Bölüm - 24 -

2.1K 107 73
                                    

Kendime bile itiraf edemesem de içimde çok büyük bir sevilme arzusu var. Aslında kabullendim sanıyordum. Bazı insanlar sevilmez. Olabilir yani, bazı insanlara kimse değer vermez. Kimsenin aslında gerçekten önemsediği insanlar olmazlar. Özlenmezler, merak edilmezler, görülmezler, tebrik edilmezler, konuşulmazlar. Olur öyle yani.. Bazı insanlar sevilmez. Sebepli ya da sebepsiz. Beni de sevmiyorlar.

Korku insanın temel hislerinden biridir ve varoluşumuzu farklı kılan normal bir duygudur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korku insanın temel hislerinden biridir ve varoluşumuzu farklı kılan normal bir duygudur. Ancak korku, travma ve eşlik eden kişilik bozukluklarıyla beraber ağır bir hal alabilir. Korkular tehlike anında ortaya çıkan mantıklı ve normal hislerken; fobiler tehlike durumu olmasa bile mantık ve normal dışı bir endişe halinin ortaya çıkmasına sebep olan durumlardır.

Kaybetme korkusu da insanın diğer korkularından biridir.

Annemle hastaneden eve geçeli bir hafta olmuştu. Bir haftadır Ferit ile konuşmuyorduk. Korhan'lar geçmiş olsun demek için gelmişlerdi ama Ferit yine yoktu. Neden böyle davrandığını bilmiyordum. Onunla ters düşecek hiçbir şey yapmamıştım. Kendi kendine evhamlanmıştı.

"Yemek hazır," dedi ablam. Annemin kalkmasına yardım edip masaya ilerledik. Babam, annem hasta diye masada yemek yemesine izin veriyordu. Halam, annemin iyileştiğini; artık eve gitmem gerektiğini söylüyordu. Bende annemi bahane edip tersliyordum. Eve bende gitmek istiyordum, Ferit'i çok özlemiştim ama bir şekilde, Ferit'in de dediği gibi, gururum inkar ediyordu. Gitmek istemiyordu.

Masaya yerleştik. Annemin karşısına oturdum. Babam yanıma oturmuştu. Vücudum bir yay gibi gerim gerim geriliyordu. Bir hafta olmasına rağmen hala alışamamıştım.

Annemin dikişlerini almak için Deniz Bey gelmişti haftanın üçüncü gününde. Bugünde son kontrol için gelecekti. O yüzden yemeği hızlı yemeye başladık. Annem hürmette kusur etmememizi söyledi. Deniz Bey'e minnet duyuyordu. Bizim de minnet duymamızı istiyordu. Ama onun görevi zaten buydu. İnsanları iyileştirmek için doktor olmamış mıydı?

Ablam Ferit'le konuşmadığımı bildiği için konusunu açmıyordu. Evdeki diğer kişilerin haberleri olmadığı için öyle Ferit'i sorup duruyorlardı. Annem Ferit'in onu görmeye gelmemesinden dolayı üzülüyordu. Annem Ferit'e değer veriyordu.

Annemi salona götürdükten sonra ablama masayı toplaması için yardım ettim.

"Bu nereye kadar sürecek Seyran? Bir haftadır buradasın, illa gitmen gerekecek. Bizimkiler şüphelenmeye başladılar." dedi ablam bulaşıkları yıkarken. Bende dolaba konması gerekenleri koyuyordum.

"Ne bileyim abla ben. Saçma sapan bir şey yüzünden geldiğimiz noktaya bak. Ferit'in kıskanç yüzü diğer yüzlerinden daha beter." dedim.

"Ferit'in kıskanması normal bence ablacım, Deniz Bey yakışıklı biri." dedi sırıtarak. Yüzümü buruşturdum.

Letavitsa | Yalı Çapkını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin