Öncelikle hayırlı ramazanlar, sahurlarda bölüm yazacağım artık
Yıldızları parlatmayı unutmayalım, geçirdiğim vaktimin, verdiğim sevgimin karşılıksız olmadığını bilmek isterim.
🖤
Uyandığımda mutfaktan sesler geliyordu. Aşağıya indiğimde krep yapan Efrah'ı gördüm, dudaklarım istemsiz kıvrıldı.
"Günaydın," diyerek, biraz yüksek tonlamayla mutfağa giriş yaptım, Efrah arkasında döner dönmez beni tezgahla kendi arasına alıp dudağımın kenarından öptü.
"Günüm aydı."
Ellerimi omzuna sardığımda beni tek eliyle kalçamdan destekleyerek beni omzuna yatırdı, bacaklarımı sıkı sıkı beline sardım.
Mutfak masası tamamen doluydu. Sadece krep sağlıksız olarak niterelendirdiği yiyecekti. Sağlıklı şeylerin tadı, sağlıksızları tutmuyordu ki zaten. "Neler yapmışsın böyle. Erkencisin."
"Ben hep altıda kalkarım, bir saat spor yapar işe giderim normalde." Birbirine kavuşturduğu kollarını çözüp burnumun ucuna bir fiske attı. "Ama bu küçük hanım hayatıma dahil oldu olalı hayatıma değişiklik geldi."
Gülümsedim. Kim istemezdi ki birinde değişim oluşturmayı.
"Değişmek, kendine yabancılaşmak demekti." dedi tek bir nefeste. Söylediği an gözlerimi gözlerine çıkardım. Onunla aynı satırları okumuş olmak, benim için inanması güç bir durumdu. Çünkü her ne kadar aramızda yaş farkı da olsa, onunla aynı şeyleri yaşamak, okumak ve izlemek beni hep keyiflendirecekti. Çünkü insan sevdiğiyle benzer olmak isterdi.
"Oğuz Atay," diye ekledim.
"Bak sen," dedi şaşkınlıkla. "Bitirdin mi kitabı?"
"Elbette."
"Genelde yarım bırakılan bir kitaptır. Ben lise zamanımda çok kitap okurdum, sonrasında pek de zamanım olmadı."
O konuşmaya devam ederken ben bir anda cümlesinin arasına dalarken buldum kendimi. Aklımda tilki gibi dönen düşüncelerimi kovmanın tek yolu ona kendimi açmaktı.
"Yabancılaşıyor musun kendine?Değişiyorsun ya benimle hani."
Bu soruyu benden beklemediği belliydi. "Neden hiç sormuyorsun?" Dedi.
"Neyi?" Dedim, kalbim deli gibi atarken.
"Yabancılaşırken aslında kendimi sende bulduğumu."
Ağzım şaşkınlıkla açıldığında onu öpmemek için zor duruyordum. Beni mutlu eduyordu. O bana iyi geliyordu.
Benimle birlikte masaya oturduğunda eli boş durmuyordu. Eline kendimi itmeye başladığımda parmaklarını girişime çok yakın bir yerde hissettim, nefesim boğazımda tıkılı kaldığında açık olan ağzıma dudaklarını hapsetti ve dudaklarımı bir araya getirdi.
"Neler oldu dün?" Dedim, nedes nefese.
Didem'i merak etmek bir yana dursun, nasıl olduğunu bile sormak istemiyordum. Efrah'ın ne dediğini ve Efrah'a karşı tutumunu merak ediyordum.
"Yemekten sonra," deyip sandalyesine geçti.
"Hadi başlayalım. Pek de sağlıklı beslenmiyorsun," elindeki bıçakla vücudumu gösterdi. "Hatta beslenmiyorsun."
Burun kıvırdığımda tabağıma koyduğun krebi ufak parçalara böldüm ve yemeye başladım.
Derin düşüncelere daldım. Başkasına asla bu kadar yakın davranmayıp, Efrah'a gözüm kapalı teslim olmuştum. Çünkü karşımdaki bana geleceği, geçmişi her şeyi sunan bir adamdı şüphesiz.
Doğduğumda tabağımı ittirdim, Efrah da yemeyi bırakmıştı, gözüm telefona bakarken ara ara ıslattığı dudaklarına kaydı.
Elindeki telefona tam odaktı.
"Bana öyle bakarsan olacaklardan sorumlu değilim."
Bakışlarımı çeken onun tok sesiydi, kıkırdadım ve gözlerimi ondan çekmedim.
"Neden babacığım," dedim dudağımı ıslatarak. "Kendini durduramamaktan mı korkuyorsun?"
"Sınama beni Asya."
Birkaç saniye sessizlik sonrası ayağa kalkmak için hareketlendiğimde kolumdan çektiği gibi kucağında buldum kendimi.
Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Çok cesur konuşuyorsunuz küçük hanım," dedi kalbimi tekletecek sesiyle. "Biraz da seni test edelim mi?"
Yapacağı şeyi anladığımda kollarına tutundum. "Efrah" dedim sadece.
Bir elini belime sabitledikten sonra diğer eli eşofmanımdan içeriye girdi. Elinin sıcaklığı kadınlığımdaydı. Onu deli gibi istiyordum.
"Benim için böyle ıslak." dedi hırıltılı bir nefesle.
"Kim için ıslandın bebeğim?" dedi önüme düşen saçlarımı geriye atarak.
"Sana," dedim kesik nefeslerim arasından. "Sadece sana babacığım."
Oy vermeyi unutmayın.
Öpüldünüz. 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞLIK VE SAĞANAK| Daddy İssues +18
ChickLitDaddy issues kitabıdır. Kitabın bu başlık altında olması uyarı niteliğindedir! Sağanaktan kaçmanın tek yolu, bir yere ya da birine sığınmaktır.