29.Bölüm Tolga'nın İkilemi

23.8K 1.7K 1.4K
                                    

Hilal, çalan kapı ile irkildi. O kadar derin düşüncelere dalmıştı ki beklemediği zil sesi onu korkutmuştu. Saatine baktı, Can ve Boran'ın gitmesinin üzerinden iki saat geçmişti. Zilin tekrar çalmasıyla yorgun bedeni ile ayağa kalktı ve ağrıyan gözlerini gelişigüzel sildi. Kapıyı açtığında onu gülümseyen Gönül karşıladı. Hilal'in yüzünde şaşkınlık belirtisi oldu ama genç kadın bunu umursamadan konuşmaya başladı. Habersiz geldiği için Hilal'in şaşıracağını tahmin etmişti.

"Selam Hilal!" diye neşeli tutmaya çalıştığı sesi ile gülümsedi genişçe. "Duydum ki bir arkadaşa ihtiyacın varmış. Kuşlar söyledi." 

Hilal, Gönül'ün dedikleri ile içinden gelmese bile gülümsemeye çalıştı. Onu Boran'ın gönderdiğini tahmin etmesi zor olmadı. Kenara geçerek kadının geçmesi için alan sağladı. Gönül, onu bekletmeden içeri girdi. Elinde poşetler vardı ve poşetlerin içinde abur cuburlar vardı. Gönül'ün yanında olması yalnız hisseden yüreğine iyi gelecekti.

Aradan iki gün geçmişti. Boran, Can'ın annesinin yaşadığını öğrenirken durumu en az hasarla atsın diye bir pedagogdan yardım almıştı. Can, annesi ile görüşmeden uzmanla görüşmüş ve annesinin yaşadığını ona uygun olacak bir yöntemle öğrenmişti. Can'ın ilk tepkisi oldukça sancılı olmuştu. Küçük yüreğine bu bilgi ağır gelmişti. Sevinç yerine anlamsız bir korku hissetmiş ve saatlerce ağlamıştı. Boran, onu sakinleştirmek için her an yanında olmuştu.

Geçen iki günlük süre, Can'ın kabullenme aşamasına gelmsine yeterli olmuştu. Uzman ve babasının sayesinde durumu idrak etmek ve kabullenmek çocuğa daha kolay gelmişti. Can, annesinin yaşadığını kabullenmiş, onun yeni fotoğraflarını görmüştü. Şimdi ise annesi ile yüzleşme zamanı gelmişti.

Selin, heyecandan bir ileri bir geri gidip geliyordu. Titreyen ellerini durdurmak adına ellerini birbirine kenetledi. Birazdan Boran Can'ı eve getirecekti ve Selin uzun yıllardan sonra ilk defa oğlunu görecekti. Kalbi heyecandan küt küt atıyordu. Aynur Hanım ve Yıldırım, Selin'in heyecanını buruk bir hüzünle izliyorlardı. 

Selin, avuçlarını ovaladı. Heyecandan ellerinin içi terliyordu sürekli.  Kalbinin atışını boğazında hissediyordu. Evin içini dolduran zil sesi ile hızla nefesini tuttu. Eğer kalbi biraz daha hızlı atarsa düşüp bayılırdı. Ayaklarının bağının çözüleceğini hisseder gibi olduğunda annesinin koluna tutundu. Bu kadar heyecan bedeninin işleyişini aksatıyordu. Aynur Hanım, kızının kolunu sıkıca sarmaladı. Selin, annesinden kuvvet alarak ayakta durabiliyordu.

Boran, elinden tuttuğu Can ile yavaş adımlarla içeriye girdi. Can'ın tedirgin bakışları evin her noktasında geziniyordu. Küçük bedeninin sağlayabileceği tüm kuvvetle babasının elini tutuyordu. Boran, oğluna tedirginlikle bakıyordu. Uzman, Can'ın annesi ile görüşmesine hazır olduğunu söylese de emin olamıyordu. Oğlunun bu durumdan olumsuz etkilenmesinden korkuyordu.

Selin, oğluna baktı dolu gözleriyle. Can, babasının elini sıkıca tutmuş şaşkınca Selin'e bakıyordu. Teyzesine çok benzeyen ama bakışı bile ondan çok farklı olan kadına... Selin, tökezleyen adımlarına inat yavaşça Can'a doğru ilerledi. Her adımında Can babasının elini daha çok sıkıyordu. Boran ise tedirgin ama bir o kadar heyecanlı anne-oğlu izliyordu. 

Selin, yanaklarından hızla akan yaşları silme gayreti göstermeden çocuğun önünde durdu ve dizlerinin üzerine çöktü. "C-Can..." Sık nefesleri konuşmasını zorlaştırdı. Yıllarca onun kokusuna, yüzüne, bedenine hasret  kalmıştı. "O-Oğlum..." diye fısıldadı acıyla. Konuşabilse neler derdi ama bir türlü konuşacak mecali kendinde bulamıyordu. 

Hıçkırarak ağlamamak için zor tutuyordu kendini. Şu an en güçlü durması gereken zamandaydı. Ağlayarak oğluyla kavuşmasını engelleyemezdi. Hıçkırıklarını tutmak boğazının düğümlenmesine ve konuşamamasına sebep oluyordu. Titreyen elleri ile çocuğun küçük ellerini tuttu. Boran, bir adım geri çekilip onlardan biraz uzaklaştı. Can, elini tutan kadın ile korkuyla titredi. Şu an hissettiği duygu saf bir korkuydu. Yıllardır ölü bildiği kadın, canlı bir şekilde karşısında duruyordu ve bu gerçek küçük yüreğini korkuya boğuyordu.

Sevmiyorum Seni (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin