Bölüm - 2 -

2.7K 168 13
                                    

"Biz seninle aynı kitabı okuyan; fakat farklı cümlelerin altını çizen iki yabancıyız. Bundan ötesi de olmaz. Ben bu kitabın hangi sayfasını okursam okuyayım, hiçbir cümle senin sokağına çıkmaz..."

Her kızın hayali kendi ayakları üzerinde durup bir aile kurabilmekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her kızın hayali kendi ayakları üzerinde durup bir aile kurabilmekti. Aslında benim de öyleydi annecim. Sanat okulunda okuyup hayatımı değiştirmek istiyordum. Annemi, ablamı... Belki babamı. Ama öyle olmadı. Her istediğim, hiçbir zaman olmadı. Babam benim hayatımı öyle bir değiştirmişti ki kendi kurduğum hayaller bile sadece hayal olarak kalmıştı.

Alışveriş merkezinden çıkınca Abidin abinin dışarıda beklediğini gördüm. Gerçekten de Ferit sözünü tutup Abidin abiyi yollamıştı. Malum kendisi büyük seviyeli insanlar ile takılıyordu.

Arabadan inerken arkasına sadece bakıp gözlerimdeki yaşı akmaması için ikna etmeye çalışıyordum. Dedikleri bana koymuştu ama o bunun bile farkına varmamıştı. Ondan incelik beklemek de benim hatamdı. Aptal herifin tekiydi. Tek derdi soyadı ile övünmek, kızları ağına düşürmek ve geleceğini düşünmeden yaşamaktı.

Ama kendime söz vermiştim. Ben bu yaşıma kadar babama ezilmemiş biriydim. Üç günlük kocam denen adama da ezilmemeyi bilirdim. O yüzden babamın bana sunduğu bütün eğitimlerin hakkını verecektim.

Abidin abi ile arabaya bindik. Ferit ile tanıştığım ilk günden beri Abidin abiyi yanımızda gördüğüm için yabancı hissetmiyordum. Kendisi Ferit'in abisi gibi sahipleniciydi. Onu sevdiği aşikardı. Dışarıdan temiz bir adamdı ama içeriyi bilemezdim. O yalıda yaşayan herkesin problemi olduğunu düşünüyordum.

Arabada sessizce giderken konuşma gereği duydum. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Olduğum şehir bana yabancı, beraber yaşadığım insanlar bana yabancıydı. Derin bir nefes aldım. Feritten nefret ediyordum.

Eve giriş yaptığımızda bahçede İfakat Hanım ile Sultan'ın konuştuğunu gördüm. Arabadan inip Abidin abinin elindekilerini almak istedim ama müsade etmedi. Ses etmeyip arkasından yürümeye başladım. İfakat Hanım, geldiğimi görmüş olacak ki bedenini bana çevirdi. Gözleri Ferit'i arıyor gibiydi.

"Kocan nerde gelin?" dedi. Derin bir nefes alıp ona döndüm. Bu kadının Ferit ile ciddi bir problemi vardı yoksa her beni gördüğünde laf çarpmaya çalışmazdı.

"İşi varmış gitti," dedim. Kaşları havalandı.

"Neden yanında gitmedin?" dedi. Sanane. Hayır gerçekten sabır..

"Gitmedim." dedim. Kafa selamı verip içeri yöneldim. Bir şey söyleyecek gibi olmuştu ama izin vermemiştim. Kimsenin dırdırını çekecek değildim. Evet aynı evde yaşıyor olabilirdik ama bu kadın beni bir gün gerçekten çok zorlayacaktı.

Odaya girdiğimde poşetlerin çoktan buraya koyulmuş olduğunu gördüm. Hepsini yerine yerleştirmeden önce üstümdeki kabanı ve ayakkabıyı çıkardım. Evde ayakkabı ile dolaşma olayını da bunlarda görüyordum. Antep'te öyle şeyler pek olmazdı. - Ya da bizim konakta olamazdı.-

Letavitsa | Yalı Çapkını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin