Bölüm 15
Kralların Kralını sarayın dışında koruyan tüm canavarlar dağıtılmış ve Kral kendisine hizmet eden bir kaç üst rütbeyle beraber adeta köşeye sıkıştırılmıştı. Bemon, 1 ve 2. büyücü en sonunda sarayın içine girmişler ve bölünerek her tarafta Kralların Kralını aramak için aralarında anlaşmışlardı. Ayrıca canavarlarına da Kralın kellesini getirene büyük ödüller verileceğini vadetmişlerdi. Böyle olunca 150'yi aşkın canavarda hep birlikte sarayın içine dalmışlardı. Fakat bilmedikleri bir şey vardı. Kralın Sarayı ruh gücü zayıf olanları içeri girdikleri anda küle çevirecek kudretli bir büyü ile bariyerlenmişti. Bu vesileyle de canavarların neredeyse hepsi anında ölmüşler ve sadece 3 tanesi içeri girebilmişti. Bunların isimleriyse Lordins, Silvaris ve Radyanix idi. Başta düşmanlarından sayı bakımından katlarca üstün olan kahramanlarımız bir anda sayıca düşmanlarıyla eşitlenivermişlerdi. Ancak yine de kaybedecek ve geri çekilecek vakit yoktu. Sonuçta Kralların Kralını bir şekilde kapana kıstırmayı başarıp büyük bir fırsat yakalamışlardı. Lordins ile 1. büyücü, Radyanix ile 2.büyücü, Silvaris ile de Bemon eşleşmişler ve anlaştıkları gibi aralarında bölünerek 3 ayrı koridordan devam etmişlerdi.
1. büyücü ve Lordins rotalarından ilerlerken kaybolmuşlar ve aniden karşılarına Jargoic ile Cyrus çıkmış, çok geçmeden de aralarında bir dövüşe tutuşmuşlardı. 1. büyücü Cyrus'u gördüğü gibi anında yerden bir parça kaya koparıp ona fırlatmıştı. Jargoic ise gölge tekniğini kullanarak bir milisaniye içerisinde 1'in arkasında belirmiş ve kılıcını ona saplamaya hazırlanmıştı. Ancak o sırada Lordins devreye girerek Jargoic'i ittirip engellemiş ve aralarında bir kılıç düellosuna tutuşmuşlardı. Bu sırada Cyrus'ta üzerine gelen kayayı kılıcıyla ortadan ikiye yarıp 1'e doğru hücum etmişti. 1 ise yerden daha büyük bir parça koparıp Cyrus'un üstüne fırlatarak onu duvara ittirmiş ve hemen dibine gelerek tüm kas gücünü kullanıp onu sıkıştırmaya başlamıştı. Cyrus'un kemikleri bu durum karşısında dayanamayıp birer birer çıtırdıyor ve her an kırılabilecek bir halde gibi görünüyordu. Ancak sonradan Jargoic gölge tekniğiyle Lordins'i atlatıp 1'in kafasını kılıcıyla kesmeyi denemiş, fakat 1 aniden arkasını dönerek Jargoic'in kılıcını tutup elleriyle parçalamıştı. Ardından da ellerindeki kanı onun gözlerine fırlatarak afallatmış ve sert bir yumruk atarak ellerini Jargoic'in göğsüne saplayıp kafasını kopararak parçalanmış cesedini bir kenara fırlatmıştı. Cyrus o sırada toparlanıp tam 1'e hücum edecekken hasar görmüş kemiklerinden biri kırılıp yere düşmesine sebep olmuştu.
Cyrus: Seni adi piç abimi nasıl öldürebildin?! En son karşılaştığımızda bu kadar kuvvetli değildin.
1. büyücü: Bu sefer her şeye daha da hazırlıklıyım Cyrus. Eskisi gibi sinsice tek seferde öldürebileceğin bir hedef değilim artık.
Cyrus: Abim...o artık ölü. Siz şerefsizler karşısında onun bile güçleri yetersiz kaldı...
1. büyücü: Fırsatınız varken tekrar karşıma çıkmak yerine kaçmalıydınız.
Cyrus yerde yaralı bir şekilde yatarken miğferini çıkarıp hüzünle ağabeyinin cesedine bakar ve "Merak etme kardeşim, ben de çok geçmeden yanına geleceğim" der.
Lordins: Bence bu kardeşleri öldürmemeliyiz.
1. büyücü: Sen karışma Lordins. Bu konuda karar vermek yalnızca bana düşer.
Lordins: Öyleyse üzgünüm, ama ben prensiplerim gereği savunmasız bir ırkdaşımın katledilişini izleyemem.
Lordins saraydan ayrılır ve kendi onur anlayışına ihanet etmeden daha güçlü bir canavar olmak için yola koyulur. 1. büyücü ise Cyrus'un kafasını ayağıyla parçalayıp Kralların Kralını aramak için harekete geçer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİ KUDRETLER: BÜYÜK SAVAŞ
Fantasyİnsanlar ile elflerin ilişkileri iyice kötü bir hal almış ve Merkezi Elf İmparatorluğu dünyaya saldırmak için tek vücut haline gelerek tüm ordularını saldırıya geçirme kararı almıştı. Elflerin ilk hedefi ise en zayıf insan krallığı sayılan Alone Kin...