Bölüm 20

28 14 0
                                    


...

Kazanan takım diğer 2 yıl da olduğu gibi 12/D sınıfı yani Sarp'ın içinde bulunduğu , Ceren'in tezahürat ettiği sınıf olmuştu . Ceren yine en nefret ettiği kızın sınıfını yendikleri için sevinçten zıpladı ve Nazlı'yı da oturduğu yerden kaldırıp kutladı . Erkekler maç sonrası kendilerini seyirciye göstermekte çekinmeyerek sevinç gösterisi yaptılar . Hele ki en büyüğü Eren'e aitti ! Abuk sabuk yerde otururken yaptığı dansın ardından kalkarak sahaya atlamış olan Ceren'in yanına giderek onun hiçbir tepkisini ya da ağzından çıkacak herhangi bir kelimeyi beklemeden  çenesinden tutup kendisine çevirdiği gibi öptü .

Ceren şaşkınlıktan tepki veremeden öylece kalakalmıştı ama Eren ısrarcı bir şekilde en ufak karşılık kırıntısını hissetmek için sınırları zorlayıp elinden geleni yapıyordu . Ceren tüm şaşkınlığı üstesinden atıp Eren'i kendisinden ayırdı . Eren ona sırıtarak bakmaktaydı ve o her zaman belli olan çukurlardaki gamzeleri ...  Ceren Eren ile bakışırken  arkadaki kavga sesleri tüm dikkatlerini dağıttı ve öğrencilerin dikkatleri de onların öpüşmelerinden sonra bambaşka bir yere kaymıştı . Artık kimse onları umursamıyor aksine herkes başka bir konuya odaklanmış bakmaktaydı . Kavga sahipleri ise Sarp ile Arda dışında başka kimse değildi !

'' Ne yaptığını sanıyorsun sen !? ''

Arda sinirle söylediği bu sözlerin ardından Sarp'ı sertçe ittirdi .Bunu kendine yediremeyen Sarp asla altta kalmayarak aynı sertlikte Arda'yı ittirdi . Kavga da en sonunda böylece ciddi bir şekilde başlamış öğretmenin düdüğü bile onları ayırmaya yetmemiş , gerçek anlamda birbirlerine girmişlerdi .

Onların kavgasını Sarp'ın arkadaşları Bartu ile Eren de dahil oradaki tüm öğrenciler izlemekteydi . Orada asıl absürt olan şey bambaşka bir okuldan gelmiş olan bambaşka bir öğrencinin bambaşka bir okul maçını izlemek amaçlı bambaşka bir okulun spor salonuna gelmesi ve hiç tepki çekmeyerek maçın sonuna kadar orada kalabilmesiydi . 

Tabii bu kişi bu okulun eski öğrencisi Beyzadan da başkası değildi !

...

Birkaç gün önce Beyza ve Ceyhun'dan ... 

...

'' Yalvarırım affet beni ! Seçim hakkım yoktu ... ''

'' Uzatıp durma ! Amacın affedilmek olmamalı . Senin hakkında kötü düşünceler beslesem o depodan kurtulmuş olmazdın ! He amacın affedilmekse affederim . Ancak ve ancak işime yarar doğru düzgün bir sır getirebilirsen ! Sarp'a karşı kullanılabilecek o kozu elime ulaştır Burak ile istediğin haltları ye ! ''

'' Emin ol en kısa sürede elinde olacak ! Asla bile isteye yapmadım . Hiçbir bilgi taşımadım . Duygularım gerçekti , ben onu sevdim ... ''

'' Yeter bu kadar uzatıp durma ! Ne istediğim belli , ne istediğin belli ! Boş yapacağına işini yap . Ne demişler , vakit nakittir ! ''

...

Günümüz

'' Ne duruyorsun orada gelip ayırsana ! '' 

Helin'in bu sitemi tabii ki de bir köşede eli Ceren'in omzunda bir şekilde kavgayı neşeli neşeli izleyen Eren'e aitti . Ceren göz devirerek bakışlarını Bartu'ya çevirdi . Karışıp karışmama arasında gidip geliyor gibi öylece izlemekteydi . Gözleri Helin'i bulduğunda Helin Bartu'nun bakışlarını yakalar yakalamaz kavgayı işaret edip gözleriyle konuyu anlattı . Bartu anlamış olacaktı ki kavgaya dahil olması kısa sürmüştü . Aralarına dalıp ikisini birbirinden ayırmaya çalışırken Helin de bir yandan Sarp'ı geri çekmeye çalışıyordu . En sonunda Helin de Bartu da başardı ve Eren'in keyfi de burada sonlandı . Ceren ona dönerek yüzüne sahte bir gülümseme koyduğu gibi omuzundaki Eren'e ait olan eli tutarak sertçe yere ittirdi . Sonrasında da çıkışın yolunu tutmuştu . Kısa sürede Helin'i görür görmez sakinleşen Sarp gülümseyerek Helin'e döndü . Helin ise hiç de onun kadar sakin ve mutlu değildi .

𝙾𝙺𝚄𝙻 𝙶𝚄𝙽𝙻𝚄𝙺𝙻𝙴𝚁𝙸 𝚂𝙴𝚁𝙸𝚂𝙸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin