Hilal, yemediği yemeği ile bakışırken oldukça gergindi. Yanında oturan bedenin varlığı onun rahat etmesini engelliyordu. Batuhan'ı, hoca ile yakalamasının üzerinden saatler geçmişti. Geçen saatler boyunca bir an olsun adam onu yalnız bırakmamıştı. Kimseye bir şey demeyeceğini söylese de bunu umursamamış, söylediği taktirde babasının gücünü kullanarak onu okuldan artıracağı ile tehdit etmişti. Hilal, başına aldığı beladan ötürü kendisine çok kızgındı. Eğer, Hatun'u aramak için uğraşmasaydı belki de hiç yakalanmayacaktı.
"Sen beni aramıştın Hilal? Bir anda sesin kesildi. Ders sırasında da soramadım?"
Hilal, Hatun'un sorusu ile gerginlikle yutkundu. Kısa bir an Batuhan'a baktı ama baktığı an pişman oldu. Adam, tehditkar bakışları ile dikkatle ona bakıyordu. Avucunun içinin terlediğini hissetti. Ondan cevap bekleyen kadına baktı ve zorlukla gülümsemeye çalıştı.
"Önemli bir şey değildi. Kahve alacaktım kendime, sen de istiyor musun diye soracaktım sadece." diye aklına gelen en mantıklı yalanı dile getirdi. Hatun, Hilal'in yalanına inanmış ve başını sallamıştı. Hilal, kimsenin şüphelenmemesi üzerine derin bir nefes aldı. Batuhan'ın kendisini bu derece kıskaç altına alacağını düşünmemişti. Adam hem bakışları ile hem de tavırlarıyla tehdit salıyordu.
İlk yakalandığı an korksa bile kendi elinde daha büyük koz olduğu için işin içinden kolaylıkla sıyrılabileceğini düşünmüştü ama yanılmıştı. Batuhan'ı tehdit etme fırsatı bulamadan genç adam onu tehdit etmişti.
Kayıt yaptırdığı okul, özel ve oldukça köklü bir üniversiteydi. Tercih esnasında bile ilk sıraya şimdiki okuduğu üniversiteyi yazmıştı. İlk tercihinin gelmesine çok sevinmişti. Hayaline kavuşmuştu nasıl sevinmesindi.
Batuhan'ın babası üniversitenin kurucu ortaklarından birisi ile oldukça yakın ahbabtı. Batuhan'ın bu üniversiteye girmesi normal şartlarda pek mümkün olmadığı halde babasının vasıtasıyla kolaylıkla girebilmişti. Yine her zamanki gibi babasının ünü ve parası her kapıyı açmıştı.
Batuhan, Hilal'in her şeyi söylemesi halinde onu okuldan arttıracağını ve diğer üniversitelere girmesini zorlaştıracak bir dilekçe yazdırılmasını sağlamakla tehdit etmişti. Hilal, bu tehditi ilk duyduğunda dumura uğramıştı adeta. İlk başta bunu kuru bir tehdit olarak algılamıştı ama Batuhan'ın bakışları ne kadar ciddi olduğunu göstermişti. O an içine öyle bir korku düşmüştü ki kendini çok çaresiz hissetmişti.
Geçirdiği zor günlere rağmen kazanmıştı okuduğu bölümü. Açıklandığı an öyle mutlu olmuştu ki saatlerce mutluluk gözyaşı dökmüştü. Hayat, ona bir hediye etmişti sanki onca üzüntünün üstüne. Zamanında babasının engeli yüzünden okuluna geç başlamak durumunda kalmıştı. Annesi bile babasını ikna edememiş, okuma hevesi bilerek isteyerek kursağında bırakılmıştı.
Evlendikten sonra Kaan'ın destekleri ile tekrar eski hevesine kavuşmuştu ve şimdi çok heyecanlandığı bir bölümü okuyordu. Bu bölümü, illaki başka bir üniversitede okuyabilirdi ama Batuhan'ın tehditleri bunu imkansız kılmıştı. Batuhan açıkça kafayı ona taktığını söylemişti.
Kimsenin fark etmediği bir gerginlik ile yemekler yenmişti. Hilal o kadar durgundu ki arkadaşları onun kişisel sorunları olduğunu düşündüğü için kurcalamamıştı. Bu durum Hilal'in de işine gelmişti açıkçası. Kimseye kendini açıklamak istemiyordu ve bir an önce bugünü bitirmeyi diliyordu. Batuhan onun dibinde oldukça rahatlayacağını da düşünmüyordu zaten. İstemeden başına büyük bir bela almıştı ve nasıl kurtulacağını bilmiyordu. Tek umudu Batuhan'ın, onun bir şey demeyeceğine inanıp peşini bırakmasıydı. Bir an önce ikna olmalı ve onu huzursuz etmeyi bırakmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmiyorum Seni (Tamamlandı)
Romanzi rosa / ChickLitHiç istemese de şişman ve ucube olarak gördüğü kadınla çocuğu için evlenen adam... Zamanında platonik olarak aşık olduğu adamla evlenen saf ve iyi niyetli bir kadın. Aşık olduğu adamın oğlunu kendi evladı gibi görmekten asla çekinmez. Aşkın en saf...