BEYAZ SİYAH

46. BÖLÜM

"Kumsal affet ne olur"

"Sen bana Keremi geri getir affedeceğim"

Kara Oğuzu ve Kemali bulmuştu birazda olsa mutlu olmuştum. 

"Nerede buldun"

 "Antalya da sahte kimliklerle bir otelde kalıyorlarmış"

"Eee neredeler şu an"

"Adamlar almış şu an yoldalar 1  saat sonra burada olurlar  sana mekanı da ayarladım mekana girdiğin an kapı kapatılacak ve biraz zor açılıyor sağ tarafta bir kutu yığını var onu çektiğin an tünel var o tünelden ilerlediğin zaman bir eve çıkıyor yani sen sürekli oradan gelip gideceksin"

"Tam istediğim gibi kapıyı hiç kimse açamaz değil mi"

"Tünelin sonunda bir botun var oraya basarsan o kapı açılır yoksa hiç bir kuvvet açamaz"

"Aferin Kara"

"Ustam kimdi be senden öğrendim bunları Kumsal"

"Tamam hadi hemen bana konum at ben eşyaları hazırlayayım"

"Kumsal bu arada kamerada taktırdım bende buradan zevkle izleyeceğim"

"Kamera sağ kalırsa izlersin"

"Ama Kumsal"

Yüzüne kapattım bir tane eczaneye uğradım bazı gerekli şeyler aldım kendim ürettiğim bir karışım var bunu insana vurduğun an bütün vücudu yanıyor hele ki su ile temas etti mi cidden dayanılmaz bir hal alıyor Kara konumu atmıştı eve gidip gerekli eşyaları aldım o iki şerefsize de  acı çektire çektire yalvara yalvara öldüreceğim. Sonunda mekana varmıştım arabamı o evin önüne arabamı park ettim ve Oğuzun olduğu yere doğru gitmeye başladım baya adam vardı Kara güzel önlem almıştı ama artık benim onları kaçıracağımı sanmıyordum bu sefer yolun sonuydu bu sefer bitmişti bu sefer hepsi ölecek.

"Tamam hadi siz gidin beklemenize gerek yok"

"Kumsal hanım bekleyelim"

"Dikkat çekeriz siz gidin ben halledeceğim"

"Bari bir kaç adam kalsak içeride"

"Tamam hadi"

İçeriye girdik bir an Kerem gözümün önüne geldi o an duraksadım gözlerim doldu ama ağlamayacaktım içeriye girdim ve bir daha o kapı açılmayacak şekilde kapattım sensörlüydü bu kapı  hemen Karanın kamera taktırdığı yere el sallayıp sıktım nede olsa dostuna bile güvenmeyecektin. 

"Bu kapı ancak iki ceset çıktığı an açılacak"

"Kumsal yapma"

"Oğuz sen benim bir kolumu kestin ya bence bunu hesaba katarak yaptın"

"Yapamazsın"

"Yapamam ha yapamam"

Bıçağımı çıkararak tamda kafasını sıyıracak şekilde attım arkasındaki tahtaya saplandı.

"Sana bir şey söyleyeyim mi sen beni hiç tanımadın mı Oğuz ben ailemi o kadar sevip korurken sen kalktın bir tanesini aldın benden bunu hesaba katmadın mı"

"Yapma"

"Seni sevmekten bir şey yapmadım ben Oğuz sen o şerefsiz babanla bir olup hayata yapmam dediğim şeyleri zorla yaptırdınız lan beni dövdünüz beni aç bıraktınız karanlıkta bıraktınız yapmadınız mı lan ben seni hayla sevmeye devam ettim inandım sana çünkü. Öldün 3 yıl boyunca ben psikologa gittim ilaçlar kullandım bazen de intihar etmeye çalıştım sevmiştim çünkü ben biliyor musun o nasıl bir duygu bilmezsin sen, ben çok acı çektim hayla da çekiyorum lan benim bu dünyaya geliş amacım sürekli acı mı çekmek lan ama size bir konuda teşekkür ederim bana bu pislik işlerinizi nasıl işlediğini öğretiniz ve şimdi ben sizin gibi şerefsizleri temizliyorum"