ESKİ KUDRETLER: BÜYÜK SAVAŞ

Bölüm 2 (MARKUS ARTORİUS MERGEN)

  En son ki olayların üstünden 1 hafta geçmişti. Bu sırada merkezi elfler insanların dünyasına gelmiş ve çok geçmeden Alone Kingdom'a saldırmışlardı. Neyseki Ak Orda Halkları ile Saviorlar elflerden önce kara kıtaya desteğe gelmişlerdi. Bu sayede nispeten olsa da Alone Kingdom savunması hazırlanmıştı. 

  Kral Sivipur ile Yüce Büyücüler Alone Kingdom'un kuzeyinden saldırıya geçmek için üslerini inşa edip savaş planını belirlemek üzere toplanmışlardı. 1 ile 2 kara büyü kullanırlarsa insan ordularını zorlanmadan yok edebileceklerini öne sürerlerken, 3. büyücü karşılarında Saviorların da olduğunu belirtip yalnızca fiziksel güçle saldırmaları gerektiğini, ayrıca Alone Kingdom'da özerk bir hükümet kurduktan sonra tüm dünyaya açılmaları konusunda ısrar etmişti. Bu öneri Kralın aklına yatsa da diğer büyücüler, özellikle de 1. sinirlenip karşı çıkmıştı. Yine de Kral kendine en mantıklı gelen kararı vererek, 3. büyücü bir diğer adıyla da Zreliv'in fikrini uygulamaya karar vermişti. Ancak hemen sonrasında 1. büyücü tehditkar gözlerle Kral Sivipur'a bakıp onu manipüle, belki de hipnoz etmiş olacak ki aniden fikri değişivermişti. 3. büyücü ise gözünün önünde olan bu olaya sinirlenmiş ve avuçlarında bir yıldırım oluşturup 1'e fırlatmıştı. Ama 1 hızlıca üstüne gelen yıldırımdan sıyrılıp Telekinezi büyüleriyle Zreliv'i adeta avcunun içine almıştı. Ayrıca ona bir çok aşağılama da bulunmuş ve asla kendisine kafa tutacak kadar güçlenemeyeceğini haykırıp durmuştu. Neyse ki 2 hemen ona engel olup bu kadar kibrin yeterli olduğunu söylemişti. Ardından da kendi aranızda ne yaparsanız yapın deyip çadırdan ayrılmıştı. Fakat 1 ile 3'ün kavgaları yine de son bulmamıştı. Çadırdaki sesleri duyan Prens Edward ise içeri girip onları durdurmuştu. Zreliv, Edward'a 1. büyücünün kralı defalarca hipnoz ettiğini söylemişti. Edward ise babasına yapılanları öğrendiği zaman kızmıştı, fakat öfkesine hakim olmalıydı. Aksi takdirde 1 onu öldürebilirdi. O yüzden arabuluculuk yapmayı tercih etmiş ve 1'e bir anlaşma sunmuştu. Babasının hipnoz edilişlerine sessiz kalmak kaydıyla ileride insan dünyasının tamamıyla kendisine ait olmasını istediğinden bahsetmişti. Bu anlaşma 1'e cazip gelmişti. Sonuçta insanları yendikten sonra nüfusları iyice azalacak ve Edward yönetimi ele alsa bile ileride kendilerine sorun çıkarabilecek kadar güçlenemeyecekti. Ancak 1'in bazı şartları vardı. Babasının ardından tahta Edward geçtiğinde insan dünyasının yönetimini alacaktı, fakat karşılığında Sravos elfleri üzerindeki haklarından vazgeçecek ve hükümdarlığı eşine devredecekti. Ayrıca küçük bir ekleme olarakta Zreliv'in yüce büyücülükten alınmasını şart koymuştu. Edward buradaki oyunu anlasa da yapacak pek bir şeyi yoktu ve mecburen anlaşmayı kabul etmek zorunda kalmıştı.

  Uzun bir diyaloğun ardından 1 ile Prens Edward en nihayetinde aralarında anlaşmışlardı. Ardından da Edward çadırdan ayrılmıştı. Prens'in de onayıyla Zreliv artık yüce büyücü değildi ve 1 ile baş başa kalmışlardı. 1 şahit olduğu bunca şeyden sonra onu sağ bırakamayacağını belirtip ölmesi gerektiğini söylemiş ve bir salise bile süre tanımadan Zreliv'e doğru adeta ışık hızında bir kara büyü fırlatmıştı. Ancak iri bir canavar aniden Zreliv'in önünde belirip tüm saldırıyı emmiş ve hiç bir şekilde hasar görmemişti. 1 onu tanıyor gibiydi, Zreliv'de kıl payı kurtulmasından dolayı epey şaşkındı. Canavar ise hızlıca kendisinin en güçlü canavar, Tanrı Vaft olduğunu belirtip tanıtmıştı. Ardından da 1'e onu bırakmasını söylemişti. 1, Vaft'a sinirlenmiş olsa da şimdilik büyük bir dövüşü göze almak istemediğinden Zreliv'e bir daha gözüne gözükürse hiç tereddüt etmeden onu öldüreceğine dair tehditler savurup çadırı terk etmişti. Zreliv, Vaft'a kendisini kurtardığı için teşekkür etmiş, fakat bunun sebebini de merak ettiğinden kendini tutamayıp hemen soruvermişti. Vaft ise kibar bir şekilde ne olursa olsun insanlarla elflerin daha yeni girmiş olduğu bu savaşta elflerin galip geleceğini ancak Zreliv'in de ileride bir çok şeyi olumlu yönde değiştirmede katkıları olacağını söyleyip kurtarma sebebini belirtmişti. Zreliv ona tekrardan teşekkür etmiş ve iyi bir canavar olduğunu söylemişti. Vaft ise biraz şaşırıp çok eski zamanlarda taşıdığı gerçek isminin Markus Artorius Mergen olduğunu belirtir ve kendisine iyi bakmasını söyleyip ayrılır.