46.Bölüm

878 25 6
                                    

Merhaba. Sonunda yeni bölümü yazma fırsatı bulabildim. Sınavlarım da bitti, yarın zaten karne alıyoruz. Oh şükür valla artık tatile çıkma vakti. :)

Bu kitabı yakın bir zamanda final yapmayı düşünüyorum 💗🥺

Keyifli okumalar dilerim 💗

🍷

Bir haftalık güzel bir tatilin ardından oldukça mutlu bir şekilde evimize dönmüş ve bu mutluluğun devam etmesi için dua etmeye başlamıştım. Bu tatil bana tahmin ettiğimden de iyi gelmişti, aynısını Yiğit için de söyleyebilirdim. Onun da rahatladığını, dinlendiğini fark etmiştim.

Şimdi ise, bugün, hastanede bir hemşire olarak ilk iş günümdü. Yiğit şirkete geçmeden önce beni hastaneye bırakmıştı ve şuan yanımdan ayrılmak üzereydi. 

"Ben artık gideyim, yapacak çok iş var. Sen de etraftakilerle iletişim kurmaya çalış, hem belki arkadaşın da olur." Haklıydı, hastanede çalışanlarla ne kadar çok iletişim içerisinde olursam onları o kadar iyi tanırdım ve böylece belki birden çok arkadaş bile edinebilirdim. Ne yazık ki hiç arkadaşım yoktu.

"Haklısın. Ben de artık geçeyim. Çok heyecanlıyım, bir an önce başlamak ve bildiklerimi kullanmak istiyorum."

"Haydi bakalım, sana iyi günler o zaman." Yiğit arkamdan hafifçe belime dokunup dudaklarını boynuma doğru yaklaştırdı, kokumu sesli bir şekilde içine çektiğini duyunca gözlerim kapandı. 

Gözlerimi yeniden açıp ona doğru döndüğümde "Görüşürüz," deyip onun yanından ayrıldım. Yiğit yanımdan ayrıldıktan sonra yüzümü tamamen hastane binasına çevirdim. Devasa binaya bakarken kendi kendime mırıldandım: "İşte buradaki maceram da başlıyor."

Merdivenlerden çıkıp acil kısmına geçtim, benim çalışacağım kısım acildi. 

Etraftakilerin bakışlarını üzerimde hissetmek biraz gerilmeme sebep olurken yan taraftan bir ses duydum. "Efsun Hanım," Bana yöneltilmiş sesi duymamla başımı sağa doğru çevirdim. Genç bir kadını odağına alan gözlerim, bu kadının da bir hemşire olduğunu anlamamı sağlamıştı. "Size yardımcı olayım, bu taraftan lütfen."

"Ah, teşekkür ederim." Gülümseyerek onun beni yönlendirdiği tarafa doğru ilerledim, acil kısmından hemşirelerin bulunduğu odaya girince çantamı askılığa asıp içerideki insanlara bir göz attım.

Gencinden yaşlısına, hem kadın hem de erkek birkaç hemşire vardı. Daha çok genç olanlarla anlaşabileceğimi düşünüyordum ama yine de buradaki herkesle aramı iyi tutmam önemli olduğu için ve nezaketen hepsine bir göz atıp ortaya "Merhaba, ben Efsun." diyerek kendimi tanıttım. Hepsi beni çok önemli bir konumdaymışım gibi sadece sessizce izlerken gülümseyerek ortamdaki gergin havayı dağıtmaya çalıştım. "Hey, ne bu gerginlik? Neden öyle bakıyorsunuz? Ben çekineceğiz biri değilim. Yani evet, hastanenin sahibinin karısı olabilirim ama bu benden çekineceğiniz anlamına gelmiyor. Sizinle iyi ilişkiler kurmayı çok isterim, benden çekinmenize gerek yok."

Böyle demem onları rahatlatırken hepsi rahat bir nefes verdi ve muhtemelen daha yeni işe başlamış genç bir kız öne çıkıp elini bana doğru uzattı. "Merhaba Efsun Hanım, hoş geldiniz."

"Efsun Hanım yok, sadece Efsun var. Ben hepinizin iş arkadaşıyım artık, direkt adımla seslenirseniz çok daha memnun olurum." Bu cümleleri kurarken gayet samimiydim ve yüzümdeki gülümsemeyi bir an olsun indirmemiştim.

"Ah, peki, Efsun diyelim. Ben Simge."

"Memnun oldum Simge."

Kızın bana uzattığı havada duran elini sıkıp onunla tanıştım, ardından o geri çekildi. Ondan sonra tahminimce benimle hemen hemen aynı yaşlarda olan genç bir adam bana doğru yaklaşıp elini uzattı. Onun da elini sıktım. Samimi birine benziyordu. "Ben Kayhan."

Tutkunun Pençesinde | +18 (Mafya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin