2.2

4.9K 225 92
                                    

"Günaydın Bilgem." Abimin sesiyle bakışlarımı ona doğru çevirdim.

"Günaydın abi." Bakışlarım bu sefer koltuğun bir ucunda uyuyan Kerem'e takılmıştı.

Bi dakika? Rüya değildi değil mi?

Abim Kerem'i uyandırmak için hareketlenmişti ki onu durdurdum.

"Siz uyuyakaldınız. Biz, filmleri bitirdik. Bırak uyusun, geç yattı." Kafasını sallamıştı.

Abim balkona çıkıp sigarasını yakmıştı.

"Gerizekalı." abim söylediğim şeyi duymuş olacak ki bana tek kaşı havada bakıyordu.

"Ne dedin Bilgeciğim?"

"Zıkkım iç." "Tamam kardeşim, içerim."

Bu çocuk gerçekten çok salaktı. Defne'yle tanışmadan önce sigaranın S'sinden bile nefret eden adam Defne'yle evlendiğinden beri sigara içiyordu.

Tam aptal.

Yunus da uyanıp yanımıza gelmişti. "Kahvaltı için bir şeyler mi alsak?" karnı acıkmıştı belli ki. Abimle birbirlerine baktılar.

"Kalk kardeşim, biz gidip alıp gelelim." Abimle Yunus'un ani fikriyle ikisi de evden çıkmışlardı.

Ben ne mi yaptım? Kerem'i izlemek için koltuğun yanına yani yere oturdum.

"Günaydın, izlemelere doyamıyoruz bakıyorum da?" Sorduğu şeyle yanaklarımın kızardığını hissettim.

"Hayır yani, ne alakası var?" Ooohh tabi şimdi bir de inkar.

Ne değişik insansın Bilge.

Allah aşkına sen karışma.

"Sabah ilk gördüğüm insanın da sen olması ayrı bir güzel oluyormuş."

"Öyle mi oluyormuş?" Kafasını salladığında ellerim saçlarına gitmişti.

"Sen de gelsene." Battaniyenin altını gösterdiğinde gülümsedim.

"Abimler bizi bir anda basmasın, şu an abime söylemek istemiyorum." dediğim şeyle kaşları çatıldı.

"Neden?"

"Çünkü senin yakın arkadaşın ve benim de abim neticesinde. Ben nasıl tepki vereceğini bilmiyorum." dediğim şeyle kafasını salladı.

Beni kendi yanına çektiğinde onun bu hareketine güldüm. Başımı göğsüne koyduğumda koltuğa sığmakta zorluk çekiyorduk.

"Yemin ederim seninle tanıştığımdan beri şu anın yaşanmasını nasıl beklediğimi bilemezsin." dediği şeyle yüzümdeki gülümseme büyüdü.

"Yani... İlk aşkım olduğun için duygularımı bir tık geç anlamış olabilirim. Bence gayet iyiyim." dediğim şeyle saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Senin gibi güzel bir kızın nasıl daha önce hiç sevgilisi olmamış..." Hayranlıkla bakıyordu bana.

"Reddettim yoksa beni ne doktorlar ne mühendisler istedi de ben gitmedim." dediğim şeyle ufak bir kahkaha atmıştı.

"Hmm ve sen de doktorlar ve mühendisler yerine benimle yani görüp görebileceğin en mükemmel futbolcuyla sevgili oluyorsun."

İnsanlar böyle mi sevgili oluyorlarmış.

E dizilerde çıkma teklifi yok muydu? Harbi oralarda da yoktu.

Sevgiliydik???

Ufak çaplı egoist tavrına gülümsedim ki bu tavır ona çok yakışıyordu. Beni adeta kendine çekiyordu yani.

"Senin de ilk sevgilin ben olmadığım için tecrübe kaynağısındır." Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bu konuya karşı böyle bir tepki vermem yani onu kıskanmam hoşuna girmişti.

Aniden açılan kapıyla kendimi yere attım.

Şaka değil.

Abimler içeriye geldiğinde bana bakıyorlardı.

"Bilgem ne yapıyorsun yerde?" Abimin sorusuyla gülümsedim tatlı bir şekilde.

"Yer serindir şimdi biliyorsun sıcak basıyor arada beni." Kafasını sallamıştı. Yunus şüpheli gözlerini bir bana bir de Kerem'e çeviriyordu. Bunu konuşacağız adlı bakışını yapıp abimin arkasından mutfağa ilerledi.

Kerem, mırıldandığı şarkıyla cevabımı vermişti.

"Eskilerim, sarhoşluk eseri ama hanımefendi sarhoşluk sebebi." şarkıyı mırıldanarak mutfağa doğru ilerlerken bana dönüp göz kırpmayı eksik etmemişti.

Ben ne mi yapıyordum? Mecazen ve fiilen yerlerdeydim, düşüyordum.

Ben de Kerem'in arkasından mutfağa ilerlediğimde abimler aldıklarını masaya diziyorlardı.

"Çay?" Sorduğum soruyla hepsi kafasını sallamıştı.

Çayı hazırlarken Kerem'in bakışlarını üzerimde hissediyordum ama abim ve Yunus'un aramızdakilerden haberi yoktu.

Yunus'a muhtemelen söylerdik abimin olmadığı bir yerde. Ancak abime bir süre söylememeyi düşünüyordum. Kerem de bu konuda beni sıkıştırmaktan ziyade yanımda durmayı tercih ediyordu.

Çektiğim sandalyeyle Kerem'in tam karşısına oturdum.

Bakışlarıyla beni yiyordu bildiğin.

"Eee? Fenerbahçe'de durumlar nasıl Bilgeciğim?"

"Bir kez daha Bilge laf taşıyor muhabbeti çekemeyeceğim. Sorularını duymamış gibi yapacağım." dediğim şeyle abim kaşlarını çattı.

Yunus abime kısaca açıkladığında abimin gerildiğini hissettim.

"Ben sana diyorum, Galatasaray'a gel diye. Nasıl olsa biz şampiyon olacağız." ona gözlerimi devirdiğimde bulunduğum ortamın farkına vardım.

"Galatasaray'a gelsen ne güzel olur Bilgeciğim." Kerem, abimler görmeden göz kırptığında yaptığı ima tam olarak şuydu.

Sanki idman dışında sürekli beraber değilmişiz gibi idmanda da beraber olalım.

"Ama ben Fenerbahçeliyim Keremciğim, unuttun galiba." dediğim şeyle sırıttı.

"Önceden de Altay'a aşıktın ama şimdi durum belli." dediği şeyle yutmaya çalıştığım börek boğazımda kalmıştı.

Bana sırıtarak baktığında abimlerin imayı anlamaması için dua ediyordum.

Sıkıntı Altay'a olan hayranlığım değildi, abim de biliyordu bunu. Beni geren şey abimin bir anda siz ne ara bu kadar yakın oldunuz, sevgili misiniz demesiydi.

Neyse, abim anlamaz zaten. Salak azıcık.

Abim çalan telefonu cevaplamak için içeriye gittiğinde Yunus'un bakışları bizi esir almıştı.

"Hayırdır?" Sorduğu soruyla Keremle birbirimize baktık.

Yunus anlamaya başlıyor gibi bakıyordu ama tam da emin olamıyordu.

"Kardeşim, kaptım güzel kızı." Yunus ellerini şaşkınlıkla ağzına götürdüğünde bize bakıyordu.

"Siz varya... Siz çok ayrı bir ikilisiniz." dediği şeyle gülümsedim.

"Yemin ederim biraz daha açılmasaydınız diyecektim ki sana başkasını sana da başkasını bulalım. Kardeşim bu ilişki gözümün önünde büyüdü tamam mı?"

Kerem'in kahkahası mutfağı doldurmuştu.

"Abime söyleme, bir süre söylemek istemiyorum." Yunus anlayışla kafasını sallamıştı. Yüzündeki gülümseme bizi de memnun etmişti.

Ufaklık || Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin