38. Bölüm Karmakarışık

21.2K 1.2K 127
                                    

Son 3-4 bölüm kaldı arkadaşlar. Hikayede anlatacak çok bir şey kalmadı. Uzatıp tat kaçırmaya gerek yok. İyi okumalar...

Hilal, Can'ı yatağına yatırıp ışığı kapattı. Sahilden döndükten sonra Can'ı almışlar, eve geçmişlerdi. Bir saat kadar oyalandıktan sonra Can uykusu geldiğini söylemişti. Sabahları okuldan dolayı erken kalktığı için erkenden uykusu gelmişti küçük çocuğun. Hilal de onu yatağına yatırmak için onunla birlikte odasına doğru eşlik etmişti.

Hilal, Can'ın odasından ayrılıp kendi odasına doğru usul adımlarla ilerledi. Bugün onun için oldukça yoğun geçmişti. Hayatına yeni bir başlangıç yapıyormuş gibi hissediyordu. Yeni arkadaşlar edinmişti, yeni insanlar tanımıştı.

Odaya girmesiyle belinden tutulup bir bedene yaslanması bir oldu. Daha ne olduğunu idrak edemeden dudaklarına kapana dudaklar ile şaşkınlığa uğradı. Dudaklarını tutkuyla öpen adama bir müddet karşılık veremedi şaşkınkınlıktan. Boran, nefessiz kalıp geri çekildiğinde göz göze geldiler. Hilal, onun gözlerindeki tutkuya heyecanla baktı. Boran'ın gözbebekleri büyümüş, hülyalı gözlerle yüzünü inceliyordu. Kadının şişmiş dudaklarına fazlaca oyalandı gözleri.

"B-Boran..." heyecandan dili tutuldu sanki Hilal'in. Bir şey demek de istemiyordu aslında. Öylece adını fısıldamıştı. Yutkundu zorlukla. Yutkunma ihtiyacı hissediyordu sürekli. Midesinde garip bir yanma peyda oldu. Sanki hem yanıyor hem de kasılıyor gibi hissediyordu.

"Hilal..." Boran, onun adını öyle bir fısıldamıştı ki içi gitti kadının. Öyle tutkulu, öyle istekli... Yanaklarını kavrayan eller kendine doğru çekerek tekrar birleştirdi dudaklarını. Sulu öpücüklere tüm tutkusuyla karşılık verdi bekletmeden. Adamın sert ama bir o kadar istekli hali onu çileden çıkartıyordu. İhtirasla eşlik etti ona.

Ne ara sırtı yuşumak yatağın zeminine uzandı farkında olmadı. Bedenini kontrol eden o değildi sanki. Zaman algısını kaybetmişti. Bir rüyanın içinde gibiydi. Dudaklarında hissettiği sızı canını yakmaktan çok onu daha istekli kılıyordu. Vücudunun her noktasında gezinen eller ise midesinin tam ortasında hissettiği yangını körüklüyordu. Üzerine geçirmiş olduğu geceliğin yeri boylmasının bile farkında olamamıştı. Her şey bir anda gelişiyordu.

Dudakları ayrıldığında derin nefesler çekti içine. Göğsü aldığı nefesten hızla şişip inerken sıcak teni adamın göğsüne değiyordu her seferinde. Adamın dudakları bu sefer hedefini değiştirmişti. Boynuna doğru sızan adama yer açmak ister gibi kafasını sağa yatırdı. Dizlerinin üzerinde yükselen adam, açtığı alana iyice sokuldu ve kokusunu içine çekerek öpmeye başladı.

O an beyaz tavana kaydı bakışları. Gözünün önüne gelen görüntüler put gibi kesilmesini sağladı bir anda. Kulağı uğuldamaya, midesindeki yanma acıya dönüştü. Sanki kafasına balyozla vurulmuş gibi hissettmişti o an. Zevkten kıvranan ruhu boşluğa düştü. Kulağında yankı yapan sesler kendinden geçmiş gibi koynuna sokulan bu adama aitti.

Her şeyi hatırlayan adamdı kulağındaki sesin sahibi. Onu daha önce sevmediği söyleyen, Can için evlendiğini söyleyen adamdı bu. Ona hissettiği aşka rağmen hayatından çıkarmak istediği adamın sesi...

Kalbinin sıkıştığını hissetti. Hala onu tutkuya öpmeye devam adamın izleri canını yakmaya başlamıştı bu sefer. Kendinden iğrendiğini hissetmişti. Onun yüzünden günlerce ağladığı zamanlar bir film şeriti gibi zihnini işgal ediyordu.

Boran, kadının süt beyaz teninde izler bıraka bıraka ilerliyordu. Her öpüşünde kalbi hızla atıyordu. Hızla atan kalbinin sesini kulaklarında hissediyordu. Hayatında daha önce böyle bir heyecan hissetti mi bilmiyordu. Hissettiyse  bile hatırlamıyordu. Kendinden geçtiğini hissetti. Ruhu, benliği zirvenin en uç noktasındaydı. Dudakları kadının tenine her değdiğinde alev alıyordu. Bu alev içinde şahlanmaya yüz tutan hisleri iplerinden kurtarıyordu.

Sevmiyorum Seni (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin