1. büyücü İsimsiz canavarın yanından ayrıldıktan sonra savaş yaptıkları cepheye gelmiş ve gördükleri karşısında şoka uğramıştı. Kendisi dirilmekle meşgul iken 2. büyücü cepheye gelmiş ve Master Tank ile savaşmaktaydı. Üstelik Yeraxer isimli dev canavarda hala savaş meydanında önüne çıkanı yıkıp geçmeye devam ediyordu. 1. büyücü hemen telekinezi gücüyle kendini uçurup Yeraxer'a yukarıdan meteor benzeri büyüler fırlatmaya başlamıştı. Yeraxer korkunç ve büyük tek gözüyle ona sanki saldırıları bir sinek ısırığından farksızmış gibi bakmaya başlamıştı. Ardından da aniden zıplayarak 1'i yakalamış ve pençelerini saplamaya çalışmıştı. Ancak bu sırada 1. büyücü hipnoz büyüsüyle Yeraxer'ı aldatmış ve kara büyüsüyle onun gözünü hedef almıştı. Sonradan da canavarın bedeni yavaş yavaş kararmaya ve hareketleri kısıtlanmaya başlamıştı. 1. büyücü onu hemen öldürmezse kara büyüsünün ters tepeceğini ve canavarın kısa sürede emdiği büyü gücünü hazmedip öncesinden daha da güçleneceğini fark etmişti. Bu yüzden de hızlıca Yeraxer'ın etrafında öncesinde Haris ile Alba'ya yaptığı gibi içi boşlukla dolu portallar yaratmış ve kıskaca almıştı. Ancak Yeraxer emdiği kara büyüyü gözünde toplayıp dışarı salarak tüm portalları kırmıştı. Hemen ardından da 1. büyücünün üzerine doğru eskisinden daha da öfkeli bir şekilde hücuma geçmişti. 1. büyücü etrafını koruma büyüleriyle donatıp bir süre hasar almayı engellemiş ve ek olarakta kendisinin esas bir kopyasını yaratarak koruma büyüsünü kaldırıp kopyasıyla beraber hortum büyüleri yapıp onu 40 metre kadar uzaklarına ittirmişlerdi. Yeraxer bu sefer bir manipülasyona uğramadığının ve rakibinin gerçekten de kendisinin bir kopyasını yaratabildiğini anlamıştı. Ayrıca ikisini tek başına yenemeyeceğini de fark etmişti. Bu yüzden yeraltına girerek ortalıktan kaybolmuştu. 1. büyücü ise sinirden küplere binmişti.
1. büyücü: Adi yaratık! Kaçacağını bilseydim en başından bu tekniği boşu boşuna kullanmazdım. Gereksiz yere büyü enerjimi fazla harcattı. Neyse, en azından artık hedefimizde sadece tek bir üst rütbe canavar var.
1. büyücü, 2. büyücüye yardım etmek için Master Tank'a doğru hücuma geçip doğrudan saldırır. Fakat sonrasında 2. büyücü önüne bir bariyer koyup uzak durmasını söyler. Dışarıdan göründüğü kadarıyla 2. büyücü ve Master Tank birbirlerini öldürmek için savaşmaktan ziyade antrenman yapıyor gibidirler.
1. büyücü: Hey 2! Sen ne yaptığını zannediyorsun? Ahmak herif! Düşmanınla düzgünce savaşmayacaksan aradan çekil.
2. büyücü: Master Tank rica edersem bir saniye bekler misin?
Master Tank: Tabii sorun yok.
2. büyücü 1'e döner.
1. büyücü: Sen kafayı mı sıyırdın? Ne diye düşmanla sanki dostmuşsunuz gibi alaycı bir tavırla dövüşüyorsun?
2. büyücü: Mevzu şu ki, sen iki gündür ortalıkta yoktun ve askerlerinden biri yardım gerektiği için bir Yüce Büyücü olarak bana durumu iletmeye geldi. Bende adamlarımla beraber buraya geldim ve durum gördüğün gibi. Şu Yeraxer denen yaratık binlerce askerimizi öldürdü.
1. büyücü: Hala soruma cevap vermedin! Seni akıllı biri sanmıştım, ama burada boş işlerle uğraşıyorsun.
2. büyücü: Açıklamama izin ver...Master Tank'ı tüm tekniklerimi denememe rağmen bir türlü öldüremedim. İnanılmaz derecede dayanıklı bir bedeni var. Hasar vermeyi başarsam bile iyileşme ve yenilenme yetenekleri de çok üst düzey olduğu için elimden bir şey gelmiyor.
Master Tank: Aynı şekilde senin de olağanüstü bir hızın var. Hatta dövüşün başlarında sanki zamanı durduruyormuşçasına çok hızlıydın.
1. büyücü: Ee şimdi ne yapıyorsunuz?
2. büyücü: Açıkçası Master Tank hayatımda gördüğüm en ilginç rakip. Sahip olduğu özellikler sayesinde saygımı kazandığı için onu öldürmek istemiyorum. Ayrıca çokta sohbetkar biri.
1. büyücü: Yani askerlerimiz burada kazanmak için elinden geleni yaparken sen sırf düşman komutanlarından birine sempati duyduğun için savaşımızı sallamadığını mı söylüyorsun?
2. büyücü: Evet, aynen öyle söylüyorum.
1. büyücü: Başta canavarlara saldıralım diyen sen değil miydin?!
2. büyücü: Merak etme, saldırılarımıza aynen devam edeceğiz, ama bu sefer biraz daha farklı bir yol izleyeceğiz. Master Tank amacımızı mümkünse sen anlatır mısın?
Master Tank çevredeki canavarlara artık savaşmayı kesmelerini haykırır. 1 ve 2. büyücü de askerlerine aynı şekilde saldırmayı bırakma emri verir.
Master Tank: Öncelikle bilin diye söylüyorum, ben Canavar Krallığının ileri gelenlerindenim ve bu toprakları ne olursa olsun siz elflerin sömürmesine izin verecek bir tip değilim. Ama Kralların Kralının hükümdarlığının da asırlardır bu topraklara zarar verdiği görüşündeyim...siz yüce büyücülere önerim şu ki, başımızdaki kral müsveddesini beraber ortadan kaldıralım, sonrasında da ben canavarlar olarak size saldırmayacağımızın kesin bir garantisini vereyim ve aramızda dostane bir diplomasi bağı kurulsun.
1. büyücü: Hmm...ilginç bir teklif.
2. büyücü: Ne olursa olsun bu teklifi kabul etmen lazım, zira ben kabul ettim. En azından daha fazla askerimiz hayatını yitirmeden bu işe güzel bir nokta koymuş oluruz.
1. büyücü: Master Tank dışında başka bir üst rütbe canavarda bu planınızdan haberdar mı?
Master Tank: Şimdilik değil, ama yakın ilişkiler kurduğum bir çok üst rütbe dostum var. Eğer teklifimi kabul ederseniz siz ikinizi Ana Canavar Kıtasına geçirip Kralların Kralının karşısına çıkartırım. Eğer ikiniz beraber onu ve yaverlerini yenebilirseniz yeni kral ben olurum ve size saldırmazlık garantisi veririm.
1. büyücü: Kralların Kralıyla neden kendin yüzleşmiyorsun?
Master Tank: Çünkü oldukça güçlü yaverlere ve antik yeteneklere sahip. Onun hakkından yalnızca büyü üstatları gelebilir. Ayrıca siz onla savaşırken bende dostlarımla beraber Kralların Kralının sarayındaki tüm girişleri kapatıp suikast planımızın dışarıdan engellenmemesi için elimden geleni yapacağım.
2. büyücü: Ne diyorsun bu işe, genç adam?
1. büyücü: Tamamdır makul gibi...ama ekstra bir şartım var. Jargoic'in toprakları, yani şu anda üstünde durduğumuz topraklar üzerinde Elf İmparatorluğunun karakollar kurmasına müsaade edilecek.
Master Tank: Hmmm...sanırım bir süredir burada olmamanın sebebi Jargoic idi. Söz konusu dövüş olunca, Jargoic çok sinir bozucu yeteneklere sahiptir. Umarım onu öldürebilmişsindir.
1. büyücü: Neredeyse öldürüyordum. Ama aniden kardeşi Cyrus gelip beni beklemediğim bir saldırıyla öldürdü.
2. büyücü: Fameriul'un sana bahşettiği yarı ölümsüzlük kudreti sayesinde mi tekrar canlandın?
1. büyücü: Yarı ölümsüzlük çok iyi, fakat yine de beni dokunulmaz yapmıyor. Uzun aralıklarla öldüğüm sürece hayata dönmem kolay ama kısa aralıklarla bu mümkün değil.
2. büyücü: O zaman nasıl tekrar dirildin?
1. büyücü: Kendisini İsimsiz olarak tanımlayan bir canavar ruhumla iletişim kurarak beni canlandırdı.
2. büyücü: Muhtemelen verdiği bu karardan dolayı pişmanlık duymuştur.
1. büyücü: Bilmiyorum garip bir canavardı.
Master Tank: Dost canlısı bir türdeşime denk gelmişsin desene.
1. büyücü: Sanırım.
Yüce büyücüler, en nihayetinde üst rütbe bir canavarla uzlaşmış ve orta yolu bulup aralarında anlaşmışlardır. Sıradaki hedefleri Master Tank ve askerleriyle beraber canavarların ana kıtasına doğru harekete geçerek Kralların Kralıyla yüzleşmek olacaktır. Bu sırada elf askerleri ise Jargoic'in topraklarında kalıp burayı başka tehditlere karşı korumak için bekleyeceklerdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİ KUDRETLER: BÜYÜK SAVAŞ
Fantasyİnsanlar ile elflerin ilişkileri iyice kötü bir hal almış ve Merkezi Elf İmparatorluğu dünyaya saldırmak için tek vücut haline gelerek tüm ordularını saldırıya geçirme kararı almıştı. Elflerin ilk hedefi ise en zayıf insan krallığı sayılan Alone Kin...