Galaxy of Torn : ALFA

Bölüm 1: 22 Yıl Önce Sen Haklıydın

Galaksi halkı yaşanılanları asla bilmemişti. Büyücü Dara'nın gidişinden 5 gün sonra tutuklu olan Şehzadeler serbest kalmış ama ne yazık ki galakside olan tüm hamile büyücülerin bebekleri hunharca katledilmişti ve bundan dönüş mümkün değildi. Olanlardan sonra büyücülerle Hanedan Ailesi soğuk bir döneme girmiş ve Hanedan Ailesi en yakın müttefikleri ile aralarına mesafe koymak zorunda kalmıştı.

Aydınlık Çiçeği ilk kırmızı açışından sonra her ibrinşak vaktinde tekrar kırmızı açarak asla kendi öz rengine, yeşile dönmemiş sadece Yüce Kahinler hissedebiliyordu galaksi dengelerinin değişmeye başladığını.

Karanlık Kehanetinin alametlerini izlemesi için görü yetenekleri güçlü kahinler atanarak bunun önüne geçilmeye çalışıldı ilk başlarda. Bu kahinlerin tek görevi Karanlık Kehanetiyken Aydınlık Çiçeğinden sonraki en büyük alamet ve yıllarca sürecek olan alamet gezegenlerin gökyüzlerindeki yeşil dalgalanmalardı. Yeşil dalgalanmaların başlama vakti geldiğinde hiçbir gezegende yeşil dalgalanma yok tüm galaksi bunu konuşmuş sadece Aaron ve Şehzade Lasenter aslında gökyüzünde şuan yeşil dalgalanmaların başladığını biliyordu. Büyücü Dara'nın büyüsü işe yaramıştı.

Şehzade Lasenter her gün üzülüyor, kahroluyordu ama yaşamaya da devam ediyordu. Olması gereken buydu, parmağındaki Hanedan yüzüğüyle bağlantılı olan Hanedan simgesi sayesinde onların güvende olduğunu hissedebiliyordu. Arada minik bir ışık saçan yüzük ona güç veriyor, devam etmesini sağlıyordu.

Günler, aylar geçiyor ve galaksi artık normale dönmeye başlıyorken Karanlık Kehanetinin Alamet takipçileri Buz Yıldızının galaksiye girmesiyle dehşete kapılmışlar tüm Kahinler ve Hanedan ayağa kalkmış araştırmalar başlamışken tüm galaksi çapındaki araştırmada hiçbir büyücü bebeğinin doğmadığı anlaşılmıştı.

Herkes bunun bir yanlış anlaşılma olduğuna inanmaya çalıştı. Bir kısmı gerçekten inanmış bir kısmı ise inanmaya zorlanmışken tüm bu karmaşadan uzak duran Veliaht Şehzadesi Lasenter bebeğinin doğumunu küçük bir gözyaşı ile kutlamıştı.

***

Lasenter kendini toparlamış sessiz bir şekilde terasından çıkarken su mavisi elbisesi içinde gümüşi sarı saçları ışıldayarak geleni görünce hafif bir tebessüm etti. Geçen ayların ardından kendisini güldürebilen tek şey en minikleri olan ve hala minicik kalabilen Lasenter'ın gözünün bebeği kız kardeşi Nersy'di.

Nersy dizlerini hafif kırarak veliaht abisine selamını vermiş doğrulduktan sonra kendisini görünce bir an gülümseyen ardından yine yüzü solan abisinin koluna girdi.

"Kehanet doğru, değil mi abi?"

Lasenter aylardır kendisiyle her şeyden konuşan ama asla o konuya girmeyen küçük kardeşine dönerken Nersy'nin menekşe rengi gözleri parlıyor ondan bir cevap bekliyordu. Lasenter Nersy'ye yalan söyleyemeyeceğini biliyor çünkü Nersy küçük olsa da her zaman cevabını bildiği soruları sorardı. Bu yüzden Lasenter sadece başını sallamakla yetindi.

Nersy'nin yüzü güzel gülümsemesiyle aydınlanmış elini kalbinin üzerinde koyarak "Yaklaşık yarım saat önce burada bir kan bağı daha hissedildi," dedi yumuşacık bir sesle.

Lasenter ona şaşkınlıkla bakıyorken Nersy mahcup bir şekilde gülümsemiş ve abisinin daha da gülümsemesini sağlamışken "Senin bunu hissedebilmen çok önemliydi Nersy teşekkür ederim," dedi Lasenter kız kardeşine sıkıca sarılarak.

"Merak etme abi," dedi Nersy abisinin kolları arasında. "Sırrın bende güvende sana kızından haberler vereceğim."

***