...
Doğa ile Arda kapıyı tıklayarak odaya girdiler. Helin onları gördüğümde şaşırmıştı . Şaşkınca yanlarına , kapının yanına , giderek durdu ve Doğa öne çıkarak söze girdi .
" Çok geçmiş olsun ! "
Ve Arda da elindeki çiçekleri göstererek Helin'in annesine doğru ilerledi.
" Bu çiçekler de size . Geçmiş olsun umarız hızla iyileşirsiniz. " ( son kelimelerini Volkan'a bakarak söylemiş idi .)
Çiçekler sahibine teslim olunduğunda geri dönerek Doğa ve Helin'in yanına geçti . Doğa bu sırada Helin'e sarılmaktaydı. Doğa Helin'e ayrılınca Arda Helin'in yanına geldi ve tam önümde durdu.
" Tekrardan geçmiş olsun ve tekrardan özür dilerim . " ( fısıltı ile )
Arda da Helin'e sarıldı . Helin ilk başlarda karşılık vermemişti ama sonrasında sarıldı . Onlar sarılırken içeri Sarp girmişti . Gözleri Helin ve Arda da takılı kalsa da bakışlarını Volkana çevirerek konuştu.
" Volkan amcacım babam gelmek üzere tekrar geçmiş olsun şimdi gitmem gerekiyor benim . "
Volkan ellerini sallayarak Sarp'a karşılık verdi. Sarp başıyla Pınar'ı da selâmlarından sonra arkasını dönüp kapıya yöneldi . Tam kapıdan çıkak iken vazgeçip Arda'nın yanında durdu.
" Malum ziyaretin kısası makbuldür Arda . Artık gitme vakti ! "
Sarp sahte bir gülümseme ile Ardayı odanın çıkışına sürükledi. Arda onu bozmamak ve saygısızlık yapmamak için bir şey diyememişti. Tek yapabildiği Volkan ve Pınar'a " Görüşürüz . " demek olmuştu.
Odadan çıktıklarında Sarp Arda'yı itekleyerek ellerini çekti . Ellerine pislik bırakmış gibi de silkeledi. Arda göz devirmiş ve tepkisiz kalmıştı . Yanlarına Doğa gelince Doğa'nn kolundan tuttu ve laf sokmadan gitmeleri için onu çıkışa yöneltti . Sarp'ı yanından uzaklaştıklarında Doğa Arda'yı döndü ve " Merak etme bir şey demeyecektim, ben sözümü bir kere söylerim. " dedi . Bunu söylerken bir yandan da gülümsüyordu . Arda da kendisine tebessüm etti ve birlikte hastanenin çıkışına doğru yürüdüler.
Doğa daha yeni elindeki defteri fark etmiş olacak ki kısık bir küfür duyuldu .
Arda'ya dönerek " Şunu vermeyi unuttum ! " diyerek hızlıca kollarından ayrıldı ve odaya doğru koştu . Yarı yolda tekrar Arda'yı dönerek bağırdı
" Bekle beni ! "
...
Doğa elindeki defteri Helin'e teslim ettikten sonra Arda'nın yanına geri döndü ve sonrasında da birlikte tam anlamıyla hastaneden çıkmış oldular .
Yolda Arda bir şeyler yemeyi teklif etmişti . Doğa hiç düşünmeden kabul etti . Arda da en çok buna şaşırmıştı tabii !..
...
Arda ile Doğa yakınlardaki bir kafeye girerek boş masalardan birine doğru ilerlediler. Doğa oturur oturmaz Arda'yı dönüp aklını kurcalayan o soruyu sordu .
" Helin ve Sarp ne alaka !? "
Arda Doğa'nın bu sorduğu soruyla şaşkına uğradı . Daha oturur oturmaz bir şey soracağını en önemlisi de bunu soracağını hiç mi hiç beklemezdi doğrusu ondan ! Ama Doğa ne yapıp edip yine Arda'yı şaşırtarak sormuştu .
Arda şaşkın bir surat ifadesiyle bir süre boyunca Doğa'yı izlemişken yanlarına elinde kafenin menüsü ile garson bir genç çocuk geldi . Menü masaya konar konmaz Arda menüyü almak için bir hamle yapmıştı ki Doğa ondan önce davranarak menüyü Arda'nın ellerini itekleyerek onun önünden çekip aldı . Arda'nın yüzü daha da şaşkın bir ifadeye bürünmüş iken Doğa menüyü açık bakmaya başlamış ve sonrasında da sertçe kapatarak tekrar Arda'ya dönmüş idi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙾𝙺𝚄𝙻 𝙶𝚄𝙽𝙻𝚄𝙺𝙻𝙴𝚁𝙸 𝚂𝙴𝚁𝙸𝚂𝙸
أدب المراهقينOkul Günlükleri !.. Hiç de sıradan olmayan bir hikaye , kimsenin masum olmadığı ve görünenin arka yüzü !.. Dostluklar , bağlar , ilişkiler , düşmanlıklar ve dahası ! ... '' Bu son sözümdür o okula gidilecek ! '' '' Ama baba ... '' '' Aması falan yok...