Bölüm 9 (DÜRÜST YALANCI)

4 1 0
                                    

  En son ki olayların üstünden 4 gün geçmişti. Bu sırada Alba ile Haris sivil halkı önceden inşa ettikleri yeraltı sığınaklarına taşıma fırsatı bulmuştu. Ancak geçen birkaç günün ardından 1. büyücü ansızın bir gece vakti yıldırım büyüleriyle yukarıda belirip fırtına yaratmış ve güç gösterisi yapmaya başlamıştı. Alba ile Haris ise hemen tüm birliklere piyadelerin geri çekilip okçuların saldırıya geçmesi üzere savaş borularıyla işaret vermişlerdi. Arakhim'in okçuları 1. büyücüyü adeta ok yağmuruna tutmuşlar ve bir kaçını isabet ettirmeyi başarmışlardı. Ancak yüce büyücü pek acı çekiyor gibi durmuyordu ki, hemen sonrasında öfke patlaması yaşayıp adeta bir meteor şekli alarak yere iniş yapmış ve menzili içindeki yüzlerce askeri anında mefta etmişti.

  Kraliçe Alba ile Lord Haris hemen 1. büyücünün iniş yaptığı yere gelmişler ve herkese dur emri verip yüce büyücüyle konuşmak istediklerini söylemişlerdi.

  1. büyücü: Sonunda Arakhim'in genç ve güzel Kraliçesini Yakından görüyorum...Eğer bana Haris'i verir ve elf yönetimini kabul ederseniz geçmişi unutabilirim.

  Kraliçe Alba manipülatif, fakat bir o kadarda doğrucu gözleriyle büyücüye kitlenmişti.

  1. Büyücü: Şu çirkin bakışlar sana hiç yakışmıyor. Uzlaşımcı bir tavır sergilemeyip böyle devam edersen seni öldüreceğim.

  Alba: Ben ölümsüzlükle lanetlenmiş bir kraliçeyim. Aksi halde Haris veya adamları tarafından çoktan öldürülmüş olurdum. Bizi belki zayıflatabilirsin ama yenemezsin. Buna gücün yetmez.

  Haris, şaşkın gözlerle Alba'ya bakar. Yalan söylediğine ve aslında ölümsüz olmadığına inanmaktadır. Ancak 1. büyücü inanmış gibi gözükmektedir. Bu yüzden bozuntuya vermemiştir.

  Haris: Alba'nın ölümsüz olduğunu öğrenince sanki biraz afalladın gibi.

  1. büyücü: Açıkçası kafamı karıştırdınız. Ama yine de pes edecek değilim.

  1. büyücü etrafında dikenli buzlar oluşturup Alba ile Haris'e fırlatır. Haris buzlardan kaçınmayı başarsa da Alba'nın üstüne gelen dikenlerin hepsi isabet etmiştir. Ama Alba hiç bir şey hissetmemiş gibi giren buzları vücudundan çıkarmış ve hemen iyileşip eski haline dönüvermiştir. Ayrıca irislerinin rengi mora dönmüş ve içlerinde kuru kafa sembolü belirmiştir.

  1.büyücü: Bu zamana kadar karşılaştığım insanların hepsinden daha farklı bir şeysin sen.

  Alba: Bende senin gibi ilah seviyesinde bir büyücüyüm.

  1. büyücü: Böylesi daha da güzel. Sonunda kendime zayıf ve kırılgan olmayan güçlü bir düşman buldum.

  Alba bir anda güç patlaması yaşamış, sırtında kanatlar ve kenarları ışıltılı sihirli bir üçgen belirmiştir. Ardından da çok beklemeden olağanüstü bir hızla ellerinde alevler oluşturup 1. büyücüye saldırıp göğsüne fırlatmıştır. 1. büyücü bu saldırıdan kaçınamayacağını bildiği için kendisine koruma büyüsü uygulamış, fakat büyü tam savunma sağlayamamış ve yüce büyücünün göğsünde çarpı şeklinde dev bir yanık oluşmuştur. 

  Haris aralarındaki dövüşün çok yıkıcı geçeceğini fark etmiş ve yakındaki askerlere alandan uzaklaşıp adanın çevresini kontrol etmeleri emrini vermiştir. Ardından kendisi de dövüşe dahil olup kılıcını çekerek ucunda bir odak bombası oluşturup 1.büyücüye fırlatmıştır. 1. büyücü bu sefer hızlı davranıp odak bombasını yansıtma büyüsüyle tutmuş ve Alba'ya yönlendirmiştir. Alba ise saldırıyı kanatlarıyla durdurmuştur. Hemen Ardından da arkasını düşmanına dönerek kendisine bağlı olan dev üçgenin içinden dokunaçlar çıkarıp onu yakalamış ve sıkmaya başlamıştır. Ancak çok geçmeden sırtına büyülü bir kılıcın saplandığını hissetmiştir. Sonrasında Alba, yakaladığı kişinin aslında Haris olduğunu fark edip hemen bırakmış ve sırtına saplanan kılıcı parçalara ayırarak kurtulmuştur. Anlaşılan 1. büyücü dövüş sırasında onu hipnoz etmiştir. Üstelik 1. büyücü bunun üstüne Alba ile Haris'in etrafında yüzlerce portal yaratmış ve onları portalların içine çekmek için alanlarını daraltmaya başlamıştır. Alba ile Haris'in bakışından portalların içi karanlık birer delik gibi gözükmektedir. Üstelik yavaş yavaş üzerlerine gelmektedirler. Fakat Haris'in yetenekleri kurtulmalarını sağlayacaktır. Lord Haris cebinden kumla dolu bir kese çıkarıp etrafa döker ve adeta bir köstebek gibi yerin içine girip ortalıktan kaybolur. Haris'in yaptığı bu şey tehlikeli durduğundan Alba'yı oldukça endişelendirmiştir. Ama Haris bir süre sonra dışarıya çıkarak 1.büyücüyü gafil avlamış ve muazzam bir hızla kafasını kesmiştir. Ardından da portallar kaybolmuştur. 

ESKİ KUDRETLER: BÜYÜK SAVAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin