Clara nefes nefese gözlerini açtığında kalbinde kendisine ait olmayan hissettiği endişeyle çevresine bakındı.
"Sultan Clara iyi misiniz?"
Clara Tetna'nın sesiyle başını o tarafa çevirmiş "İyiyim," dedi nefesini düzenlemeye çalışırken.
"Ne oldu? Yine mi görüntüler?" diyerek bir anda yoktan var oldu Aaron.
"Hayır, bu sefer öyle bir şey değildi," dedi Clara elini alnına koyarak. "Bir yerde kavga vardı ve ben onları izliyordum endişeyle sonra uyandım."
"Yüzleri hatırlıyor musun?"
"Hayır, sadece kavgayı ve endişeyi hatırlıyorum ama o endişenin bana ait olmadığını da biliyorum," dedi Clara düşünceli bir sesle.
"Başka birinin gözünden gördüğünüzü mü düşünüyorsunuz?"
Clara Tetna'nın gözlerinin içine bakarak "Öyle mi sence?" diye sordu.
"Hiçbir fikrim yok," dedi Tetna ve ikisi de bakışlarını Aaron'a çevirdiler.
"Bana bakmayın öyle, böyle şeylerde hiç bilgim yoktur," dedi Aaron hemen.
Clara gülümsemiş başını iki yana sallarken ellerini terden birbirine yapışmış saçlarına koyarken "Duş alabileceğim bir yer var mı?" diye sordu.
***
Clara duşunu almış, üzerindeki tüm gerginliğin sıcak suyla gittiğini hissetmişken saçlarını büyü ile kurutup ofise döndüğünde Miles tarafında bir ekranın başına oturtuldu.
Clara dakikalar sonra ekran başında gezegenleri öğrenmekten sıkılmış başını masaya dayamış ofisin hararetli çalışmasını izleyerek bir yandan da gürültüsünü dinliyordu
"Hey."
Clara önüne gelen karaltıyla bakışlarını kaldırmış ve Einol ile karşılaşmışken "Hey," dedi gülümseyerek ve başını dayadığı masadan kaldırdı.
"Oturabilir miyim Sultanım?" diye Einol kibar bir sesle.
"Yalnızken Sultanım demeye devam edeceksen oturma," dedi Clara alayla karışık ciddi bir sesle.
Einol'un gülümsemesi büyümüş ve Clara'nın yanındaki boş iskemleye otururken "Nasıl gidiyor?" diye sordu.
"Öğrenmem gereken çok fazla şey var," dedi Clara gezegenlerin açık olduğu ekranı işaret ederek.
"Birinci düzey akademideyken evreni tanıyalım dersinden hep düşük not alırdım," dedi Einol. "Onca gezegen, galaksi var. Nasıl ezberleyim hepsini derdim. Bizimkiler kızardı bana ama."
Clara gülmüş "Güneş Sisteminde fazla gezegen yoktur," dedi. "Büyük olarak 8 gezegen var. Bir de Plüton var. Eskiden gezegen olarak sınıflandırılmıştı ama şimdi cüce gezegen sınıfında yer alıyor. Ek olarak bir sürü cüce gezegen var ama hiçbiri Plüton kadar çekmemiştir. Ayrıca bun gezegenlerden hiçbirine ayak basılmamıştır."
Einol şaşırmış "Nasıl basılmaz?" diye sordu şaşkınlıkla. "Bizde tüm gezegenler arası gidiş geliş vardır."
"Güneş sisteminde sadece dünyada yaşam var," dedi Clara açıklama yaparak. "En azından biz öyle biliyoruz. Teknolojimiz biraz daha geri Torn'a göre."
"Anladım," dedi Einol dedi ve ardından arkadaşça bir sesle "Kendini yabancı gibi hissediyorsundur," diye bir çıkarımda bulundu.
"Biraz," dedi Clara. "Şu 2 gündür her şey üst üste geldi. Beynim kazan gibi. Bir anda bilgi yüklemesi olunca her şey birbirine girdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy of Torn : ALFA
FantasíaTorn Galaksisi tüm galaksiye karanlık çağı getiren Beşen Yeri'ni mühürle hapsettikten sonra Kahin Tivon'ın yaptığı karanlık kehanet yeni çağ gölge düşürmüştü. Kehanetin varlığı ile Torn Galaksisi 5555 yıl sakin bir yaşam sürmüş ama bu sakinlik kehan...