Hatırladığım en eski anımda, babamlaydık.
Yani... Öz babamla.
Annemi hiç görmedim. O yaşımdayken ismini bile bilmiyordum.
Bitik bir hayattı. Ülkenin doğusunda küçük bir şehrin gecekondu mahallesinde açlık savaşı veriyorduk.
Babam üzgündü. Belki karısını kaybettiği için. Belki parası olmadığı için. Belki de hiç bilmediğim bir sebepten ötürü. Konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Beş yaşındaydım. Zaten o zamanki anılar silik silik.
Sadece az biraz yüzünü hatırlıyorum. Nasırlı ellerini. Nasıl koktuğunu çok anımsayamıyorum ama kokunun her nasılsa berbat olduğunu biliyorum.
Babaannem ve dedemin olduğu evde yaşıyorduk. Sobanın sadece tek bir odayı ısıttığı çatısı yıkık dökük bir evin içindeydik.
Kavga dinmiyordu. Bu evde kimse mutlu değildi. Sebebini hatırlayamadığım bir üzgünlük vardı. Belki de yoksulluktandı.
Dedemle babamın çatışması hiç dinmedi. Hayatımın dönüm noktası gelene kadar da bu çatışma sürdü. Sonra günün birinde, babamla ikimiz evden kovulduk. Sebebi zihnimin unuttuğum bir köşesindeydi.
Şehre indik. Babam içiyordu. Bir ara sokakta çöp kenarında bekliyorduk. Beni buraya sürüklerken ayağım su dolu çukura takılmıştı ve çamurun içine düşmüştüm. Üstüm berbattı. Islak olduğum için üşüyordum da.
Yandaki pastanenin yeşil ışığı suratımızı aydınlatıyordu.
"Baba..." diye mırıldandım. Beni duymadı bile. Paltosunu çekiştirdim. O ağır palto küf kokuyordu. "Üşüdüm."
Elindeki şişeyi elime tutuşturdu. "Al, iç."
Başta almadım. Ama dik dik birbirimize bakıyorduk. Uzanıp buz gibi şişeyi aldım ve içinde ne olduğunu bilmediğim sıvıdan büyük bir yudum aldım. Boğazımdan genzime doğru korkunç bir yanma hissi indi. Öğürdüm. İçtiğimi tükürmeye çalıştım. Yüzümü buruşturdum. Ve ona öfkeyle baktım.
"İçin ısınır, iç." Dedi sadece.
Ondan nefret ettim. Ama biraz sonra işe yaradı cidden. Isındım. Orada bulduğum bir kedinin etrafında koşuşturmaya başladım. Babam da kuru bir köşeye oturdu. Ve ısıtıcıdan içmeye devam etti.
Ona annemi ne zaman sorsam cevapsız kalırdım. Şimdi yine sormak istiyordum. Ama yine cevapsız kalacaktım. Zaten küçük kaçamak cevaplar verdiyse bile hiç hatırlamayacaktım. Sanki hayatım, burada bu ıssız sokakta başlıyordu. Annemle babamın beni büyüttüğü, çocukluğun anılarla geçtiği mutlu bir hayatım olmamıştı. Daha çok şunun gibiydi: Gözümü açtım ve bu sokakta var oldum. Alnımda da kimsesiz olduğuma dair bir yazı iliştirilmişti: Kaderim bu yeşil ışıkların altında belli olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEPE NOKTASI
Novela JuvenilBxB Kendini keşfetmeye başlayan Hazar, karanlık işlere bulaşır. Bocalar ve tepetaklak olmuş hayatında küçük oyunlar kurar. İnce bir buz üzerinde yürüyen karakterin tek dostu Doğa bu yolda ona yardım etmek ister. İkili arasında sıkı bir bağ, köklü bi...