Bölüm 64

19 5 0
                                    

...

Helin Erken konuşmuştu oysaki  !.. Hala hiçbir şey bitmiş değil ! Hala yaşanması gereken şeyler var. 

 Sırlar arttı sırlar arttıkça saklanamaz hal aldı , sırlar tam anlamıyla açığa çıktı !..

...

Lise hayatı bitmiş üniversite sınavı gelip geçmişti . Üniversite için son düzlüktü artık . Tercihler yapılacak ve üniversiteye yerleşilecekti . Bütün sınava girenler sınav sonuçlarını beklemekteydi .

Tercihlerden ve yerleşmeden sonra artık geriye kalan tek şey kaydolmaktı .

Bazı öğrenciler üniversitelerine kayıt yaptırırken bazıları da hayatın onlara attığı gollerden yakınmaktaydı . 

Kimilerinin üniversiteye gidiş , yurda yerleşme süreci başlarken kimisi de iş amaçlı şehir ve hatta ülke değiştirecekti . 

Kimilerinin üniversite seyahatleri başlarken bazılarının da iş göçleri başlamayı beklemekteydi .

...

Kimileriyse sadece ve sadece en basitinden yanındaki kişi ile iyi geçinmeyi deneyip pek de başarılı olamıyorlardı , Emre ve Zeynep gibi ...

Ama bu asla düzelmeyecek anlamına da gelmezdi .

Sabah kahvaltısı günün en önemli öğünlerindendi toplumsal açıdan , herkes böyle söylüyordu . Türkçedeki kalıplaşmış , gelenekselleşmiş kelimeler gibi .  Bu öğün hamileler için ise daha da gerekliydi , kendine bakması ve diğer öğünlerdeki gibi ! Ama o gün ... Kahvaltının hiçbir zerresini tatmamış öğlene kadar odasında öylece kalmıştı . Saat ikiyi gösterirken odadan çıkıp mutfağın yolunu tutmuştu sanki yeni uyanırmışçasına . 

'' Günaydın kızım . ''

'' Günaydın . ''

Zeynep yardımcıyla selamlaşıp kahve makinesinin yolunu tutmuştu ki çok kısa sürede engellendi .

'' Dur bir saniye aç aç ne kahvesi . Daha yararlı besinler tüketmelisin . ''

Zeynep umursamazca omuz silkerek yanındaki kadına döndü .

'' Ama canım çekiyor . Aşeriyorum anlatabildim mi ? '' 

'' En azından bir şeyler yeseydin . ''

'' İstemiyorum ! Canım bir şey istemiyor . ''

'' Peki peki , bari sen geç otur ben sana getiririm . Bir şey canın isterse de söyle hemen hazırlarım . ''

'' Bir şey isteyeceğini sanmam . ''

Zeynep yemek masasına oturunca mutfaktaki yardımcıları da ona kahve hazırlayıp yaptığı kahveyi fincana koyduktan sonra servis etti . Zeynep kahveden birkaç yudum alırken içeriye uykulu gözlerle hala esneme hareketleri yaparak Emre girmişti . Gözleri Zeynep'i bile görmemiş doğruca mutfaktaki kişi ile ilgilenmişti .

'' Günaydın , kahve var mı ya? Rica etsem bir fincan ... ''

'' Tabii tabii bende şimdi hazırlamıştım Zeynep kızıma . Sen geç otur koyayım hemen . ''

Emre arkasını dönerek gözlerini ovaladı ve Zeynep'e bir bakış attı . Sonrasında da tekrar arkasını dönerek konuştu .

'' Önce ben bir elimi yüzümü yıkayıp kendime geleyim . Annem yine mi erkenci ? ''

'' Her zamanki gibi . ''

'' Peki . ''

Emre mutfaktan çıkıp banyonun yolunu tuttuğunda konuştuğu kadın da tekrardan başka bir fincana bir kahve doldurarak masaya koydu .  Zeynep kahvesinin sonundayken ve Emre'nin kahvesi iyice ılımış ve soğumaya yüz tutmuşken Emre mutfağa anca varabilmişti . Bu sırada yardımcıları da öğle yemeği adına -tabii onlar için kahvaltı olacaktı- bir şeyler hazırlamış masayı Zeynep her ne kadar isteme de donatmıştı . 

𝙾𝙺𝚄𝙻 𝙶𝚄𝙽𝙻𝚄𝙺𝙻𝙴𝚁𝙸 𝚂𝙴𝚁𝙸𝚂𝙸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin