5.bölüm

310 13 0
                                    

Karakola ayak basar basmaz koşar adımlarla ilerleyip komserin odasına girdim.
"Merhaba komiserim ben bir şikayette bulunacaktım" dedim.

Odaya bakmamıştım. Gözlerimi gezdireyim diye kafamı çevirdiğim an barış beyle göz göze gelmiştik.
Hafifçe kafa selamı verip ayağa kalktım.
"Çok özür dilerim ben acil işim olduğundan dolayı odaya daldım çok özür dilerim" diyip kapıya yöneldim.

Kapıdan çıkıp komiserin odasının karşısındaki duvara dayandım ve dizlerimin üzerine çöktüm.
Gözlerim yanıyordu. Ağlamak istemiyordum.
Ama lanet gözlerim doluyordu.

Kapı açıldı içeriden barış bey çıktı bana baktı sonra gelip yanıma çöktü.
"İyi misin" dedi
Sanki bu soruyu bekleyen gözlerim birden yaşlar akmaya başladı. Hıçkırarark ağlıyordum.
Her şey üst üste geliyordu.
Barış bey beni kollarımdan kaldırdı ve bir odaya soktu. Ortalığı görmüyordum gözlerimdeki yaşlar akıyor yerine yenileri doluyordu.

Birkaç dakika belkide yarım saat ağladıktan sonra sakinleştim.
"Noldu bakalım anlat şimdi seni dinliyorum ayrıca şikayet falan dedin onu da konuşalım seninle" dedi

Sesi sert ve oteriterdi ama yumuşak bir tınısı vardı sanki arasında
"Şimdi şöyle oldu...
...
"Yani napacağımı bilmiyorum ne annem ne ablam biliyor ve bu cidden herşeyin üstüne geldi şikayet duyurusunda bulunsam kim yardım edecek napacağım nereye gideceğim bilmiyorum" dedim

Dolu olan gözleri kırpsam her an akacaklaradı.
"Öncelikle ben sana yardım ederim ama seninde bana yardım etmen gerekiyor gülseren" dedi.

Kaşlarımı çatarak baktım suratına neyin yardımı neye yardım edecektim.
"Bak ben öyle absürt şeylere yardım edemem bak ben bil-

"Hayır hayır öyle bir konu değil sadece off anlatacağım gel önce şu karakoldan çıkalım sana da dilekçe yazacağız ama önce bir kafede konuşalım olur mu?" Dedi

Kafamı salladım ve karakoldan çıktık.

...
Sahilde bir kafeye geldik. Barışın arabasıyla geldik ve yol boyu da gariptir ki kendimi garip hissetim (yanımda yakışıklı var ve ben dertten tadını bile çıkaramıyom)
Biz oturduktan sonra garson gelip siparişlerimizi aldı.
Ben limanata istedim o ise sade türk kahvesi istedi.

"Şimdi ben senden bişey isteyeceğim yani yanlış anlama ama tamam mı" dedi
"Tabi seni dinliyorum"dedim gözlerime baktı sanki nasıl tepki vereceğimi ölcer gibiydi.

"Bak ben seni biraz araştırdım daha önce nikah başvurusunda bulunmuş fakat iptal ettirmişsin" dedi
Gözlerim doldu çünkü o benim hatamdı
Hayatımdaki en büyük pişmanlığım

Kafamı salladım. "Bunun sebepleri vardı ve mecburdum" dedim.

"Anlıyorum ben senden çok büyük bişey isteyeceğim ama kabul etmek zorunda değilsin düşünmen için zamanda tanırım sana"dedi bu kadar temkinli konuşması içime kurt düşürsede ne diyeceğini merak ediyordum.

"Bak barış umarım barış dememde sakınca yoktur"dedim kafasını salladı ve devam ettim " öncelikle ben ön yargılı bir insan değilim senin ne isteyeceğini merak ediyorum eğer benim ve senin hayrına birşeyse sana yardım ederim." Dedim

Memnunca gülümsedi. "Öncelikle teşekür ederim gülseren şimdi ben sana olayı baştan anlatayım ben daha önce evlendim boşandım yani karım beni aldattı o yüzden şuan yurt dışında ve biz boşandık annemler bana kız bakmaya gitmişler ve dört çocuklu kırklı yaşlarda bir hanım efendi bulmuşlar fakat ben evlenmek istemiyorum" dedi . Siparişler geldi kahvesinden bir yudum alıp devam etti

"Ben mantık evliliği yapma taraftarıyım bir kere aşk evliliği yapayım dedim pişman oldum. Annem beğendiği hanım efendiyi bana gösterdi bende sevdiğim var demiş bulundum ama yok öyle bir şey işte senden de mantıksal olarak karım olur musun diyecektim çok değil en az 6 ay birlikte dururuz tensel temas söz konusu bile değil sadece annemin şu gelin arayışları bitene kadar sonra da ikinci bir boşanmadan sonra annemi ikna eder birdaha da evlenmem ne dersin eğer ki dersen ben yapamam seninle aynı evde yaşayamam eyvallah gidip kırk yaşındaki hanımefendiyle evleneceğim mecbur" dedi.

Canı sıkkındı anlıyordum onu çünkü bende zamanında evlenmenin eşiğinden dönmüştüm. Düşünmek istiyordum
"Barış ben düşüneyim sana mesaj atarım ayrıca benim dilekçe ve şu olay işini çözelim olur mu" dedim.

Gözlerime baktı. Kararsızlığımı anlamış olmalı ki kafasını salladı "tabi ki düşün ama sorun yok sen reddetsen de bu dilekçe işinle bizzat ilgileneceğim" dedi

Minnetle gülümsedim. Uzun uzun dilekçe hakkında konuştuktan sonra beni evime bırakmayı teklif etti bende kabuk ettiö çünkü saat akşam dokuzu geçmişti.
...
Uzun olmayan bir yolculuğun ardından bizim mahallenin başına gelmiştik.

"Ben şurda ineyim şimdi mahalledeki teyzeler görür mörür dedikodu malzemesi olmayalım. Herşey için teşekürler haber ederim" dedim
Gülümsedi " aman dikkat teyzeler ayrıca rica ederim dilekçe konusunuda kafana takma davalara da dilekçe olaylarına da ben bakacağım iyi akşamlar" dedi

"Çok teşekür ederim barış iyi akşamlar" dedim ve arabadan indim.
Mahalleyi geçene kadar farlarını görüyordum ondan sonra gitti galiba

Eve girdim elimde ecza poşeti vardı. Yokda gelirken uğramıştım bir hamilelik testi iki tanede göz damladı vardı. Salonda annemle ablam damat (sadık bey) çekiştiriyorlardı.

"Selam ben odadayım" deyip hızla gözden kayboldum.
Odaya girdiğimde kardeleni kitap okurken buldum.

"Kardelen ben geldim ayrıca testte aldım koş tualette yapalım şunu" dedim.
Bana baktı minnetle gülümsedi sonra testi alıp gitti.

"Abla bu nasıl yapılacak ya" diye tualetten bağırdı.

"Üstünde yazıyor kardelen oku ona göre yap sonra da çık ya stres oldum off" dedim.
Testi zorlada olsa yapmasının ardından sonucu beklemeye başladık
Beş dakika sonra sonuç çıktı
Gördüğüm şeyle şoktan şoka girdim
Çünkü...
...
Çoook iyi bir bölümdü offf off
Kıyamam kardelenime ya kuzum benim
Gülseren bu yaşında neler üstleniyor koca yürekli kızım
Barışta destek mi köstekmi çözemedim
Yorumlarınızı bekliyorum...😘

YALANCI SONBAHAR[+18]Where stories live. Discover now