"Bugünkü dersimizde element tarihinde yaklaşık 1000 yıldır süregelen bir efsaneden bahsedeceğiz."
"Yine başlıyoruz..."
Hyunjin kafayı vurup sıraya yattığında Seungmin güldü ve derse odaklandı. Bu Bay Robinson'ın, kendisi de bir toprak elementiydi, anlatmayı çok sevdiği ve her ay mutlaka bir kez anlattığı meşhur element efsanesiydi. Dersini anlatırken çok şey unutabilirdi ama bu efsaneyi anlaşılan adı gibi biliyordu.
"1000 yıl önce bir cadı, belki de bir büyücü demeliyiz, insan ırkından farklı olarak büyü yapma yeteneğine sahipti."
Yaşlı ayakları amfinin her yerini ağır ağır dolanmaya başladı. "Halk arasında başta harika bir özellik olarak görülse de zaman içerisinde element kullanıcıları güç düzeylerinde değişiklikler hissetmeye başladılar. Kimisi tamamen güçlerini kaybederken kimisi de kendi kapasitesinin iki katı kadar güce sahip olmaya başlamıştı."
Hyunjin artık ezberlediği cümleleri onunla aynı anda sesizce tekrar etmeye başladı. "Fazla gücün ya da fazla güçsüzlüğün verdiği etkiyle insan ölümleri gerçekleşti. Sonrasında da bir şekilde enerjilerindeki değişimlerin büyücüden kaynaklandığı anlaşıldı. Bu da büyücü için ölümle sonuçlandı."
"Büyücü idam edilirken sevdiği insanlardan yediği ihanet hançeriyle öfkesini serbest bıraktı ve bir yemin etti. Büyülü bir yemin..."
Hyunjin masadan doğruldu ve akşamında yıkayıp tekrar maviye döndürdüğü saçlarını düzeltti. "Hep de en merak ettiğim yerde kesiyor zaten."
Bay Robinson'ın efsanesi her seferinde burada son bulurdu. Seungmin birkaç kez merakına yenik düşüp kitap kitap bu efsanenin devamını aramış ancak bulamamıştı, sanki bu efsane özellikle Bay Robinson'ın zihninde bir yere aitti.
Ancak bugün üç yılın ardından bir ilk gerçekleşecek ve Bay Robinson sözlerine devam edecekti. Efsanenin yine yarım kalacağını zannedip yeniden hareketlenmeye başlayan sınıf, yaşlı adamın devam etmesini beklemedikleri için bir anda derin bir sessizliğe büründü.
"Bu büyülü yemin hakkında herhangi bir bilgiye ulaşabileniniz oldu mu?"
Sınıftaki herkes başını çevirmiş profesörü dinlerken kimseden bir ses çıkmadı.
Profesör güldü. "Bu sorunun cevabını sanırım hiçbir zaman tam dürüst şekilde öğrenemeyeceğim. Büyük ihtimalle bilseniz dahi söylemeyeceksiniz."
Seungmin'in içine keskin bir merak yeniden yayıldı.
"Arkadaşlar şayet bu büyülü yemini biliyorsanız ya yasaklı bir yayın okumuşsunuzdur ya da siz de bir büyücüsünüzdür."
Büyücülerin nesli devam ediyor muydu yani? Profesörün dediklerini tarttığında... öğrendiği bilgiler yalan mıydı?
"Büyücülerin neslinin çok uzun zaman önce tükendiği doğru. Ancak onların bir daha geri gelemeyeceği doğru değil."
Sınıfın nabzını ölçmek için sustu. Herkesin pür dikkat kendisini dinlediğini görmek profesörü sevindirdi. "Bunları neden anlattığımı merak ediyor olmalısınız. Efsanenin asıl kısmı burası işte."
Amfinin en yukarısında etrafa bakmaktan vazgeçti ve aşağı inmeye başladı bu sefer de. "Maalesef efsanede bahsedilen 1000 yıllık süre bugün doluyor. Farkında olmadan yaptığımız bir ritüel yüzünden büyücüyü yeniden uyandırabiliriz. Büyücünün idam ederken ettiği büyülü yemin bunun üzerine gerçekleşti çünkü." Güldü. "Hangi aromalı mumlarınızdan yakacağınıza dikkat edin, şayet hala bu kocakarı mumlarını kullanıyorsanız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brawe With Brave | SeungChan ✓
Fanfiction"Her elementin öfkesi farklıdır. Ateş her yeri kora dönüştürür, su boğar, hava fırtınalarıyla yerle bir eder ve toprak da taş üstünde taş bırakmaz. Aslında hepimiz birbirimizi öldürebilecek potansiyellere sahibiz. Yine de bir şekilde yüzyıllardır bu...