39| Son av

67 10 0
                                    

Selamlar, uzun zamandır bu anı bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Selamlar, uzun zamandır bu anı bekliyorum...

Tepe noktası iki kitap olacak. Bu bölüm de ilk kitabın final bölümüydü. Şimdi sezon finaline girdik gibi düşünün biraz ara vermem lazım. Sonrasında ikinci kitabı yazmaya başlayacağım ve biraz bölüm biriktirince geri döneceğim buraya. Sizce ikinci kitabı bu kitabın içinde mi yayınlamalıyım yoksa ayrı mı?

Umarım beğenirsiniz....

İkinci kitabımız bambaşka bir havada olacak ve Doğa'nın ağzından anlatacağım. Onun hakkında her şeyi öğrenmiş olacağız ve tabi ki de bir de ana konumuz olacak. Şimdilik orayı söylemeyeyim.... Bekleyip göreceğiz. Bölüm sonu teorilerinizi merakla bekliyor olacağım, ikinci kitap beklentilerinizi de yazabilirsiniz.

Şimdilik görüşmek üzere, uzun soluklu bir yol olmuş oldu bu... Benimle devam eden herkese de ayrı olarak teşekkür ederim. Çok uzatmayayım ben, iyi okumalar!



*



Tik tak. Tik tak. Tik tak.

Kuruyan kanın suyla akıp gitmesini ve beyaz mermere yayılmasını izledim. Dakikalarca...

Lavabodan çıkmadığımı fark eden görevlilerden biri gelip beni çıkardı. Koluma girip beni yönlendirmesine izin verdim. Işıklar gözümü alıyordu. Yürüyorduk. Dalıp gitmiştim çoktan. En sonunda yabancı ellerin üzerimde gezindiğini fark ettiğimde irkilerek kaçtım ve ana tutundum.

"Üzerinizi çıkarmamız gerekiyor. Doktor kontrolü için."

Engel olmaya çalıştım ama kollarımı kaldıramıyordum. Kıyafetlerimin hepsi çıkarıldı ve muayene edildim. Belki de çok uzun bir süreçti bu. Kan ve idrar testleri, darp raporu için muayene, tecavüze uğrayıp uğramadığımın kontrolü. Hepsi olup bitti. Belki de günler sürdü. Ama ben zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyordum.

En sonunda kolumda serumla yatırıldım ve ellerim yatağa kelepçe ile bağlanınca düşündüm. Belki de yıllar geçmişti. Ne zamandayım, neredeyim... Hiçbir şey yok kafamın içinde. Konuşmak istiyorum, anlatmak istiyorum ama neyi anlatacağımı bilemiyorum. Dudaklarım aralanıyor ama sözcükler çıkmıyor. Bir tepki yok. Öyleyim işte. Buradayım evet ama aslında çok uzaklarda bir yerde öylesine süzülüp gidiyorum.

En sonunda uzman bir psikiyatriyle görüştürüldüm. Ne konuştuk, konuştuk mu? Hiçbir şey hatırlamıyorum.

Sanırım kırk sekiz saat sonraydı. Gözlerimi açtığımda ne olduğunu hatırladığım ve bildiğim... Artık ayık olduğum o evreye geçtiğim an.

Yatağın kenarını tuttum. Kelepçe yüzünden ellerimi sadece bu eylem için kullanabiliyordum. İşte o zaman gerçeklik yüzüme vurdu.

Ne yaşadığımı biliyorum. Daha kötüsü kafamın içinde hep o anları tekrar tekrar yaşıyorum. Bana yaklaştıkları o an... Kullandıkları kelimeler... Hissettiğim o korku... Her şey en sonunda bir silahın patlamasıyla sonlanıyordu. Ve tekrar tekrar aynı şaşkınlıkla, 'birini öldürdüm' diye düşünüyordum.

TEPE NOKTASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin