bu hikaye hayal ürünüdür, zararlı madde kullanım uyarısı
iyi okumalar
*
Hastaneden çıkışımdan bu yana neredeyse ikinci haftaya girmiştim.
Tuna, Semih ve Oğuz o günden beri okula gelmiyordu. Doğa bir şeyi bilmediği sürece sıkıntı yoktu. O pisliklerden kurtulmak işime gelirdi.
Hayatım biraz... Alt üst olmuştu. Yazılı notlarım diplerdeydi. Annem kaç kez hocalar tarafından çağrılmıştı bilmiyordum. İşte bu yüzden Doğa'nın baskısı yetmiyormuş gibi bir de annemle uğraşıyordum. Depresyona girdiğimi düşünüyordu.
Aslında epey kavga etmiştik.
Çünkü yardım almam konusunda diretmişti ve ben bunu kesinlikle reddediyordum. Beni götüreceği psikoloğun bir şeyleri fark etmesinden korkuyordum. Annemi ve Doğa'yı çok iyi tanıdığım için onları kandırmak kolaydı ama başka insanlar için aynı şey geçerli değildi. Ayrıca yardıma da ihtiyacım olduğunu düşünmüyordum. Ben kendim halledebilirdim. Bazı sorunlarım gündemdeydi evet ama halledilmeyecek şeyler değildi bunlar. İstediğim an, bundan kurtulabilirim.
İşte tüm bunlar bizi bu noktaya... Bu piknik alanına getiriyordu.
Cidden mi anne?
Doğa, ben ve annem piknik yapıyorduk. Bunu rüyamda görsem, kabus olduğu için korkuyla uyanırdım. Bu cıvıl cıvıl manzaranın içine sürüklenmiştim ve şu an cidden hayattan nefret ediyordum.
"Anne buna gerek yoktu cidden." Diye söylendim dişlerimin arasından. Az ötede yaşıtlarımın voleybol maçı yaptığını bile görüyordum. Korkunç.
"Moralinin bozuk olduğunu biliyorum, bunu senin için düzenledik tatlım. Açık hava iyi gelecektir biraz nefes aldık işte fena mı?" dedi annem neşeyle.
Moralim bozuk muydu?
Tabi ki bozuk olacaktı!
Hala sikimi kaldıramadığımı bilmiyordu tabi! Neler çektiğimden bir haberdi. Geceleri odamda krizlere girdiğimin farkında değildi. Hislerimin, isteklerimin... Hiçbir şeyin. Ve bir de şu mesele... Doktorun verdiği ilaçları içme sürem ilk hafta bitmişti aslında ama ben hala kullanmaya devam ediyordum. Elimde kalan tek şey buydu. O kadar da yardımı bile dokunmuyordu aslında ama krizleri bir şekilde daha kolay atlatmamı sağlıyordu. Tamamen tükenmiştim yani... Çünkü bugün ilaçlar da bitmişti. Bacağımı stresle salladım. Ne yapacaktım?
Sikimin derdine mi düşeyim, yoksunluk krizinin mi?
Üstelik Doğa ve annem peşimi o kadar bırakmıyorlardı ki onlara sorunu belli etmemek için kıçımı yırtıyordum resmen!
Tuna'yla iletişime geçemezdim. Ölürdüm de ondan yardım istemezdim. En kısa sürede bunun bir çaresini bulmam gerekiyordu.
Annem sandviç, meyve ve kuru yemiş dolu tabağı önüme bıraktı. Birkaç kuru yemiş yedim sadece. Her zamanki gibi iştahım yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEPE NOKTASI
Teen FictionBxB Kendini keşfetmeye başlayan Hazar, karanlık işlere bulaşır. Bocalar ve tepetaklak olmuş hayatında küçük oyunlar kurar. İnce bir buz üzerinde yürüyen karakterin tek dostu Doğa bu yolda ona yardım etmek ister. İkili arasında sıkı bir bağ, köklü bi...