***
Soundtrack: Hans Zimmer - Sent Here For a Reason
***
Tetna gözlerini açtığında kriz merkezinin şifahanesinde beyaz yataklardan birinde yatıyordu. Doğrulmadan önce vücudunu dinledi. Her tarafı özellikle sol kaburgası sızlıyordu. Sağ kolundaki yarayı başındaki yarayı da kontrol etti. İki yaraya da müdahale edilmişti.
Tetna ne kadardır baygın olduğunu bilmiyordu ama şifa odasındaki zaman ekranı ona yaklaşık 5 saattir baygın olduğunu yüzüne vuruyordu. Tetna kendini zorlamadan yavaşça yatakta doğruldu ve başı dönmediğinde yatağın kenarındaki postallarını alarak ayağına geçirdi. Üniformasının üstünün çoğunluğu kanla kaplı ve yırtık olarak kenarda duruyordu. Tetna onu üzerine geçirmek istemedi.
Aynanın karşısına geçerek bozulmuş örgüsünü çözerek saçını tekrardan hızlıca ördü. Sol tarafında beyaz tenine tezat duran siyah bir bandaj vardı. Tetna iç çekmiş ve kolundaki yaranın en azından o kadar belirgin olmamasına ve canını acıtmadığına şükrediyordu.
"Binbaşı Tetna."
Tetna odaya giren genç şifacıya gülümserken "Yaşayacak mıyım?" diye sordu.
"Evet," dedi şifacı gülerek. "Yaraların ağır değil ama vücudun zorlanmamaya ihtiyacı var. Ağrıların için ilaç enjekte edildi. Hangi müdahalelerin yapıldığını dosyandan kontrol edebilirsin."
"Peki, çıkabilir miyim?"
"Şunu onayladıktan sonra."
Tetna şifacının elindeki panele avuç içini okutarak çıkış işlemlerini onayladı ve şifacıya da teşekkür ettikten sonra hızlıca beyaz şifahane odasından çıktı. Şifahanenin beyaz koridorlarının ağır kokusunu geride bırakıp, bir sürü koridoru geçip üzerindeki bakışları yok saymaya çalışarak merdivenleri kullanarak kriz merkezine geldi. Öncelik olarak dolabına giderek burada bıraktığı siyah kazağını üzerine geçirdi.
Kriz merkezinin iç ofislerini de geçerek ana ofise gelebildiğinde Awert'in masası etrafında konumlaşmış bir şekilde oturan Awert, Aaron ve Otresed gözüne çarptı. Yiyeceği azarın şiddetini düşünmeden hafifçe öksürerek yanlarına yaklaştığında dikkatleri kendi üzerine çekmişti.
"Şehzadem," dedi asker olmasına rağmen bayanların o zarif selamını vererek.
Otresed onu baştan aşağıya süzmüş ve hasar kontrolü yapmışken başını iki yana sallayarak onaylamadığını gösterdi. Tetna mahcup bir şekilde gülümserken Otresed gittiğini işaret ederek Tetna'yı Awert ve Aaron ile baş başa bıraktı.
Tetna Şehzade'nin gidişinin ardından Aaron'a dönerek asker selamını verdi ve "General Sidelif," dedi en ciddi sesiyle. Aaron hiçbir şey dememiş sadece gözleriyle Awert'i işaret etmişken "Yönetmen Pard," dedi Tetna abisinin gazabını düşünmeden edemeyerek.
"Binbaşı Tetna," dedi Awert ona bakmadan.
Tetna iç çekmiş şimdi o yargıya varmadan önce savunma zamanı "Sahayı özlemiştim tamam mı?" dedi. "Sadece özledim. Kılıcı elimde tutmayı, çarpışmayı. Ayrıca ben bir askerim. Yıllar önce beni akademiye kendin yazdırdın hatırlarsan. Burada görevli olabilirim ama hala operasyonlara katılma iznim var değil mi General?"
"Elbette."
Awert Aaron'a bakmış Aaron anında karışmama moduna girerken Awert şuanlık bununla uğraşmak istemiyor "İyi peki," dedi. Tetna anında yüzü gülmüş abisini yanağından öperek neşeli haline geri dönerek "Baygınken neler kaçırdım?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy of Torn : ALFA
FantasyTorn Galaksisi tüm galaksiye karanlık çağı getiren Beşen Yeri'ni mühürle hapsettikten sonra Kahin Tivon'ın yaptığı karanlık kehanet yeni çağ gölge düşürmüştü. Kehanetin varlığı ile Torn Galaksisi 5555 yıl sakin bir yaşam sürmüş ama bu sakinlik kehan...