Güneş yeni batmış sayılırdı. Onun peşindeydim. Yüzümüz asık. Evlerinin bahçesine atladığımda garajdaki ışığı görmüştüm. Oradaydı işte, çalışıyordu.
Garaj kapısını sürükleyip içeri sızdım. Kapıyı kapattım. Beni duydu ama dönmedi bile. Hala önündeki işle ilgileniyordu.
Saç tutamlarının ensesinde sonlandığı o noktaya bakındım. Çekiniyordum. Boğazımı temizledim, dönmedi tabi. Tezgaha yaslanıp ses çıkardım. Bana mısın demiyordu. Mecburen ona doğru yürüyüp yanındaki sandalyeye kuruldum.
"Hazar."
"Elini prizden uzak tut adamı çarpıyor." Dedi sadece.
Masadaki ellerimi prizden uzaklaştırıp kucağıma aldım. Uğraştığı kablolara baktım. "Yüzüme bak bu ne böyle ya?" diye homurdandım.
Elindeki tüm işi bitirdi ve tamamen bana döndü.
"Ne oldu?"
Ofladım. "Böyle davranma."
"Ama söz dinlemiyorsun."
"Hazar..." kızmıştım. "Bu konuda neden bana kızıyorsun? Küsüyorsun bir de!"
Yüzünü buruşturdu. "Ne küsmesi lan?"
"Suratıma bile bakmıyorsun."
"Sence bu mantıklı mı Doğa? Okulda kavga çıkarma demedim mi sana?"
"Zorba-
Sözümü kesti. "Başlatma zorbalığına! Herkes kendini korumakla sorumlu. Bırak şu iyilik meleği ayaklarını. Ya babanın kulağına giderse? O zaman ne yapacaksın? Önündeki riskleri görmüyorsun bile. Bu senin işin değil. Bırak artık şu davranışını."
Masaya yaslandım. "Bırakamıyorum."
İç çekti. "Neden böylesin?"
Bir tahminimiz vardı. Hazar düşündüğü şeyi direkt söyleyen tiplerdendi. Karşısındaki kişi üzülür mü, onu incitir mi umursamazdı. O zamanlar ayrı bir hırçındı zaten. Bana bile dobra olmayı seçiyordu. Bana bir keresinde, "Bunu sevilmek için yapıyorsun." Demişti. Takdir toplamak için. Bana minnet duyulmasını istediğim için. Hatta belki kabul görmek için bile olabilirmiş.
Kim olduğunu umursamıyormuşum. Hiç tanımadığım biri olsa bile: Onun gözünde iyi biri olmak için yapmayacağım şey yokmuş. Herkesin beni iyi bilmesini istiyormuşum. Herkesin aklında sevilen, sayılan biri olmayı istiyormuşum.
Sırf bunun için kendimi paralamamdan nefret ediyordu.
Bu yaşıma kadar beni Hazar'dan daha çok seven biri olmamıştı. Hiç olmayacaktı. O beni bu kadar severken bununla yetinemedim, başkaları da sevsin istedim. Nedenini pek çözememiştim. Dışlanmaktan korkuyordum belki de. Ötelenmekten. Herhangi biri olmaktan korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEPE NOKTASI
Novela JuvenilBxB Kendini keşfetmeye başlayan Hazar, karanlık işlere bulaşır. Bocalar ve tepetaklak olmuş hayatında küçük oyunlar kurar. İnce bir buz üzerinde yürüyen karakterin tek dostu Doğa bu yolda ona yardım etmek ister. İkili arasında sıkı bir bağ, köklü bi...