Bölüm 29(DÜŞMAN KARDEŞLER)

7 1 0
                                    

  2. ve 3. büyücü birkaç haftanın ardından Dyvart, Saruna ve Edward'a epey bir şey öğretmişlerdi. Dyvart'ın refleksleri talimden sonra büyük oranda gelişmiş, Saruna ise ikiz kılıçlarını büyü ile harmanlamakta daha usta bir savaşçı-büyücü olmuştu. Prens Edward'a gelecek olursakta kendisi hançer manipülasyon büyüsünde çok gelişmişti. Hatta yıkım ve çeviklik ile zaman yanılgısı bazlı büyülerindeki yeteneklerini de büyük oranda ilerletmişti. Ayrıca 2.büyücü geçen sefer onunla talim ederken belli olmayacak şekilde zamanı durdurma gücünü kullanmayı denemiş ve artık Edward üzerinde işe yaramadığını fark etmişti. 3. büyücü ise soyluları eğitmesi sayesinde bazı temel becerilerini toparlamış ve telekinezi ile alan manipülasyon büyülerinde çok yetenekli olduğunu anlamıştı. Ayrıca elementsel büyülere de çok vakit ayırmış ve buz büyülerinde büyük bir potansiyel barındırdığını fark etmişti. Anlaşılan kısa süre sonra Elf soyluları da Ak Orda savaşına yeterince hazır hale gelecek ve insanlara büyük sorunlar yaratacaklardı.

6 gün önce

  Elfler Ak Orda'ya saldırı için hazırlık yaparlarken Ak Orda Reisleri; Leydi Akkara, Lord Aspar, Leydi Ebren, Lord Kunter ve Lord Yula'da aralarında toplanıp nasıl karşılık vereceklerini tartışmaktalardı.

  Leydi Akkara: Bence bu heriflere fazla taviz verdik. Alone Kingdom'a yolladığımız binlerce askerimizi ve daha nicelerini öldürmelerine rağmen neden hala onlara saldırmıyoruz?

  Lord Kunter: Böylesine güçlü piçlere karşı yapılabilecek en iyi saldırı savunmadır da o yüzden. Alba onlara saldırdı da ne oldu? Sadece onları daha fazla galeyana getirdi. Bence varımızı yoğumuzu savunmaya verip onları şaşırtmalıyız.

  Lord Aspar: Savunma yapmaktaki hevesini anlıyorum Kunter. Öncesinde biz reislerden biri ile savaşa her savaşa girdiğinde hep savunmada bekliyordun. Belli ki senin güçlü yönün bu, fakat bizimkiler farklı. Mesela Leydi Ebren'in 260.000 kişilik halkının yarısına yakını kılıç, yay ve mızrak kullanımında usta. Bu yüzden elf sorunundan önce genelde aramızda en çok savaş çıkaran kişi kendisiydi ki bu da onun uzmanlık alanı. Demek istediğim asıl şeye gelecek olursak, hepimizin farklı uzmanlık alanları var. Bu yüzden tek bir stratejiye bağlı kalıp elfleri püskürtemeyiz.

  Leydi Ebren: Biz elflerle savaşırken Komorebi Renmen ve Deti Kholoda devletleri ne yapacak?

  Lord Aspar: Biri Alone Kingdom'dan sonraki en zayıf dünya devleti diğeriyse gezegendeki en büyük iç savaşın yaşanmakta olduğu bir dünya devleti. İkisi de elflere karşı işlevsiz krallıklar.

  Lord Aspar'ın sözünü bitirmesiyle odaya beklenmedik biri olan, Deti Kholoda Çariçesi Rodya gelmiştir. Görünürde biraz öfkeli gibidir.

  Lord Yula: Hoşgeldiniz. Deti Kholoda'nın dinç ve güçlü hükümdarı Rodya Hanım.

  Çariçe Rodya: Pek hoş bulamadım. Size bir sürpriz yapıp savaş konusunda yardım etmekten çekinmeyeceğimi bildirmek için bizzat gelmiştim, fakat Lord Aspar'ın sözleri sinirlerimi bozdu.

  Lord Aspar: Eğer öncesinde bize geleceğinizin haberini verseydiniz, böyle bir durumla karşılaşmazdınız.

  Çariçe Rodya: Gezegenimizin başında elf belası dolanıp dururken, size önden haber yollayıpta gelecek lüksüm yoktu. 

  Lord Yula: Şuan tartışmanın sırası değil. Çariçe Rodya buyurun. Sizde oturun ve toplantımıza katılın lütfen. 

  Leydi Akkara: Anlaşılan Çariçe gelince Yula'nın dilinin pabucu çözüldü. 

ESKİ KUDRETLER: BÜYÜK SAVAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin