38.Bölüm

844 28 27
                                    

Yeni bölüm geldii

Keyifli okumalar dilerim ❤

Keyifli okumalar dilerim ❤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍷

Şehirden oldukça uzakta, ormanın içinde bir dağ evine doğru yol alırken Yiğit'in, "Doktor da arkadaki arabada, bizimle geliyor." dediğini işittim. Neden, diye sormadım çünkü muhatap olmak istemedim. Hiçbir tepki vermeden öylece yolu izlemeye devam ettim. Zaten sağlığım oldukça iyiydi, tek sıkıntı yaramdı, onun da şu saatten sonra bir sıkıntı yaratacağını sanmıyordum. Yine de koskoca bir hafta baygın bir şekilde uyuduğum için tedbir almayı uygun görmüştü demek ki. Bu bende o an hiçbir şey hissettirmedi.

Birine kırıldığımda sağlam kırılırdım ama karşımdaki çok sevdiğim biriyse tamir etmesi çok da zor olmazdı. Onun kırıp etrafa döktüğü parçaları bir araya getirip bantlayabileceğini düşünüyor muydum, evet, düşünüyordum ancak yine de bunun için belli bir çaba harcaması gerekecekti. 

Kalp kırmak kolay, tamir etmesi zordu. Bunu herkes bilirdi.

Nihayetinde vardığımızda arabanın torpido gözünden çıkardığı bir uzaktan kumandayla demir kapıların bizim için açılmasını sağladı. Ev çok güzel gözüküyordu ama o an beni heyecanlandırmadı, ruhsuz bir hale bürünmüştüm sanki bir anda. İşte bunun sorumlusu Yiğit'ti. Tüm bu olanlar için kendini suçlaması saçmalıktı ama işte şimdi kalbimi kırdığı için kendini istediği kadar suçlayabilirdi.

Arabayı park edeceği yer de hazırdı, oraya park etti. Arabadan önce ben indim, hemen ardından da o indi. Arkamızdan geldiğini söylediği arabanın da bizim arabanın arkasına park ettiğini gördüm, içinden bir şoför bir de genç, bayan bir doktor indi. Bu doktor hastane odasında gördüğüm doktordu. İki dakikada nasıl ayarlamıştı bilmiyordum ama yola çıkmadan öncesinde telefonla konuşmuştu, o kısacık konuşmada doktoru arayıp bizimle gelmesini söylemişti demek ki. Konuşmayı dinlemediğim için sadece tahmin yürütüyordum. 

"Hande Hanım, sizi şu küçük bungalovda ağırlayacağız. Bütün ihtiyaçlarınız zaten orada adamlarım tarafından giderilecek, bu konuda şüpheniz olmasın." Kadın başını Yiğit'i onaylarcasına salladı. 

"Anlıyorum Yiğit Bey, teşekkürler. Ben yerleşeyim."

Çok uzun süre burada duracağımızı zannetmiyordum, bir iki günlüğüne burada kalırdık ama ona rağmen burası şehre uzak olduğu için doktoru buraya getirmişti. Aslında buna gerek bile yoktu.

Eve girdikten sonra içerisinin soğuk olmadığını fark ettim, sanki düzenli olarak ısıtılıyor gibiydi. Bunu Yiğit'e sormadım ama şaşkın bakışlarımdan anlamış olacak ki, "Burası ve diğer dağ evleri olası herhangi bir durum için her gün ısıtılır." diyerek kafamdaki soru işaretini silmiş oldu.

Montlarımızı çıkardıktan sonra salona geçtik, üçlü koltuklardan birine oturduk ve bir anda sessizleştik. Telefonumu çıkarıp saate baktığımda 16'ya geldiğini görmüş oldum. Başımı geriye yasladığımda önce ensem, sonrasında da başım koltuğa değdi ve gözlerimi kapadım. Onun da aynı hareketi yaptığını hisseder gibi olmuştum, sol gözümü yavaşça aralayıp o aralıktan ona doğru baktığımda bu his kanıtlanmış oldu. Kaşları çatıktı, yüz ifadesi pişmanlıklarla örülüydü. 

Tutkunun Pençesinde | +18 (Mafya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin