Eğer canımı yakmadan sarılırsan bana, bunu yapan ilk kişi sen olacaksın...
Nilüfer,Gülseren,Kardelen
Ben ortancaları Gülseren
Görünmeyen yaraları olan kimseye yaranamayan gülseren...
--
Barış ben kısa ve öz olarak
Herşeyden önce insan olmaya çalış...
Birazcık yüzdüm. Sonra kapının açıkdığını fark ettim. Kendimi topladım. Ve giren kişi beni şoka soktu çünkü bu...bu adi pislik serkanın ta kendisiydi.
Omuzunda havlusu ve yanında sarışın bir kızla şezlonklar doğru geçtiler bende yavaşça havuzdan çıktım. Havlumun olduğu şezlonga doğru ilerlerken "gülseren sen misin?" Dedi pislik.
Cevap vermedim. Gözlerim dolmuştu. Üzerimi kurulamadan elbisemi kafamdan geçirip koşa koşa çıktım oradan. Gözlerimden yaşlar süzülürken asansörü çağırdım. Peşimden ayak seslerini duyuyordum fakat arkama bakmaya cesaretim yoktu. Asansör gelir gelmez içeriye kendimi attım ve gideceğim katın tuşuna beş veya altı kez bastım. Tam asansörün önüne gelmişti ki asansör kapandı. Çok şükür!
Ağlamamak için dudaklarımı sıktım. Yanaklarımı ısırdım fakat gözlerimde yaşlar bana aldırmıyor akıyordu. Asansörden hızla inip odanın kapısına geldim. Çantanın içine elimi attım fakat anahtar yoktu. Hay aksi almadım ki odadan çıkarken. Kapıyı çaldım. Ayak sesleri geldi içeriden sonra kapı açıldı. "Gülseren anah- ne oldu sana gir cabuk içeri" dedi. Dediğini yaptım. Ağlamam durmuyor aksine şiddetleniyordu.
Bırakmıyordu belam peşimi bırakmıyordu şanssızlığım peşimi. "Noldu anlat bana noldu biri bişey mi yaptı" dedi barış telaşlanmıştı haliyle. Ağlamaktan nefes alamıyordum ki. Ağzımdan "sa-sarıl ban- bana" kelimeleri çıktı. Barış sanki bunu bekliyormuş gibi sımsıkı sardı beni kollarıyla. Kendimi güvende hissettiğim ikinci kollar olabilirlerdi. Sakinleşmeye başlamıştım.
"Koltuklara doğru gidelim mi he güzelim" dedi .kafamı salladım. Ben ayrılmak için yeltenirken benden ayrılmadan koltuklara götürdü bizi. Oturduk. Ayrıldık yavaşça
"Noldu şimdi anlat tane tane bana" dedi Derin nefes aldım. "Şimdi bu sana anlattığım serkan vardıya ben havuzdayken bir kızla geldiler havuza ben hızlıca çıktım tabi sonra arkamdan bana seslendi tanıdı beni peşimden falan geldi ama ben asansöre binip direkt yukarıya çıktım. Anılarım bir bir gözümün önünden geçti. Zor nefes aldım. Barış ben sana demiştim demi belalıyım ben bak gene belamı peşimden getirdim." Dedim hıçkırdım ve ağlamaya devam ettim.
Barış beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. Saçlarımı öptü ve "sakinleş bakalım öyle bişey yok ayrıca artık beraber göğüsleneceğiz belaları tamam mı"dedi kafamı salladım biraz daha sakindim. "Tamam sakinim artık duşa girmem lazım şu an ıslağım hemde havuz suyu var üzerimde ilaçlı"dedim. Kafasını salladı. Ayrıldık ve ben koşa koşa duşa girdim üzerimdeki elbiseyi çıkartmıştım ki suyun nasıl ayarlandığını bilmediğim için salona gittim.
"Barış şey ben suyu nasıl ayarlayacağım ayrıca havluların yeri falan nerde"dedim. Barış koltuktan dönüp bana baktı. Dondu kaldı. Allah kahretmesin beni! Bikiniyleyim ya hemde en açık bikinimleyim çocouğun karşısında. "Şey bekle göstereyim sana ben" dedi ayağa kalkıp yanıma geldi. Üzerimi süzüp kafasını salladı çıkladı ve "Sen böyle mi gittin havuza" dedi Kafamı salladım. "Yani giyinmesende olurmuş" dedi ağzının içinden. "Efendim bişey mi dedin"dedim. "Yok yok şey havlular şu lavabonun altında sağa çevirisen soğuk sola çevirirsen sıcak oluyor ayarlarsın sen bişey olursa salondayım" dedi
Kafamı sallayıp teşekkür ettikten sonra gitti. Bende kendimi sıcak duşun altına bıraktım. ... Duşta geçirdiğim dakikaların ardından odaya gelip giyindim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.