~Yazardan~
Siyah Chevrolet Corvette arabasından inen maskeli genç adam ilk olarak arabasına binerken çıkarttığı ceketini boğazlı kazağının üzerine geçirdi. Ardından yüzünün yarısını kaplayan siyah maskesini düzeltti.
Gözünden bile sakındığı, bebeğim dediği arabasını kontrol edip kapılarını kilitledi. Kafasını kaldırdığında arabasına doğru yaklaşan adamı gördü. Yakalaşan adam maskesinden ötürü kendisine garip bir bakış attı.
"Gerek yok. Burda kalsın."Arabayı hayranlıkla seyreden vale arabaya dokunacak oldu.
"Lola'ya dokunma!"
Adamın sert sesiyle irkilerek geri çekildi.
Valenin arabadan uzaklaşmasıyla memnun bir ifadeyle önüne dönüp ilerledi.Gürültü sesi dışarıya kadar gelen mekana girdi. Kendinden geçmiş gibi dans edenler, birbirlerine kur yapanlar, içenler; sigara ve alkol kokan mekanda yer almıştı yine.
Kimseyle göz göze gelmeden ve elinden geldiğince insanlarla temasa girmeden arkaya doğru ilerledi.
Girdiği boş koridorla gürültüyü ve insanları arkasında bırakmıştı.Bir süre koridorda ilerledi. Koridorun sonundaki odaya ulaşınca kapıyı çalmadan ya da beklemeden içeri girdi.
Maskenin ardından etrafı inceleyen bakışları masanın ardındaki adamla buluştu. Maskenin gizlemediği dudaklarında egoist bir sırıtış peyda oldu.
"Beni çağırmışsın."
Ellerini cebine koyup kendinden emin adımlarla adama yaklaştı.Masanın arkasındaki orta yaşlarındaki; yaşına göre gayet yakışıklı, uzun boylu, ciddi adam, odasına dalan maskeli genci izliyordu. Karşısındaki gencin işinde en başarılılardan olduğunu da biliyordu. Fakat bu işinde başarılı adamın egosu maalesef başarısının önüne geçiyordu bazen.
Maskeli adam odayı inceliyor, eşyaları kurcalıyordu. Girdiğinden beri sessiz duran adamın masasına yaklaştı. Masanın üzerindeki eşyalarla uğraşmaya başladı. Eline küçük bir uçak maketi aldı.
"Ne güzelmiş bu!"
Sırıtarak cebine attı.
Masadaki fotoğrafa uzandı. Fotoğrafta orta yaşlarında çok güzel bir kadın vardı. Gülümseyerek kameraya bakmış, tüm güzelliğini ortaya sermişti. Kahverengi kısa saçları ve ela gözleriyle çok hoştu.
"Güzel kadınmış."
Masanın arkasındaki adam çerçeveyi maskeli adamdan aldı. Sinirli bakışlarına tezat sakin hareketlerle çerçeveyi bir çekmeceye koyup çekmeceyi kapattı."Seni buraya neden çağırdığımı tahmin edebiliyorsundur Karlos."
Maskeli adam gevşek bir gülümsemeyle masanın önündeki koltuklardan birine kendini bıraktı. Koltukta yayılarak bir ayağını öbür dizinin üzerine koydu.
"Şu çocuksu tavırları bırakırsan iş konuşacağız."
Ciddi adamın sözleriyle maskeli gencin yüzündeki gülümseme yavaşça silindi. Yerini ciddi bir ifadeye bıraktı.
"İşimde her zaman ciddi ve başarılı olduğumu biliyorsun. Tavırlarımdan rahatsız oluyorsan bana iş vermeyeceksin. Benim tavrım bu."Soğuk ve sert bakan gözleriyle eş değer sertlikteki ses tonunu adam beğenmişti. Yüzünde memnun olduğunu belirten bir ifade yer aldı.
"İş konuşuyorsak ciddiyet tercihimdir Karlos, bunu sen de biliyorsun."
Maskeli adam, yani Karlos, bir şey söylemeden adama bakmaya devam etti.
"Senden birini öldürmeni istiyorum."
Karlos içinden, sanki başka bir şey için beni çağırdığınız oluyor, diye geçirdi.Adam Karlos'un önüne bir dosya itti. Karlos uzanıp dosyayı eline aldı içini incelemeye başladı. Doğum belgeleri, okul isimleri, şirket isimleri, kişi isimleri ve daha birçok bilgi vardı bu dosyada.
"Şahıs bu. Yirmi dört yaşına girecek bu sene sonunda. Ondan kurtulmanı istiyorum. Fakat çok uzun tutmamalısın. Ve bu işlerden hiçbir şekilde haberi olmayacak. Özellikle de benden."Dosyayı incelerken bilgileri olan kızın fotoğraflarına geldi. Yemek yerken, film izlerken, dolaşırken, iş yaparken, uyurken, hatta duştan yeni çıkmış bornozlu halinin bile fotoğrafı vardı.
Fotoğraflardan ötürü adamın amacını anlamayarak dosyanın üzerinden adama bir bakış attı. Ama karışmak istemediği için sorgulamadı.
Kızın fotoğraflarını incelediğinde kız çok tanıdık geldi. Acaba bir yerde karşılaşmışlar mıydı? Ya da tanıdık biri miydi? Elini çenesine götürüp bir süre düşündü. Bir anda aklına az önce gördüğü masanın üzerindeki fotoğraf çerçevesi geldi.
Bu o muydu acaba?
Ama olamazdı. Bu daha genç biriydi. Ama birbirlerine çok benziyorlardı.
Dosyanın içindeki kağıtlardan en başa döndü tekrardan. Gördüğü isimle şaşırdı."Kendi kızını mı öldürteceksin bana?"
Sorduğu soruyla gerilen adam gözlerini kaçırmamak için direndi. Ciddi ifadesini korumaya çalıştı.
"Bu seni alakadar etmez. Kendi işini yapmaya odaklan."
Karlos, gözükmediğini bilse de tek kaşını kaldırarak tekrar arkasına yaslandı.
"Masanda fotoğrafı olan kadınla alakası ne? Annesi mi?"
Adamın dediğini umursamadan yeni bir soru yöneltmişti. Kaşları çatılan adamla doğru noktalara parmak bastığını anlamıştı.
"Karlos, seni ilgilendirmeyen konulara burnunu sokma. Paranın yarısını şimdi kalan yarısını da işi bitirince alacaksın." diyerek hemen yanındaki çekmeceden kalınca bir zarf çıkartıp Karlos'un önüne iteledi.Karlos'un yüzüne bir sırıtma yayıldı.
"Ne yaptı bu kız ama merak ettim. Söylesen ne olur sanki?"
Alaylı sesiyle adamı iyice kızdırıyordu.
"Yeter!"
Elini masaya vurmasıyla öfkesini daha çok göstermişti.
Bağırmasından irkilmemişti bile. Tepkisiz bir şekilde sinirden kızarmaya başlayan adama bakmaya devam etti. Derin bir nefes alarak oturduğu koltuğun kol koyma yerlerinden destek alarak ayağa kalktı.
"Eh bana müsade artık."
Dosyayı ve zarfı alıp kapıya doğru ilerlemeye başladı.
"Daha sonra görüşmek üzere Yiğit Avcı."Adamın bir şey söylemesini beklemeden kapıyı kapatıp tekrar gürültü ve insan kaynayan yere doğru ilerlemeye başladı. Yavaş adımlarla oradan çıkıp bebeğine, Lola'ya ilerledi.
Nazikçe kapısını açıp bindi. Üzerindeki ceketi ve elindeki dosyayı yan koltuğa koydu.
Arabayı çalıştırmadan önce gözü tekrardan dosyaya kaydı. Dosyaya uzanıp içinden kızın gülümseyerek baktığı bir fotoğrafı eline aldı. Bir süre inceledi. Güzel bir kızdı. Gözlerini annesinden aldığı çok belliydi."Yakın zamanda tanışacağız Elif Aden Avcı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri
Teen FictionKar kış, kıyamet. Her yer soğuk. Kar fırtınası devam ederken az ileride küçük bir ışık kaynağı dikkatimi çekti. Yavaşça ona doğru adım atmaya başladım. Ben ona yaklaştıkça ben küçülüyordum o ise büyüyordu. Her yer soğuk ve karlıyken onun olduğu yer...