8 Yıl Önce
Selen, heyecanla hazırlanan kardeşine boş gözlerle baktı. Selin, okuldan biriyle görüştüğünü ve bugün onunla buluşacağını söylemişti. O kadar heyecanlıydı ki ilk defa onu böyle görüyordu ve ister istemez buluşacağı çocuğu merak etmişti. Selin'in daha önce iki sevgilisi daha olmuştu ama gelip geçici şeylerdi. Öyle ki o çocukların onu terk edip ikizine aşık olmalarına bile içerlenmemişti.
İki çocukta da aynı şeyi yaşamışlardı. Çocuklar önce Selin ile sevgili olmuşlar, onunla vakit geçirmişler daha sonra ondan sıkılıp Selen'e gitmişlerdi. Bunun sebebi Selin'in ilişki konusunda fazla katı kuralları olması ve bu kurallardan vazgeçmemesiydi. Selin, her ne kadar sevgili olsa da fazla temastan hazzetmez, arada sınır olmasını isterdi. Bunu ilişkiye başlamadan önce belirtirdi ve çocuklar bunu bilerek onunla çıkmaya başlardı. Ama buna rağmen o sınırları geçmek isterler, Selin kendinden taviz vermeyince de ondan sıkılıp ona tıpatıp benzeyen ve ondan daha rahat olan ikizine asılırlardı.
Selin, bu sefer ki çocuğun diğerlerinden daha farklı olduğunu ve hayatının aşkını bulduğunu söylemişti. Hatta iki günlük çocuk için evlilik hayalleri kurmaya bile başlamıştı. Bu durum Selen'e komik geliyordu. Bu dünyada onu delice sevecek insan bulması imkansızdı ama aptal ikizi bu düşünceye deli gibi bağlıydı.
Selin, üzerine geçirdiği kırmızı çiçekli elbiseyi kardeşine gösterdi ve hevesle etrafında döndü. "Sence nasıl?" diye sordu parlayan gözleriyle. O kadar heyecanlıydı ki kalbi küt küt atıyordu.
"Güzel." dedi Selen düz sesiyle. Fazlasını söylemek içinden gelmedi. Ruhsuz ve isteksizce cevaplamıştı onu ama Selin o kadar heyecanlıydı ki bunu fark etmedi.
"Adı ne? Ve ben daha önce gördüm mü?" diye sordu Selen kardeşini süzerek. Selin ilk defa bugün açmıştı bu mevzuyu.
"Adı Boran. Yan sınıfımızda okuyor, mutlaka görmüşsündür."
Selen, zihnini zorladı ama Boran diye birini çıkaramadı. Okul ile arası iyi değildi. Sınıftan pek çıkmazdı, hoşlanmazdı insanlarla takılmaktan. O yüzden o çocuğu tanımaması normaldi.
Selin, dudaklarını iyice parlattıktan sonra aynadan Selen'e baktı. "Bugün ilk defa dışarıda buluşacağız. Sinemaya gitmeyi düşünüyoruz." dedi dudaklarını birbirine bastırıp parlatıcıyı iyice yedirirken. Selen, umursamazca başını salladı.
Selin, çalan telefonu ile heyecanla sağa sola adımlamaya başladı. "Ay geldi! Geldi!" diye soluk soluğa konuştu. Kalbi çok hızlı atıyordu. Selen, onun bu haline gözlerini devirdi. "Sakin ol, çantanı ve telefonunu al; çık."
Selin, sanki onun komutunu bekliyormuşçasına yerinde durdu ve çantasını alarak koluna taktı. Telefonu zaten elindeydi. Gitmek için kapıya yöneldi ve gitmeden önce Selen'e baktı. "Bana şans dile." diyerek ona öpücük yolladı.
Selen, Selin'in odadan çıkması ile hızla pencereye koştu. Selin'i bu denli heyecanlandıran çocuğu hayli merak etmişti. Perdeyi hafifçe aralayarak dışarıya baktı. Kumral ve uzun boylu çocuk elleri cebinde Selin'i bekliyordu. Çocuğu baştan ayağı inceledi. Gayet yakışıklıydı.
Demek Selin'i heyecanlandıran çocuk buydu. Onda ne vardı da Selin onu bu kadar kısa zamanda benimsemişti. Derin düşünceler arasında gözlerini ayırmadan çocuğu izlemeye devam etti. Ta ki Boran'ın izlendiğini hissetmişçesine başını kaldırıp ona bakmasına kadar.
Boran ile göz göze gelince ne yapacağını bilemedi. Perdeyi hızla kapatırken saklanmak için sırtını duvara yasladı. Eli kalbine gitti, yakalanmanın etkisiyle kalbi heyecandan hızla atıyordu. Çocuk ile göz göze gelmişti resmen! Cidden yakışıklı biriydi. Yüzünde gülümseme meydana gelirken tekrar bakmak geldi içinden. Yavaşça perdeyi araladı ve o çocuğu evlerinin bahçesinden çıkasıya kadar gözlerini kırpmadan izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmiyorum Seni (Tamamlandı)
Genç Kız EdebiyatıHiç istemese de şişman ve ucube olarak gördüğü kadınla çocuğu için evlenen adam... Zamanında platonik olarak aşık olduğu adamla evlenen saf ve iyi niyetli bir kadın. Aşık olduğu adamın oğlunu kendi evladı gibi görmekten asla çekinmez. Aşkın en saf...