🏆 Wattpad Romence TR'de "Yetişkinliğe Adım Atanlar" Listesinde 🏆
"Ölüler Mezarlığı'nda ruhlar bile ölüdür, yaşayan hiçbir ruh buraya uğramaz."
Ölüler Mezarlığı çokça anı, çokça ölüm demekti...
Geçmişte yaşanan kötü anlar insanın zihninde yer ede...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1 Gün Sonra
Onur bugün sabahtan itibaren meyhanenin başına geçmişti. Dün akşam masada konuştuğumuzda Tunç'la meyhane hakkında konuşmuştu ve bundan sonra onun meyhaneye çalışmak için gelmesini istemeyip kendisinin başında duracağını söylemişti. Ve Mercan'la pek sohbet etmemişti hatta göz teması bile kurmamıştı. Onların arasına girmeyecektim ama Onur'u yine de ikna etmeye çalışacaktım.
Şirketten çıkıp meyhaneye geleli 1 saat oluyordu, masada Onur'la ben vardık sadece. Serkan odaya geçmiş kendi halinde takılıyordu, yanımızda oturmak istememişti. Masada yerlerimizi almış, karşılıklı otururken koyu bir sohbete daldık.
"Mesleğin ne?" diye sordum.
Onur, "İç mimarlık okudum ama çalışmıyorum onun yerine meyhanede çalışıyorum gördüğün gibi," diyerek yanıtladı.
"Çizimlerin çok güzel."
Gözlerini üstüme dikip, "Model güzel yavrum," deyip gülümsedi.
Güldüm.
Karşımdan bana yaklaşıp, "Tavla getireyim mi?" dedi.
"Ben oynamasını bilmiyorum."
"Öğretirim yavrum."
"Hım!" dedim. "Kalk getir o zaman"
Onur gülerek sandalyeden ayağa kalkıp heyecanlı adımlarıyla odaya gitti, onun arkasından gülerek bakmaya devam ettim. Yanıma yine aynı adımlarla kolunun altına sakladığı tavlayla yanıma geldi. Masaya tavlayı koyup açtı. "Erkek tavlası oynayacağız."
Erkek tavlasını bilmiyordum, o yüzden zorlanacağımı düşünüp yüzümü buruşturdum. "O zor gibi ya."
"Zor değil yavrum kolay." Onur pulları 3'lü 5'li ve 2'li şekilde tahtaya yerleştirdi.
Onur oyunu anlatmaya başladı. Oyunu yavaş yavaş anladıktan sonra oynamaya başladık. İlk eli oynadığımızda Onur kazanmıştı, ikinci eli oynarken benim kazanmamı sağlayacak bir hamle yaptığını gördüm. Bir parmağımı burnuma kapatıp dudaklarımın arasından soluyarak gözlerimi yüzüne diktim. "Fark etmiyorum sanma!"
