2.9

4.1K 221 96
                                    

"İnanamıyorum, Selin'i gördüğümde dedim ki nasıl yani?" Abim, Kerem, ben ve Yunus oturmuş Selin dedikodusu yapıyorduk.

Abimin dediği şeye göz devirdim.

"Oğlum siz çok yakışıyordunuz lan." Abimin dediği şeyle sabır çektim, defalarca. Çünkü abim benim sabrımla gerçekten oynuyordu şu an.

"Yok be abi, bence o kadar yakışmıyorlardı." Yunus'un söylediği şeyle hafif sırıttım. Nasıl da yanımdaydı.

"Oğlum ne demek o? En çok sen severdin Selin'i? Hatırlıyor musunuz bir keresinde kampa gitmiştik hep beraber. Tabii o sıralar Defne de vardı. Ne güzel anlaşırdı Defne'yle Selin." Yumruklarımı sıkmaya başlamıştım.

Bu konuşma biraz daha uzarsa ortada bir Bilge kalmayacaktı. Kerem neden bu kadar sessizdi? Neden hiçbir şey söylemiyordu.

"Nişanı atmış." Kerem, belki de gecenin başından beri ilk kez konuşmuştu.

"Ooo Abi, neden peki söyledi mi sebebini?" Abimden sonra Kerem konuştu.

"Sevginin böyle bir şey olmadığını hatırladığını söyledi."

"Basbaya sana vurgu yapmış oğlum, sen iyi topçusun ayağına gelen topu gole çevirsene."

Bu bardağı dolduran son damlaydı.

"Ben gidiyorum, iyi geceler." Abim arkamdan seslendiğinde bakışlarım ona döndü.

"Nereye kızım? Geçeriz birazdan. Ben de giderim evime." dediği şeyle gözlerimi devirdim.

"Yılların birikimini kısa bir süreye sığdıramazsınız. Uzun süreli ilişkiyi iki lafla kapatamazsınız siz şimdi. Uykum var benim, gidiyorum ben." Kerem'in evinden çıkarken kapıya gelen Kerem'e baktım.

Kerem biraz erken oldu sanki?

Öpmek için yaklaştığında kendimi geri çekmiştim. Bu hareketim ona mantıklı gelmemiş olacaktı ki sessizliğini koruyamadı.

"Neden geri çekiliyorsun?"

"Belki de sevginin böyle bir şey olmadığını hatırlarsın diye." Arkamı dönüp çıkıp gitmiştim.

Bu olay beni o kadar germişti ki.

Saruhan abiye ulaştım. Bir haftalığına izin istediğimi söyledim, ailevi olmasını bahane ederek.

Trabzon'a gidecektim.

Uçak bileti almış, uçağa binip Trabzon'da inmiştim.

Aile evimizi gördüğümde gülümsedim.

Benim çocukluğum burada geçmişti.

Kapıyı tıklattığımda annem kapıya gelmişti. Beni görmeyi beklemiyor olacak ki şaşkınlıkla çığlık atmıştı.

Bana sıkı sıkıya sarıldığında annemin sesine içeriden gelen babam eşlik etmişti.

"Hayırdır? Kızım sen ne arıyorsun burada?" Babamın sorduğu soruyla kaşlarımı çattım.
"Evime gelmek istedim, olamaz mı?" söylediğim şeyle gülümsemişlerdi.

"Abin nerede?" Yüzüm düşmüştü.

"Sizden bir ricam var, abime haber vermeyin. Ben biraz kafa dinlemeye geldim, haberi olsun istemiyorum. O sizi ararsa burada olduğumu söylemeyin." Annem ve babam o an o kadar yorgun olduğumu anlamışlardı ki diretmemişlerdi.

Odama ilerlediğimde dolu gözlerimle baktım etrafa. Burayı çok özlemiştim.

Annem arkamdan gelmiş, kapıyı kapamıştı.

Ufaklık || Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin