Bölüm 44

16 6 0
                                    

...

Günümüz

...

Helin'in özel odaya alınmış , gözlerini açmış ve kendisini iyi hissetmeye başlamış , taburcu olabileceği o gün ...

...

Helin gözlerini açtı ve etrafa göz gezdirdi . Hala aynı günde miydi merak ediyordu . En son babası ile konuşmuş ve babası ona dinlenmesi gerektiğini söylemiş idi .Anlaşılan pek uyuyamamıştı . Yine de her şeye rağmen iyi gibi hissediyordu . Tabii o olayları hatırladıkça pek de iyi olduğu söylenemezdi .

Doğrulmaya çalışarak yatağın iki yanından tuttu ve kendisini geriye doğru ittirdi bu sırada camın dışarısına bakma fırsatı bulmuştu . Camın tam arkasında Sarp duruyordu . Göz göze geldiklerinde Sarp ona el sallayıp gülümsedi . Sonrasında ise doğruca içeri dalmıştı . Kapıyı arkasından yavaşça kapattı ve Helin'in yanındaki sandalyeye oturdu . Helin de gülerek konuştu .

'' Anlaşılan part part geliyorsunuz . Hepinizi aynı oda içerisinde yakalamak zor . Annemler nerede ? ''

'' Onlar çıkış işlemlerine bakıyorlar , bir de hastane faturası . Ben de seni kontrole geldim serumuna falan . Bittiği zaman çıkabilirmişsin . ''

'' Emin misin ? ''

'' Evet ? ''

'' Mahvolmuş hissediyorum ... ''

'' Geçecek ... ''

'' Sarp ... '' (Helin hayıflanarak)

'' Güzelim ... Söz veriyorum . Ne zaman sözümü bozdum ben ? ''

'' Sanırım hiç . ''

'' Sanırım ? Neyse bir önemi yok . Canın yanıyor mu , neren ağrıyor ? ''

'' Bacağım , kollarım , göğsüm , sırtım ... ''

'' Helin !.. Kimse görmedi ama ben gördüm , o p.ç kurusu bunu ödeyecek onun sırtında da bizzat adım ve soyadım yazacak emin ol ! Yaşattığını yaşayacak !.. ''

Sarp'ın bu sözleri ile birlikte Helin tekrar Ceyhun'un ona yaptıklarını hatırlayarak gözünden bir damla yaş akıttı . Sonrasında da o yaşlar sele dönmüş bir vaziyette akmaya başlamıştı . Hüngür hüngür ağlarken Sarp onu dirseklerinden tutarak kendine çekti . Dokunamasa da yine de yanında olduğunu ve desteklercesine öylece durdu . Helin'in ona sarılmasına karşılık veremeden , incitmek istemeyerek öylece kalmıştı . Helin ise onun aksine sımsıkı sarılıyordu sanki Sarp yerine de sarılıyormuş gibi .

Bir süre sonra Helin Sarp'tan ayrıldı ve Sarp onun yüzündeki gözyaşlarını baş parmakları ile sildi .

'' Kalıcı mı , izi hep sırtımda mı olacak ? '' Helin burnunu çekerek sorduğu bu soru ile bir kez daha sinirlendirmişti Sarp'ı . Sarp yumruklarını ve dişlerini sıkarken bir yandan da nazik kalarak Helin'e cevap verdi .

'' Kalmayacak , sen istemiyorsan kalmaz . ''

'' İstemiyorum . ''

'' O halde kalmayacak . '' Helin'in yarasına değmekte olan saçlarını arka tarafa atarken söyledi bu sözlerini de Sarp . Ve tekrar göz göze geldiklerinde ise odaya Helin'in ailesi dalmıştı . Pınar odanın ortasına dalarak kapıyı işaret etti ve konuştu .

'' Beyler dışarı , güzeller güzeli kızımı çıkış için hazırlayacağım ! ''

Pınar'ın bu sözlerinden sonra Sarp Helin'in alnına öpücük koyarak odadan çıktı . Onun ardından da Helin'in babası Volkan Bey çıkmıştı , bunu yaparken Helin'e gülümsemeyi ve camın önündeki perdeyi indirmeyi de unutmadı .

𝙾𝙺𝚄𝙻 𝙶𝚄𝙽𝙻𝚄𝙺𝙻𝙴𝚁𝙸 𝚂𝙴𝚁𝙸𝚂𝙸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin