Bölüm 30(KOMOREBI RENMEN)

3 1 0
                                    

  Çariçe Rodya, Ak Orda reisleri ile anlaştığı gibi Komorebi Renmen'de sürmekte olan iç savaşı bitirmek için harekete geçmiş ve ordusunu toplayarak işe batıdan başlamıştı. Komorebi Renmen'in batı bölgesi Shou isminde güçlü bir büyülü mızrak kullanıcısı tarafından yönetilmekteydi. Doğu bölgesi ise Shuu Kei isminde kara büyü kullandığı bilinen birinin yönetimindeydi. Rodya, Shou'nun topraklarına ayak bastığı gibi savaşa en uzak bölge olan batı bölgesinin bile bitik bir halde olduğunu çok geçmeden fark etmişti. Öyle ki binlerce adamla yabancı topraklara ayak basmasına rağmen, halk sanki hiçbir şey olmamış gibi günlük işlerine devam etmekteydiler. Rodya, Shou'nun konumuyla ilgili bilgi edinme çabalarına girişmiş, fakat kimseden net bir cevap alamamıştı. Sonradansa batı adasından bir şey çıkmayacağını anlayıp 2.000 kadar askeri burada bırakarak doğudaki ortanca adaya doğru yola çıktı. Ortanca adada ise resmen bir kaos hakimdi. Anlaşılan doğudaki 2 ada Shuu Kei kontrolündeyken batı adası da Shou'ya aitti. Ortanca ada ise yıllardır bu iki liderin savaş cephesi haline gelmişti. Rodya 20.000'i aşkın askeriyle Ortanca Adada savaşın aktif olduğu bölgeye gitmiş ve görünürde bir kaç bini aşmayan büyüklükte bir orduya rastlamıştı. Bunlar Shou'nun adamları olmalıydı. Başta Rodya ve askerlerini gördükleri gibi savaş pozisyonuna geçmişler, fakat Rodya'nın beyaz bayrak sallamasıyla silahlarını indirmişlerdi. Ardından da komutanları görüşmek için Rodya'ya yaklaşmıştı. Rodya, komutana dönüp "Lideriniz Shou ile görüşmek istiyorum. Buraya aranızdaki iç savaşı bitirmek için yardım etmeye geldik." demişti. Komutan, başka bir krallığın hükümdarının kendi topraklarındaki savaşı sonlandırmayı amaçlamasına sevinmiş gibiydi. Çünkü Komorebi Renmen halkı da bu iç savaş yüzünden resmen yok olma noktasına gelmişti. Komutan, bir kaç saniyelik sessizliğin ardından yorgun düşmüş askerlerini süzmeye başlamış ve Rodya'nın gözlerinin içine bakarak onu liderlerine götüreceğini söylemişti. Yarım Saat sonra Rodya ve Shou bu komutan aracılığıyla bir çadırda görüşmüşlerdi. Shou, diğer lider olan Shuu Kei'nin kara büyü kullandığını, hatta bir kolunun tamamen kara enerji tarafından ele geçirilip ruh kolu diye bir şeye dönüştüğünden bahsetmişti. Bildiği kadarıyla Shuu kei, güçlü bir diktatörlük kurmak için kötücül güçlerle işbirliği yapmıştı ve Komorebi ile Renmen'i savaşa sokmuştu. Rodya, Shuu Kei gibi yoldan çıkmış birinin kara büyü kullanmasına elbette şaşırmamıştı. Ama bunca yıldır durmadan savaşacak gücünün olduğunu öğrenmek birazcık korkmasına sebep olmuştu. Rodya doğrularak "Shou, sence Shuu Kei'yi yenmenin yolu ne olabilir? Yıllardır onunla göğüs göğse çarpışan tek kişi sensin. Eminim ki bir bildiğin vardır." demişti. Shou, mızrağını işaret ederek "Bir zayıf noktası var mı bilmiyorum, fakat mızrağım gördüğüm kadarıyla, bu zamana kadar ona zarar verebilen tek silah." demişti. Rodya bunun net bir cevap olmadığını anlasa da bozuntuya vermek istememiş ve Deti Kholoda ordusunun Komorebi'nin saflarında savaşa katılacağını, fakat sonrasında elflere karşı verilen savaşta destekte bulunmalarını istemişti. Shou aniden mızrağını bırakıp, Rodya'ya dönerek "Elflerin bize saldırmasının asıl sebebinin Shuu Kei olduğunu biliyor musun?" demişti. Rodya şaşkın bir şekilde tam olarak ne demek istediğini sormuştu. Shou sakince yutkunarak, "Shuu Kei'nin iş yaptığı karanlık güç Elf İlahlarından Dorteliv'di. Dorteliv, tapınakçılarımızdan edindiğim bilgi kadarıyla Fameriul'a aşk duyan bir ilah. Ona bahşettiği güç karşılığında Komorebi Renmen'in kontrolünü ele geçirip elf ordularına katılmasını emretmiş." demişti. Anlaşıldığı kadarıyla Shou yıllardır tek başına tanrısal güçler bahşedilmiş bir psikopat ile savaşıyordu. Sadece gözlerine bakıldığında bile korkuyla karışık cesaret ve yorgunluk belirtisi anlaşılıyordu. Rodya, bunca zamandır diğer dünya devletleri olarak yardıma gelemedikleri için özür dileyip bunu telafi edeceğini söylemişti. 

  Bir kaç dakika sonra Shou, bir şeylerin geldiğini ön görerek mızrağını tutup havaya kaldırmış yukarıya doğru yoğun bir ruhsal enerji yollamıştı. Sadece yarım saniye sonrada aniden çadırlarının üstüne yoğun bir kara enerji çökmüş ve 5 dönümlük bir alandaki canlılık barındıran her şey ölmüştü. Ancak Shou'nun öngörüsü sayesinde Rodya ve Shou hala hayatta kalmışlardı. Kısa süre sonra ise Shuu Kei karşılarında belirmişti. Rodya gördüğü bu insandışı şey karşısında hayretlere düşmüştü. Gözleri simsiyah, bir kolu da kara ruh benzeri bir yapıdaydı. Shou gergin bir şekilde Rodya'ya dönüp, büyük bir dövüş olacağını ve kendini hazırlamasını söyledi. Rodya, rahat dövüşebilmek için eteğini ve kollarındaki kıyafet parçalarını yırtmıştı. Shuu Kei, ikisine de küçümseyici şekilde bakarak, "Vay be Shou, sonunda aklın başına gelmiş ve beni tek başına yenemeyeceğini anlamışsın. Ancak Çariçe Rodya'nın desteğiyle bile beni durduramazsınız. Son bir kaç haftadır fark ettiysen ortalıkta yoktum. Çünkü yeni bir büyü geliştiriyordum. İlah Dorteliv'le büyümü tamamladıktan sonra iletişime geçtim ve bana artık 1 ila 2. büyücü seviyesinde olduğumu söyledi. Artık gazabımdan kimse kurtulamayacak. Ayrıca mühürlenmem gibi bir durumda olmadığından şu anda gezegendeki en güçlü varlık karşınızda duruyor." demişti. Shou, mızrağını sımsıkı kavrayarak Shuu Kei'ye doğrultmuş ve onun bir elf kuklası olduğunu haykırmıştı. Shuu Kei, delice sırıtarak eline bir bıçak almış ve kendi kafasına saplamıştı. Sonradansa bıçağı kafasından çıkarıp eğer böylesine ilahi bir güç olacaksa kukla olmanın önemsiz olduğunu belirtmişti. Ardından da muazzam bir hızla, Rodya'nın önünde belirmiş ve "Burası senin gibi zarif ve kırılgan hatunlar için değil güzelim" diyerek bıçağını Rodya'nın göğsüne saplamıştı. Rodya, bu beklenmedik hamle karşısında bir şey yapamadan sadece yere yığılmıştı. Anlaşılan Komorebi ile Renmen'in komutanları baş başa kalmışlardı. Shou, Shuu Kei'ye lanetler savurarak mızrağını Shuu Kei'nin göğsüne fırlatıp saplamıştı. Sonradan ise hızlıca üstüne koşup mızrağını göğsünden çıkarıp ona bir tekme atmıştı, fakat yerinden bile oynatamamıştı. Ardından da Shuu Kei ona bir ezik olduğunu söyleyerek, ruh koluyla sert bir yumruk atıp yüzlerce metre uzağa savurmuştu. Shou o kadar hasar almasına rağmen mızrağını elinden bırakmamıştı. Shuu Kei, sadece 2 saniye sonra dibinde belirip "Bana karşı hiç şansın olmadığını bilmene rağmen inatla silahını bırakmamanı takdir ediyorum fakat nafile" demişti. Shuu Kei, ruh kolundaki kara enerjinin hacmini artırmaya başlamış ve gökyüzünde yüzlerce metre büyüklüğünde dev bir kara büyü küresi yaratmıştı. Çok geçmeden de tıpkı bir çığ gibi hepsini yeryüzüne akıtmıştı. Ancak Çariçe Rodya, buzdoğan olmasından gelen öz buz büyüsünü kullanarak tüm kara büyüyü buza çevirmişti. Ardından da hepsini kendine çekerek özümsemişti. Shuu Kei bu olanlara şaşkındı, fakat bir aksilik çıksa bile kendisinin kazanacağını umuyordu. Bir kaç saniye sonra Rodya, Shuu Kei'nin dibinde belirerek "Sen ölümsüz veya yenilmez değilsin. Sadece İlah Dorteliv tarafından seçilmiş çakma bir yüce büyücüsün o kadar. Fakat Dünyanın Muhafızı Martha'nın bana verdiği takviye güçle seni Mutlak sıfıra çevireceğim." demişti. Shuu Kei bunlara anlam veremeyip ruh koluyla Rodya'ya vurmuş, fakat Rodya'nın beden sıcaklığının -273 derece yani mutlak sıfıra ulaştığını fark etmişti. Sonradansa ruh kolu yavaş yavaş buzlaşmaya başlamıştı. Shuu Kei hızlıca geriye çekilip buzlaşmayı durdurmak için dev bir alev büyüsü yapmaya başlamıştı. Rodya istese onu durdurabilirdi, fakat ölmemesi için Shou'nun yerde yatan bedenini uzağa taşımayı seçmişti. Saniyeler sonra ise büyük bir patlama olmuştu. Hatta bu patlama yüzünden dünyanın tamamındaki sıcaklık 3 derece kadar artmıştı. Patlamanın sesi ve verdiği rahatsız edici sıcaklık yüzünden Shou'da kendisine gelip ayağa kalkmıştı. Rodya, Shou'ya geride beklemesini söyleyip hızlıca Shuu Kei'nin yanına gidip özbuz gücü ile etraftaki sıcaklığı normale çekmişti. Aksi takdirde sıcaklık tüm gezegene yayılmaya devam ederse ölümcül sonuçlar doğurabilirdi. Rodya bununla meşgulken ise aniden Shuu Kei sanki görünmez olmuş gibi önünde belirip ruh kolunu göğüslerinin ortasına saplamış ve kafasını koparmaya çalışmıştı. Ancak Rodya özbuzunu boynuna aktararak direnmeye çalışıyordu. Ama bu gidişle ölmesi muhtemeldi. Saniyeler sonra neyse ki Shou gelmiş ve dehşet verici bir öfkeyle mızrağını Shuu Kei'nin kafasının tam ortasına fırlatmıştı. Ardından da onu arkasından yakalayıp kilide almıştı. Ancak Shuu Kei kara büyüsünü kullanarak sırtından devasa dikenler çıkarmış ve onu onlarca metre yukarıda her yeri delinmiş bir şekilde etkisiz hale getirmişti. Çariçe Rodya, hızlıca göğsündeki yarayı buz ile kaplayıp iyileştirerek Shuu Kei'ye sıkıca sarılıp tekrardan Mutlak Sıfırı kullanmıştı. Shuu Kei lanetler ederek Rodya'nın sırtını parçalara ayırmış, fakat Rodya ısrarla hala onu bırakmamıştı. Kısa süre sonra ise Rodya kan kaybından, Shuu Kei ise ölümü kesin olmasa da net bir şekilde Mutlak Sıfır tarafından etkisiz hale getirilmişti. Shou'ya gelecek olursak ise mızrağı yükselerek yanına gelmişti. Üzerinde de Shuu Kei'nin kara enerjiye bulanmış kanından biraz kalmıştı. Shou ölmek üzereyken hayatı boyunca onu kullanmasına izin verdiği için mızrağına teşekkür etmişti. Mızrak hafif sağa sola sallanmaya başlamıştı. Bu onun için üzgünlük belirtisi olmalıydı. Shou mızrağına elini uzatarak tutmuş ve eğer Shuu Kei'nin kara büyülü kanı ruhuna bulaşırsa belki bir ihtimal yeniden başka bir bedende ruhunun doğabileceğini söylemişti. Mızrak bu lafından sonra Shou'nun ne demek istediğini anladı ve itiraz etmeden yükselerek sahibine saplanarak onu öldürdü. Ardından da bir daha hiç hareket etmeyip orada öylece kaldı.

  Dünya devletlerinin Komorebi Renmen üzerindeki planları istedikleri gibi işlememiş ve Shuu Kei'nin ölmeden önce sadece tek saldırıyla hem Rodya hem de Shou'nun ordularını yok etmesi yüzünden her şey çok kötü bir hal almıştı. Komorebi Renmen ve Deti Kholoda teknik olarak elflerin işgaline uğramasalar da güç olarak sıfırlanmışlardı. Ak Orda Halkları ise elf kuvvetlerine karşı yalnız kalmıştı ve bu saatten sonra insanların geriye kalan son gücü olmuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ESKİ KUDRETLER: BÜYÜK SAVAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin