bunları düşünürken kapı çaldı.
Kapıya doğru koşup açtım ve karşımda şinasiyi görmemle şok geçirdim
O..o gelmiş olamazdı
...
Babamın katili azılı düşmanımız amcam
Onu görmemle başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Bir insan bir insanın ölümğne sebep olupta nasıl yüzsüzce evine gelebilirdi.
Hemde beş yıl sonraİğrendiğim baba tarafımdan en başta bu şinası denilen pislik geliyordu.
Amcalar hani baba yarısıydı.
Bu adam babam sağken bile ablama sarkıntılık yapmış taciz etmişti.
Allahta tepesinden bakaın tez zamanda"Selam yiğenim müsaitsiniz bir kahve içem" dedi ağzını yaya yaya
"Değiliz müsait falan defolup git polisi ararım pis sapık" dedim.
Gözlerim yanıyor anılar gözlerimin önüne geliyordu.
Babam...
En büyük yaramdı. Yarım kalmışlığım, eksik yanımdı.Mesela ablam evleniyor babam yok. Ben ağlıyorum babam yok. Mutluyum babam yok kokuyorum ,yürüyorum,gülüyorum babam yok.
En önemlisi sofranın baş köşesindeki gülümseyen sevecen cana yakın gerekse dost gibi olan babam yok!Ağlamak istemiyordum. Hızla kapıyı şinasi pisliğinin suratına kapatmaya çalıştım ama eliyle tuttu ve ittirdi.
Tam içeriye giriyorduki barışın sesi duyuldu "noluyor orada!""Kardelen nerde nasıll?!" Dedim çok merak etmiştim onu delirmek üzereydim şuan ne şinasi umrumdaydı ne de başkası.
"A-abla burdayım..iyiyim" dedi ağlamaklı bir sesle kardelen. Kıyamazdım,kıyamazdık evin en küçüğüne ve babamın emanetine
Kapıdan şinasiyi yittirip kolarak merdivenlerdeki kardelene sarıldım.
Kalbim ağzımda gözyaşlarım yanaklarıma hücüm etmiş şekilde sımsıkı sarılıyordum.Sevdiğini kaybetme korkusu
İliklerimde dolaşıyordu ve şükür ki kötü bişey olmamıştı şükür ki çok şükür..."Kuzum, ablacım noldu neden gittin anlat vallahi kızmayacağım birtanem noldu anlat" dedim ağlarken o da ağlıyordu.
"A-abla..." dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı.Barış ve ekibi bizi izliyordu. Ona dönerek
"Çook teşekürler hakkınız ne yapsak ödenmez cidden çok teşekür ederim" dedim ağlamaklı sesimle.
"Önemli değil bu bizim her vatandaşımıza vatani görevimiz iyi akşamlar" dedi.
Kafamı salladım. Hepsi geriye çekilip gittiler.Büyük bir sorunumuz vardı. Şinasi!
Kardeleni kolundan tuttuğum gibi evin kapısına doğru yürüdüm kapının kilidini açıp onu içeriye soktum kapıyı yarım açık bırakıp şinasiye döndüm.
"Evimden ,okulumdan ,ailemden uzak dur acınası mahlukat allah tez zamanda belanı verirde kurtuluruz senden şimdi aiktir git gözüm görmesin seni sapık katil" dedim ve yapım açık kapıdan içeri girdim.Arkamdan bişeyler dediysede duymadım.
Katillere tahamülüm yoktu. Şimdi sıra kardelendeydi."Kardelen hadi ablacım seni bir duşa sokayım ondan sonra uyuyalım yarın sakin ve dinlenmiş bir şekilde konuşuruz olur mu birtanem" dedim.
Ağlıyordu. Sadece kafasını salladı tekrar sarılıp saçlarına öpüçük kondurdum....
Kardeleni duştan çıkardım saçlarını tarayıp kurutup yatağına yatırdım. Uyuyana kadarda yanından ayrılmadım.
Zordu anlıyorum onu
Biz en azından büyüktük babamızı kaybettiğimizde ama daha 13 yaşındaydı.
Baba özlemini iliklerine kadar hissediyordur ben bile 21 yaşında olmama rağmen hissediyorum...Bende onun uyumasını beklerken yanına kıvrıldım.düşünürken düşünceler beni derin bir boşluğa çekti ve gözlerim karanlığın tatlı oyunuyla yumuldu.
YOU ARE READING
YALANCI SONBAHAR[+18]
Fiksi UmumEğer canımı yakmadan sarılırsan bana, bunu yapan ilk kişi sen olacaksın... Nilüfer,Gülseren,Kardelen Ben ortancaları Gülseren Görünmeyen yaraları olan kimseye yaranamayan gülseren... -- Barış ben kısa ve öz olarak Herşeyden önce insan olmaya çalış...