ve Nazlı'yla sıkıştığı eli ittirerek Eren'i kenara çekti. " Çekil şuradan. Zevzekliğini sonraya saklayabilirsin !" dedi ve Nazlı'ya sarıldı. Nazlı ile selamlaştıktan sonra da Bartu'yu beklemeye koyuldular . O da çok vakit kaybettirmeden gelmiş idi . Eren 'e yoldayım diyerek anında yanlarında bitiverdi de denebilirdi .

Geldiğinde ise önce Eren ve Ceren ile selamlaştı ardından da Nazlı'nın o narin ellerinden birini alarak ufak hareketlerle parmaklarının uçlarına yavaş yavaş masaj yapar gibi ellerini Nazlı'nın parmaklarında gezdirdi . Ona karşı olan bu tutumuna ise Eren bir hayli şaşırtmıştı. En şaşırtanı da bunların nasıl bu kadar hızlı bu hale gelmesi idi . Dışarıdaki herkese hatta kendine karşı bile ketum davranan bu çocuk nasıl bu kadar narin bir kedi ve romantik bir pisicik olmuştu Nazlı'nın yanında ... Bu olay tuhaf gelse de hoşlarına da gitmedi değildi! Özellikle de Nazlı'nın . Sanırım Bartu'dan o da etkileniyordu . Zaten aralarında bir ışık olmasa Eren ile Ceren de böyle bir plana tabii tutmazdı onları. Evet ,plan ! Dörtlü bir şekilde gezip bolca eğlenmek ve güzel vakit geçirmekti elbette . Aynı zamanda da bu karşılıklı hoşlantının büyük bir aşka dönüşmesiydi . İlerleyen zamanlarda onları da bu şekilde görebilecek miyiz acaba ? Kim bilir , belki kafaları uyuşur ve çok iyi birer arkadaş da olabilirler . Ya da ilerletip bunu tamamlanmış bir kalbe dönüştürürler. Bu onlara kalmış. 

Bu düşüncelerle hareket eden Eren ile Ceren de nihayetinde onları da ikna ederek korku tüneli sırasına geçtiler ve beklemeye başladılar . Sıra onlara geldiğine biletlerini görevliye uzatarak trene sırası ile bindiler . Eren hızlıca ilerleyip oturmuş ve yanına Ceren'i çekmişti . Böylelikle Nazlı ve Bartu da yan yana oturmak zorunda kalmıştı . 

Herkes yerini alınca görevli treni normal hızda çalıştırarak seansı an itibari ile başlattı .  Önlerine çıkan ani korku dolu şeyler ile herkes çığlık atıyor bir yandan da öbürleri diğerlerinin çığlıklarına bağırıyorlardı .  İçeride büyük upuzun o tünelde- 1 saatlik korku seansı tam olarak her seansta böyle yaşanıyordu .