2.0

4.7K 227 49
                                    

"Ne yaptınız?" Kerem'in sorusuyla tek kaşım havaya kalkmıştı. Hem beni istemiyordu hem de benim başkasıyla olmamı.

Bu nasıl bir şey anlamıyorum ki ben.

"Lunaparka gittik." dediğim şeyle bakışlarını üzerimden çekmemişti. Yanımızda duran Yunus çıkabilecek her türlü gerginlik için hazır bir şekilde bekliyordu.

"Eğlendin mi bari?" Bakışlarımı yerden çekip gözlerinin içine getirdim.

"Evet Kerem, eğlendim." Bakışlarında gördüğüm şey kıskançlıktı ama bu kıskançlık çok saçmaydı şu an.

Çalan zille bu gerginlikten kurtulmak istedim.

"Ben bakarım." Keremle ne kadar kavga edersek edelim birbirimizden koparmıyorduk. Sonuçta biz eski sevgili değildik ve aramızda herhangi bir şey yaşanmamıştı. Benden hoşlanmıyor diye arkadaşlığımızı bitirmek oldukça saçma olurdu. Şu an ne mi yapıyorduk? Kerem'in evinde oturmuş boş boş etrafa bakıyorduk ki bu bizim en sevdiğimiz aktivite olsa gerek.

"Sen otur ben bakarım." Kerem'in dediği şeyle ayaklandım. "Otur işte Kerem." Onu arkamda bırakıp kapıyı açtığımda abimi görmeyi bekliyor muydum? Hayır.

"Anlaşmalı boşandık." Bakışlarını yüzümde gezdirdiğinde ne diyebileceğimi bilmiyordum.

"Özür dilerim, seni kaybetmek istemiyorum."

"Burada olduğumu nereden bildin?" Başını önüne eğmişti.

"Kerem'e akşam ne yapacağını sorduğumda evde sizinle olacağını söylemişti. Bilge'm gerçekten özür dilerim."

Onu affetmek istedim. Takımdakileri bile affetmişken abimle aram kötü olmasın istedim.

Ona sıkı sıkı sarıldığımda o da rahatlamış gibiydi. Beraber içeri geçip koridordan camla kaplı balkona ulaştık.

"Hoşgeldin kardeşim?" Sorgular bakışları üzerimizde olan Kerem'in sesi kulaklarımı doldurmuştu.

"Hoşbulduk, aramızdakileri hallettik. Ayrıca artık karşınızda bekar bir adam olarak oturuyorum." Gururla söylediği şeye karşılık olarak ben de ona gururla bakıyordum.

Abim Kerem'in yanındaki sandalyeye oturduğunda onun omzunu sıvazladı.

"Sana güvenebileceğimi biliyordum kardeşim, Bilge'yi kardeşinden ayırmayıp aynı kardeşinmiş gibi koruyup kolladığın için teşekkür ederim." Abi biraz daha az kardeş der misin anısı var da.

"Evet evet bir de abi diyebilirim istersen." Alayla söylediğim şey abime çok mantıklı gelmiş olacak ki dememi beklemişti.

Yok hayır.

"Eee siz ne yapıyorsunuz? Böyle boş boş oturacağınıza film izleyelim. Hazır yarın idman da yok." Bizim de idman yoktu!

"Ne filmi abi ya? Sıkıldım artık içim dışım film oldu." Yunus söylendiğinde abim gözlerini devirmişti.

"İçeride kutu oyunu olması lazım. Abimler geldiğinde oynuyoruz." Kerem ayaklanıp içeriye gittiğinde sadece arkasından bakıvermiştim.

Elinde tabu kutusuyla geldiğinde heyecanla ellerimi çırptım.

"Ben Yunusla olacağım." Yunus'a doğru kaydığımda Kerem ve abim olumlu bir şekilde kafalarını sallamıştı.

"Gelin içeri gidelim, balkon soğuk oldu." Yunus'un söylediği şeyle kafamı sallayıp adımlarımı içeriye attım.

Süremizi başlatmışlardı. "Bak şimdi, sana geçen gün Altay ne gönderdi?" Yunus anlatıyordu.

"Gül?" Kafasını sallayıp kartı yan tarafa koyduğunda abimin yüzünde şaşkınlık Kerem'in yüzündeyse bilmediğim bir vardı.

"Kerem'in yüzünde ne var? Burnunun üstünde?"

"Gözlük?" Doğruydu. Ne de çok yakışıyordu ona.

"Kerem'in doğum günü ne zaman?" Kaşlarımı çattım. Neden hep Kerem'den gidiyordu. Kerem cevap verebilecek miyim diye bana bakıyordu.

"21 Ekim 98." Biliyordum.

"Hangi şey oluyor? Hani aslanı var kovası var."

Burç?

"Terazi." Benim de yükselenim teraziydi.

Süre bittiğinde heyecanla ellerini uzatmıştı. Beşlik çaktığımda yüzünde gülümsemesi vardı Yunus'un.

"Abim? Altay sana gül mü gönderdi?" Abime dönen bakışlarımdan sonra omuz silktim.

"Evet, gül gönderdi. Aramız biraz bozuktu, onu düzeltmek için."

"Sevgili misiniz ki aranızı düzeltmek istedi?" Abim ne diyorsun?

"Hayır abi, birtakım sıkıntılar yaşadık ve sonrasındaysa hallettik." Açıklamama ikna olmuştu ki kafasını salladı.

"Sevgilin yok yani?" Abi ne yapacaksın benim sevgilimi?

"Yok." Kısaca verdiğim cevapla yüzündeki tebessüm büyümüştü.

"İyi bakalım, Kerem benim yokluğumda yapması gereken abiliği yapmış demek ki." Ne?

Abi mi?

Kerem mi?

Yunus gülsem mi gülmesem mi gibi bakarken Kerem, bana çok derin bakıyordu.

Höst, bakma öyle kardeşine. Şaka ya of.

Süre abimlere işlerken abim anlatıyordu bu defa.

"Kardeşim, sen nerelisin?"

"Rize." Kafasını sallamıştı.

"Hani oğlum sen bi' kızdan bahsediyordun. İsmini söylemiyordun. Ne yapıyordun sen o kıza? Ne hissediyordun?"

Ne kızı? Hangi kız.

"Oğlum daha bugün dedin ya." Ne?

Kerem başını önüne eğdiğinde anlamıştım bir şeyleri.

"Aşk."

"Evet, doğru."

Kerem birisine aşık olmuştu...

Ufaklık || Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin