Gülümsedim ve yola koyulduk.
...
Geldiğimiz yer ufak bir caferestoranttı.yol boyu ne kadar saçma olduğunu anlatmaya çalışsam da barış beni susturmuştu.
"Neye geçelim içeriye mi dışarıya mı"dediHava biraz serinde olsa dışarıda oturmak istemiştim. "Dışarısı güzel buraya oturalım"dedim kafasını sallayıp köşedeki masaya oturduk.
Biz oturduktan kısa bir süre sonra garson yanımıza gelip siparişlerimizi aldı. Aç değildim. O yüzden en sevdiğim tatlı olan kazandibi ve en sevdiğim işicek çayı istedim.Çay bende bir bağımlılıktı. Onu bir sanat bir mükemmellik bir harikalar dünyası olarak görüyorum.
Siparişlerimiz gelene kadar barışa çalışacağım yer hakkında bilgi verdim. Siparişlerimiz geldikten sonra barış
"Gülseren geçen gece kulübede konuştuklarımız aramızda ama birşey konuşmadık. Eğer evlenirsek birbirimize aşık olmamalıyız tamam mı" dediBu konuya ne ara geldik ve kulübeyle bağlantısını anlamaya çalışıyordum.
"Tabii canım niye birbirimize aşık olalım ben sadece sana kısa bir süreliğine ev arkadaşlığı yapacağım ondan sonra sen yoluna ben yoluma"dedim.
Barış tam cevap vercekken arkadan "kız cimcime ne işin var buralarda"diyerek gürcan abi yanımıza geldi.Gülümseyerek " buralardayım ya senin ne işin var buarakarda" dedim. Barış tip tip bakıyordu tabi tanıtmadım onu biraz ayıp oldu( şey gürcan abi bu da göstermelik kocam nasıl?).
"Napalım ya mirayı biliyorsun abi canım tatlı çekti dedi bende almaya geldim baktım burdasın selam vereyim dedim"dedi. Gülümsedim.
"İyi yapmışsın abi bak bu da sözlüm barış barış bu da üst komşumuzun oğlu gürcan abim" dedim. Barış elini uzattı gürcan abiye el sıkıştılar ve "memnun oldum"dedi."Hadi sizi daha fazla rahatsız etmeyeyim iyi akşamlar" dedi bende "iyi akşamlar miraya selam söyle"dedim.
Barışta bana bakıp "ne diyordum en son" dedi hadi bakalım genç yaşta azaymır oldu çocuk. "Aman boşver ya saçmaladım kesin" dedi kendi kendine .
Tatlıları yedikten sonra kalktık barış beni evime bıraktı kapıyı açıp inmeden önce " gülseren nikaha az kaldı eminsin değil mi?" Dedi
"Sence emin olmsam bunca zahmete katlanırmıyım barış allah için" dedim
Yani salak mıdır nedir ya allah allah!"Ya ben sen yanlış bişey yapma diye diyorum pişman olma diye" dedi.
Niye pişman olayım ki allah allah"Niye pişman olayım barış biz sadece kağıt üstünde evli olacağız sonuçta tensel, ruhsal ve duygusal bişey yaşamayacağız iki ev arkadaşı gibi o yüzden kafana takma Herşey için teşekürler iyi akşamlar" dedim
"Tamamdır görüşürüz"dedi ve arabadan inip eve doğru yürüdüm ben kapıdan girene kadarda gitmedi ben içeriye girdikten sonra arabayı çalıştırıp uzaklaştı....
Barışla görüşmeyeli üç gün oluyordu. Hem ben yoğun şekilde çalışıyordum hemde o. Bugün nikah tarihi almaya gidecektik. Hem stresli hem heyecanlıyıdım. Bilmiyorum neden heyecanlı olduğumu.
Barış bugün işten izin almış beni almaya gelecekti. Bende mor elbisemi giydim ayaklarıma da klasik bayıldığım beyaz konvekslerimi giydim. Çanta ararken annem odaya geldi.
"Ee hangi güne almayı planlıyorsunuz konuştunuz mu?" Dedi
"Hayır konuşmadık bakıcaz yakın tarihe alırız" dedim. annem soğuk bakışlar attı.
"Bu da eski olaya dönmesin kaçırma çocuğu nikah masasından" dedi.
Derin nefes aldım ve yuttum. Tüm söyleyeceklerimi tüm kini öfkemi yuttum ve burukça gülümsedim.Çantayı önemsemedim elime ne geçtiyse aldım ve odadan çıktım. Annemde arkamdan çıkıp mutfağa gitti.
Geçmişin izleri peşimi bırakmıyordu...Barış gelmiş bende aşağıya inmiştim arabayı çevirdikten sonra bindim. Beni baştan aşağıya süzdü ve "hoşgeldiniz efendim nasılsınız" dedi.
"İyiyim teşekkürler"dedim. Arabayı durdurdu. Bana baktı ve "istediğin bir tarih var mı yoksa rasgele bir tarih mi alalım"dedi.
"Bana fark etmez bir an önce şu evden kurtulayım da başka bişey istemiyorum" dedim. Durdu yutkundu.
Bişey söylecekte söyleyemiyor gibiydi.
"Noldu" dedim."Gülseren annem galiba bize balayı yapalım diye otel şey etmiş anneme gerek yok desem de ikna edemedim ve sen böyle diyince konuya da giremedim gitmek ister misin?" Dedi gözlerimi şaşkınlıkla açıp baktım.
Hafize teyze sen varya senn!
"Bilmiyorum yani bilmem hiçbir fikrim yok şuan tek istediğim gidip şu nikah işini halledip rahata kavuşmak" dedim
Bana uzun uzun baktı kafasını salladı."Tamamdır nikahtan sonra bu balayı işini hallediyoruz yani şey tatil diyim onu" dedi
Kafamı salladım ve yola koyulduk....
Tarihi ve günü aldık. İki gün sonra nikahımız kıyılacak resmi olarak karı koca olacaktık. Ama sahteydi bizim ilişki çıkar ilişkisiydi. Barış nikah dairesinden çıktıktan sonra yemek yemek için restoranta gitmeyi teklif etti.
Benim canıma minnetti evden ne kadar uzak kalırsam o kadar iyiydi.seve seve kabul ettim. Lüks bir restoranta geldik o kendine makarna söylerken bende salata söyledim iştahım yoktu çünkü.
Sohbet ederek yemeklerimizi yedik sonra da arabaya doğru ilerlerken barışın telefonu çaldı.
"Alo efendim anne... evet anne... hayır hayır... tabi sorayım anne...tamam anne görüşürüz"dedi ve kapattı. Bana döndü"Annem seni bekliyor halamlar, yengemler ve teyzemler toplanmışlar eve çağır gelini görelim demişler" dedi
Nee! Gelin görmekmi!
Stres oldum ya offf! Ya sakarlık yaparsam ya beğenmezlerse ayy!
"Tamam gidelimde ben şey ayy boşver saçmalıyorum" dedim barış kahkaha attı bildiğin kahkaha.
Komik olan ne!
"Yüz ifaden" dedi
Ben onu dışımdan mı söylemişim
Rezilim rezilll offf ki offf!
"Gülseren sakin olur musun benzin kireç gibi oldu sanki görücüye ilk defa çıkıyor gibi sakin ol zaten her şey sahte yani istediğin gibi takıl sorun olmaz"dedi
Ve yola koyulduk.
![](https://img.wattpad.com/cover/323018085-288-k999052.jpg)
YOU ARE READING
YALANCI SONBAHAR[+18]
General FictionEğer canımı yakmadan sarılırsan bana, bunu yapan ilk kişi sen olacaksın... Nilüfer,Gülseren,Kardelen Ben ortancaları Gülseren Görünmeyen yaraları olan kimseye yaranamayan gülseren... -- Barış ben kısa ve öz olarak Herşeyden önce insan olmaya çalış...